T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

A K T Ü E L

Uzayda bir ayakkabı dolaşıyor

'Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi'ne göre, Ay'a ilk ayak basan astronot Neil Armstrong'un, dönüş yolculuğunda hijyenik nedenlerle uzaya bırakılan ayakkabıları, o gün bu gündür uzayda dolaşıyor...

Ay'a ilk ayak basan astronot Neil Armstrong'un "insanlık için büyük adım" attığı ayakkabılarının, uzayda dolaştığını biliyor muydunuz? Birbirinden şık kıyafetler içindeki Avrupa sosyetesinin kadın-erkek aynı model ayakkabılarla dolaştığını hayal edebiliyor musunuz? Cenazelerde yas rengi olarak bilinen siyahın, "hayaletlere" karşı bir önlem olarak kullanılmış olabileceği hiç aklınıza gelir miydi? Bütün bu "lüzumsuz ama ilginç" bilgileri, Tamer Korugan'ın yazdığı ve Aykırı Yayınları'ndan piyasaya çıkan "Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi"nin ikinci cildinde bulabilirsiniz. Tamer Korugan'ın yazdığı, Aykırı Yayınları'ndan piyasaya çıkan kitaba göre, Ay'a ilk ayak basan astronot Neil Armstrong'un ayakkabıları, dönüş yolculuğunda herhangi bir hastalık veya bilinmeyen bir kirlenme tehlikesine önlem olarak dünyaya getirilmedi ve uzaya bırakıldı. Armstrong'un ayakkabıları, o gün bu gündür uzayda dolaşıp duruyor.

Ayakkabının ilginç tarihçesi...

Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi, ayakkabının günümüzde kullanılan şekline gelene kadar hangi aşamalardan geçtiğini de gözler önüne seriyor. Buna göre, günümüzdeki anlamı ve şekli itibariyle ayakkabının ilk olarak sandalet şeklinde sıcak iklimli ülkelerde ortaya çıktığı sanılıyor. Avrupa'da 11'inci yüzyıldan 15'inci yüzyıla kadar sivri burunlu ayakkabılar kullanılırken, Ortadoğu bölgesinde "ayağı kızgın kumlardan yüksekte tutabilmek amacı"yla ayakkabılara topuk ilave edildi. Avrupa'da 16 ve 17. yüzyıllarda ise bütün ayakkabıların topukları, kırmızı renge boyanıyordu. Öte yandan 18. yüzyıla kadar Avrupa'da kadın ve erkekler aynı tür ayakkabıları giyiyordu. 19. yüzyıla kadar ise tüm dünyada sağ ve sol farkı olmadan "her iki ayak için eş ayakkabılar" kullanılıyordu. Sağ ve sol ayaklar için ayrı ayrı ayakkabı üretimine, ilk olarak ABD'nin Philadelphia kentinde başlandı.

Yılda 1 milyon dolar getiren şarkı

Ansiklopediye göre, dünyada en çok söylenen şarkı, "Happy Birth Day"... Türkiye'de "İyi ki doğdun" veya "Mutlu yıllar sana" olarak bilinen ve doğum günlerinde söylenen bu şarkının telif hakkı, Warner/Chappel Müzik Şirketi'ne ait. Ticari amaçla kullanıldığı her yerde şirkete ödeme yapma zorunluluğu bulunan bu şarkıdan şirketin, yılda yaklaşık 1 milyon dolar gelir elde ettiği tahmin ediliyor. Dünyanın en çok söylenen şarkısı, 1893'de ABD'nin Kentucky kentinde öğretmen iki kız kardeş tarafından, öğrencilerinin sabahları söylemeleri için bestelenmişti.

Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi'nde, bugüne kadar yeryüzünden ne kadar insanın gelip geçtiğine ilişkin bilgiler de yer alıyor. Bilim adamları, bu sayının 60 milyar ila 110 milyar arasında olduğunu tahmin ediyor.

Hayalete karşı siyah

Batı kültüründe görülen "cenazede siyah giymek" ise hayalet korkusundan kalma bir gelenek. Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi'ne göre, binlerce yıl önce cenaze töreninde bulunanlar, gömülecek ölünün hayaletinin orada bulunanlardan birinin bedenine girmek isteyeceğine inanıyorlardı ve hayaletten saklanmak için vücutlarını siyaha boyuyorlardı. Zamanla bu adet, siyah giysi olarak devam etti ve günümüze kadar geldi.



5 Ağustos 2002
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED