Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği'ni korumak için Irak'a giderken Musul'da uğradıkları hain saldırı sonucu şehit edilen 5 özel tim görevlisi polis, dün düzenlenen hazin bir törenin ardından toprağa verilmek üzere memleketlerine uğurlandılar. Gözyaşlarının sel olduğu törende şehit yakınlarının yanı sıra Başbakan Erdoğan da şehitlerin ardından gözyaşı döktü. Musul'da şehit düşen başkomiser Nihat Akbaş, komiser Bilal Ürgen ile polis memurları Bülent Kıranşal, Adem Çiçek ve Süleyman Karahasanoğlu için İçişleri Bakanlığı'nda tören düzenlendi. Türk Bayrağı'na sarılı cenazeleri için, İstiklal Marşı söylenerek saygı duruşunda bulunuldu. Cenazeler tören yerinden ayrılırken yer gök ağıt sesleri ile yankılandı.

Törene Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, bakanlar kurulu üyeleri, askeri erkan, milletvekilleri, valiler, şehitlerin aileleri ve çalışma arkadaşlarının yanısıra çok sayıda vatandaş katıldı. Törende DYP lideri Mehmet Ağar, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, DTP lideri Yaşar Okuyan, eski başbakanlardan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit ile bazı eski bakanlar da bulundular. Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, üzüntüsünün büyük olduğunu vurgulayarak, "kutlu bir yolculukta'' hayatlarını kaybeden güvenlik görevlilerinin "şehitler'' saflarında yerlerini aldıklarını ifade etti. Türkiye'nin Irak'ta Irak halkının bölünmez bütünlüğü için elinden gelen gayreti sarfettiğini hatırlatan Erdoğan, "Türkiye ve Türk Milleti bunun bedelini, şu ana kadar kaybettiği yaklaşık 80'e yakın evladıyla ödememeliydi" diye konuştu.

'Teröristin dini, vatanı yoktur'

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şunu biliyoruz ki teröristin dini, milleti, ırkı, vatanı yoktur. İşte bunun gereğini yerine getirdiler. Çünkü savaşa giden kardeşlerimiz değildi, şehitlerimiz. Sadece oradaki bir diplomatik görevin gereği büyükelçiliğimizi ve bayrağımızı korumak için oradaki görevlerine gidiyorlardı. Gerek koalisyon güçleri nezdinde gerekse geçici yönetim nezdinde bunun takipçisiyiz. Tabii bunlar bizleri, şehit ailelerini ve milletimizi tatmin etmiyor, etmez de. Ama biz bunun bedelini biliyoruz ki ebedi alemde alanlardan olarak gördüğümüz şehitler nezdinde kendimizi biraz olsun teselli bularak tatmin ediyoruz.'' Erdoğan sözlerini, Mehmet Akif Ersoy'un ''Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber/Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber'' dizeleriyle tamamlarken, "Biz de kendilerine Allah'tan rahmet, ailelerine, milletimize başsağlığı diliyoruz'' dedi.

Gül: Bu işin peşini bırakmayacağız

Dışişleri Bakanı Gül de, konuşmasında "Bugün acımız çok derin, acılarını hepimiz yüreğimizde hissediyoruz" derken, bu işin peşini bırakmayacaklarını bildirdi. Gül, şunları söyledi: "Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğüne, siyasi bütünlüğıüne herkesten çok önem veren ve Irak'a insani yardımları herkesten çok yapan bir ülkedir. Ne yazık ki Türkiye'nin bu büyüklüğünü, hala takdir etmeyen hainler ve alçaklar vardır. Şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Irak'taki koalisyon hükümetinden, Irak geçici hükümetinden, Irak'ta herkesten bu katillerin ortaya çıkarılması, bunların adalete taşınması, bunlara gerekli cezaların verilmesini sonuna kadar takip ve talep edecektir."

'Bütünlüğümüzün göstergesi'

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, derin üzüntü içinde olduğunu belirtirken, "İstikrarsızlığın, terörün, kan ve göz yaşının hakim olduğu Irak'taki bu olay, bölgede bir istikrar unsuru olan ülkemizin barıştan yana tutumuna hiçbir zaman engel teşkil etmeyecektir" dedi. Bu arada, CHP lideri Baykal, yazılı açıklamasında, başkomiser Nihat Akbaş'ın Van, komiser Bilal Ülgen'in Kırıkkale, polis memuru Adem Çiçek'in Ordu, polis memuru Bülent Kıranşal'ın Kars ve polis memuru Süleyman Karahasanoğlu'nun cenazesinin de Rize'de toprağa verildiğini hatırlatarak, şehitlerin mezar yerlerinin bile, Türkiye coğrafyasının bölünmez bütünlüğünün işaretini taşıdığını söyledi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN:
Irak'ta Irak halkının bölünmez bütünlüğü için elinden gelen gayreti sarfeden Türkiye, bunun bedelini şu ana kadar kaybettiği yaklaşık 80'e yakın evladıyla ödememeliydi.

ABDULLAH GÜL :
Bu işin peşini bırakmayacağız. Şehitlerimin aileleri zannetmesinler ki, bu merasimle herşey bitecektir. Sonuna kadar şehit ailelerimize sahip çıkacağız, onların çocukları bizim çocuklarımızdır.

ABDÜLKADİR AKSU:
Katilleri adalet önüne çıkarmak için ısrarlı takibimizi sürdüreceğiz. Onların bize bıraktığı kutsal bir emanet olan yakınları, eşleri, çocukları, ana ve babaları asla yalnız kalmayacaktır.

EVİN GÖKTAŞ / ANKARA

« Geri Dön