T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 30 OCAK 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Çalışanın Sesi
Tahsin SINAV

Vergi mevzuatında yemek yardımı uygulaması nasıldır?

İşyeri personeline yemek yedirmek, yemek fişi vermek, bunların yerine nakit - para olarak yemek bedeli ödemek veya bunun yerine erzak vermek suretiyle vb. yemek yardımları yapılmaktadır. Şöyle ki, işverenler, çalışanlarına verdiği yemeğin malzemesini satın alarak işyerinde imal edebilmekte; dışardan herhangi bir yemek şirketinden de satın alabilmektedir. Bu şekilde işverenlerin ödeyeceği kişi başına yemek bedeli ile toplam yemek bedeli konusunda Gelir Vergisi Kanunu'nda herhangi bir kısıtlamaya gerek görülmemiştir. Bu anlamda çalışanlara işyerinde yenilmesi şartıyla çalışma saatleri sırasında beslenmeye yönelik yiyecek verilmesi de mümkündür. Bu anlamda bazı kuruluşlar çalışanlarına sabah kahvaltısı da verebilmektedir. İşverenler çalışanlarına yemek bedeli ödenmesini sağlayabilecek "ticket" ve benzeri ödeme araçları da verebilmektedir. Uygulamada birçok kuruluş Gelir Vergisi Yasası'nın 23/8. maddesi uyarınca belirlenmiş bulunan miktarın altında (2005'te 7,50 YTL olan bu tutar, Bakanlar Kurulu Kararıyla 2006 için 8,25 YTL'na çıkarılmıştır) yemek bedeli ödenmesini sağlayacak şekilde ödeme aracı kullanmaktadır. Uygulamada en çok kullanılan ödeme aracı "ticket"tır.

Gelir Vergisi Kanunu'nun 40/2'nci maddesi hükmü gereği olarak "Hizmetli ve işçilerin işyerinde veya işyerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı" safi kazancın tespit edilmesi aşamasında gider olarak kayıtlara intikal ettirilmektedir. Bu yasa maddesinden de anlaşılacağı üzere, işyerinde ve/veya işyeri müştemilatında çalışanlara verilen yemek konusunda herhangi bir miktar sınırlaması bulunmadığından işveren tarafından çalışanlara verilecek yemek için yapılan giderlerin tümü kayıtlara intikal ettirilmektedir. İaşe giderlerinin tutarı, iş sözleşmeleri, varsa toplu iş sözleşmesi hükümleriyle veya işyeri uygulaması olarak işverenin takdiriyle belirlenmektedir.

Diğer yandan ücretlerde istisnaların yani vergiye tabi olmayan hususların belirlendiği Gelir Vergisi Yasası'nın 23. maddesinin 8. bendinde, "Hizmet erbabına işverence yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerin ücret olarak dikkate alınarak vergilendirilmeyeceği hususunu hükme bağlamıştır. Bu hükme göre "işverenlerce işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 2006 yılında katma değer vergisi (KDV) hariç tutulmak şartıyla 8,25 YTL'sinin vergiden istisna tutulduğu hususu hükme bağlanmış bulunmaktadır. Buna göre, 2006 yılında işyerinde ve müştemilatında yemek verilmemesi durumunda, eğer yemek bedeli işveren tarafından karşılanmak suretiyle işyeri dışında veya işyeri dâhilinde yemek yeniliyorsa ve yemek bedeli ticket veya benzeri bir belge ile işverence karşılanıyorsa, bu takdirde günlük net 8,25 YTL'na kadar olan kısım, ücret olarak kabul edilmeyecek, dolayısıyla ücret matrahına dahil edilemeyecektir. (KDV dahil tutar, 8.25 + 8.25 x 0.18= 9.74 YTL olacaktır.) Bu şekilde azami miktarı tespit edilen yemek bedeli ödemeleri, işyeri ve müştemilatı dışında yemek yenmesi halinde ödenmesi öngörülen miktar olup, bu miktar işyerinin bulunduğu yer dışında farklı yerlere yapılan iş seyahatleri sırasındaki yemek bedellerini kapsamamaktadır.

Not: Çarşamba günü, sosyal güvenlik mevzuatında yemek yardımı uygulaması nasıldır?

İsteğe bağlı sigortalının emekliliği

Adem TANDOĞAN ( İSTANBUL): 01.01.1956 doğumluyum. Sigorta başlangıcım 1976. Muhtelif yıllarda 490 gün prim ödedim. 1999 Şubat ayında isteğe bağlı sigortaya geçtim ve halen ödemekteyim. Askerlik borçlanmasını 600 gün olarak yaptım. Ne zaman emekli olabilirim?

* Okuyucumuzun sigortalılığının 09.09.1976 tarihi öncesinde başladığını varsayarsak, 25 yıllık sigortalılık süresini ve en az 5000 prim ödeme gününü tamamlaması gerekmektedir. 25 yıllık sigortalılık süresini tamamladığını varsayarsak; en az 5000 prim ödeme gününü de tamamladığında SSK'dan yaşlılık aylığını talep edebilecektir.

Kısmi yaşlılık aylığı için yaş sınırı

Celal ARSLAN: 02.11.1949 doğumluyum. 30.07.2005 tarihinde 3600 iş gününü doldurdum ve emekliliğe başvurdum bana gelen cevapta 22.05.2005 tarihinden sonra prim gününü doldurduğum için emekliliğim bir yıl sonraya atıldı ne yapmalıyım, önerebileceğiniz alternatif var mı?

*Kısmi yaşlılık aylığı hak edilmesi için, 15 yıllık sigortalılık süresi, en az 3600 prim ödeme günü ve 55 yaşını doldurma şartlarını yerine getirmiş durumda olmak ve bu şartları yerine getirme tarihi itibariyle gerekli yaş şartına (56 veya 57 yaşına) ulaşmak gereklidir. Bu durumu değiştirmek mümkün değildir.


Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi