İnsanın dünyaya bakışını, olayları değerlendirişini en çok etkileyen faktörlerin başında, kendi içinde bulunduğu durum gelmektedir.

İlerlemiş ölümcül hastalığı dolayısıyla son günlerini yaşamakta olan birisinin hayata bakışıyla, yüksek atlama yarışmasında rekor kırma düşüncesiyle koşmaya başlayan bir sporcunun hayata bakışı birbirine hiç benzemez.

Boşanmak için mahkemeye doğru giden birinin içinde bulunduğu ruhsal durumla, nikâhına iki saat kalmış bir genç kızın bakışı arasında, dağlar kadar fark vardır.

Arıza yapan arabasını yol kenarına çekerek kaputunu açmış bakan ve çaresizce yardım bekleyen birinin, o andaki yolculukla ilgili değerlendirmesiyle, yanından vınnnlayıp geçen araçlarda bulunanların yolculuk hakkındaki düşünceleri, birbiriyle aynı olamaz elbette.

AB'den müzakere tarihi almış bir başbakan ile bir muhalefet liderinin değerlendirmeleri arasında, denizler kadar fark bulunması normaldir.

O yüzden CHP lideri Deniz Baykal'ın "Kargayı bülbül diye yutturamazsınız" açıklamasını anlayışla karşılamak gerekir.

17 Aralık Brüksel zirvesine "Başbakan" sıfatıyla katılan kişi Tayyip Erdoğan değil de Baykal olsaydı, Meclis'te yapılan konuşmalar, yine bu şekilde mi olurdu, onu bir düşünelim.

Konuşma metinleri, tomar halinde el değiştirmiş olurdu muhtemelen.
Ne yapalım ki buna siyaset deniliyor.
Peki esası nedir, onu bulmaya çalışırsak...
Belki ortadaki ne karga, ne bülbül.
Dikkatli bakalım, ortada ötüp duran serçe olabilir.
İşin aslı zamanla anlaşılacak.

KUŞLARI İSTİSMAR EDEN PİYANGOCU

Yaklaşan yeni yıl öncesi Milli Piyango satıcıları arasında kıran kırana rekabet yaşanıyor.

Rekabetin çarpıcı bir örneğini Rıfat Yörük bildiriyor...

En çok satış yaptıkları çekiliş olan "yılbaşı çekilişi"nde kazançlarını artırmak isteyen bayiler, akla hayale gelmedik yöntemler kullanıyor.

Bu konuda gelen ihbarlar üzerine denetimlerini sıklaştıran zabıta mensupları, Ankara Ulus Meydanı'nda gezici bir bayii yakalayarak biletlerine el koydular.

Alınan bilgilere göre; güvercinlerin sürekli bulunduğu ağaçlık bir bölgeye konuşlanan seyyar bayi Hakkı Uyanık (46), vatandaşları bilet almaya teşvik için ilginç bir yöntem kullanıyordu.

Kuşlara müshil katkılı yemler yediren Uyanık, ağaçların altından geçen vatandaşların kafasına gelen atık maddelerle satışını katlıyordu. Başına "talih kuşunun talih yağdırdığını" sanan gafil vatandaşlar, tam o sırada karşılarında "Yılbaşı çekilişi... Tam onbeş trilyon" diye bağıran piyangocuyu görünce hemen bilet alıyorlardı.

Öte yandan Hayvan Hakları Derneği mensupları da, kuşlara verdiği zarardan ötürü Hakkı Uyanık hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundular.

ŞİRKETLER BÜYÜYECEK

AB'den müzakere tarihi alınmasıyla, ülke ekonomisinde hızlı bir ilerleme kaydedileceğini belirten Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 20 yılda 25 şirketimizi, dünyanın 500 büyük şirketi arasına sokabileceğimizi söyledi.

Hedef güzel.
Yakışır.
Biz, 25 yılda 20 şirkete de razıyız.

HEY GİDİ KARADENİZ!

Hafta sonu Ankara ve İstanbul''da "Hey Gidi Karadeniz" konserleri vardı. Volkan Konak bir ara "Her şey çok güzel. Ancak klavyeyi biraz geri alalım" diyerek teknik heyete seslenince, bir kişi klavyeyi eliyle taşıyıp geri plana çekti.

Oysa sanatçının talebi, sesçilerin, çok öne çıkan klavye sesini geri plana almalarıydı.

Bu durumu izah edince klavyeyi geri alan görevli, elini kafasına vurarak sahneden hemen uzaklaştı.

ÇOCUKLAR, MÜJDE

AB'ye girersek nurtopu gibi bir haftanız daha olacak... AB malları haftası!..
Murat Kayacan

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu