T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

D Ü N Y A
BM kararları İsrail'e neden işlemiyor?

BM, İsrail'in Arafat kuşatmasını eleştiren bir kararı dün kabul etti. Her zaman olduğu gibi, bu kez de ABD vetosonu kullandı, İsrail de karara uymayacağını belirtti.

BM Güvenlik Konseyi, 1947 yılından bugüne dek İsrail aleyhine sayısız karar aldı. İsrail, BM'nin en çok aleyhte karar verdiği ülke olmasına rağmen, bu kararların hepsini reddetti. ABD de, BM'nin İsrail aleyhine verdiği kararlarda hep veto hakkını kullandı ve BM'nin kararlarının uygulanması için harekete geçmesini engelledi. BM Güvenlik Konseyi, dün de İsrail'den, Filistin lideri Yaser Arafat'ın Ramallah'taki karargahına uyguladığı kuşatmayı durdurmasını isteyen karar tasarısını kabul etti.

BM Güvenlik Konseyi'nin, yeni kararı yine ABD tarafından veto edildi. Üst seviyedeki bir İsrailli yetkili ise, BM Güvenlik Konseyi'nin, kararını tanımadıklarını açıkladı. Yetkili, "Birleşmiş Milletler istediğini yapar ama İsrail, maksadına ulaşıncaya kadar saldırılarına devam edecektir" dedi. İsrail açısından, Güvenlik Konseyi kararlarına ilk 'meydan okuma' da değil bu. İsrail, 1967 yılında alınan 242 sayılı ve 1973 yılında alınan 338 sayılı BM kararlarına da uymuyor.

Bu kararlar, İsrail'in Filistin ve Suriye'den işgal ettiği toprakları tamamen terk etmesini ve 1967 sınırlarına dönmesini öngörüyor. BM Güvenlik Konseyi, Eylül 2000'de İkinci İntifada'nın başladığı tarihten itibaren İsrail'in Filistin'deki işgalini bir an önce bitirmesi için bir çok kez karar aldı. Güvenlik Konseyi, İsrail "Savunma Duvarı" operasyonunu başlatmadan önce de 12 Mart 2002'de de benzer bir karar almış ve İsrail'i şiddeti terk ederek, barış sürecini uygulamaya davet etmişti. Ancak İsrail tüm bu kararlara rağmen bildiğini okumaya devam ediyor.

Irak'a yaptırım, İsrail'e tavsiye

BM Güvenlik Konseyi aldığı hiçbir kararı takmayan İsrail'e neden diplomatik, ekonomik veya askeri hiçbir yaptırım uygulamıyor? Aynı BM, Irak, Afganistan, Suriye, Libya, Sudan, Somali, Yugoslavya, Sierra Leone, Liberya ve Angola'ya, barış çağrılarına uymadıkları için askeri ve ekonomik yaptırımları hemen uyguluyor. İsrail ile ilgili alınan kararları, hakkında yaptırım uygulanan ülkelerin kararlarından farklı kılan basit bir ayrım olduğu belirtiliyor.

Irak ve Afganistan gibi ülkelere askeri müdahaleyi de öngören kararlar, BM Sözleşmesi'nin 7'nci bölümünde yer alan maddelere göre alındığı belirtildi. BM'de önce bir karar alınıyor, söz konusu ülke buna uymayınca bu kez yaptırım öngören yeni bir karar alınıyor. Ardından da askeri ve ekonomik müeyyideler geliyor. İsrail ile ilgili alınan hiçbir kararın 7'nci bölüme göre alınmadığı ifade edildi.

Yani İsrail uymadığı takdirde bir yaptırım öngörülmüyor. İsrail'e karşı alınan kararlar, "Yaptırımı olmayan tavsiye kararlar" şeklinde yorumlanıyor. İsrail ile ilgili kararların 7'nci bölüme göre Güvenlik Konseyi'ne getirilmemesi, daimi 5 üye ülkenin veto hakkına sahip olmasından kaynaklandığı belirtiliyor.

Uluslararası ilişki uzmanları, ABD ve İngiltere gibi İsrail ile ileri derecede ilişkilere sahip üyelerin, yaptırım öngören tüm kararları baştan veto ettiklerini belirtiyor.

9 FİLİSTİNLİ ÖLDÜRÜLDÜ, 24 KİŞİ DE YARALANDI

Helikopterlerle desteklenen bir İsrail zırhlı birliğinin dün sabah erken saatlerde girdiği Gazze şehrinin iki mahallesini işgali sırasında çıkan çatışmalarda 9 Filistinli öldürüldü, 24'den fazla Filistinli de yaralandı. Hastane yetkilileri, ölü ve yaralıların çoğunun sivillerden oluştuğunu söylerken, kentin 1 kilometre kadar içine giren askerlerle Filistinliler arasındaki çatışmaların yer yer sürdüğü belirtildi. Görgü tanıklarına göre, 2 helikopterle desteklenen 12 İsrail tankı ve birkaç buldozer, Filistin kontrolündeki Şijaiye ve Zeytun mahallerini işgal etti. Bu arada Batı Şeria'nın başlıca kentlerinde, İsrail'in Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'a uyguladığı kuşatmayı protesto etmek için evlerinin balkonlarına çıkanlar, tencere kapakları ve tavaları birbirine vurarak, 2 yıllık intifadada yeni bir yöntem geliştirdiler.

 
Blair'den 'Ucuz roman'
Blair, Irak dosyasını açıkladı. 'Ucuz roman' olarak nitelendirilen dosya'da, Irak'ın kimyasal silahlar kullanmak için planları bulunduğu ileri sürüldü.
Yahudi dilenci, 5 milyon doları İsrail'e bağışladı
800 bin Hind askerinin gölgesinde seçim
Hindistan ve Pakistan'ı nükleer savaşın eşiğine getiren Cammu-Keşmir'de dün genel seçimlerin 2. turu 800 bin askerinin gölgesinde yapıldı. Katılım çok düşük olduğu belirten seçim'de, Cammu-Keşmir'in yüzde 85'ini oluşturan Müslüman nüfusun büyük çoğunluğunun seçimi proteto ettiği belirtildi. Hindistan yönetiminin seçime katılmayanları tehdit ettiğini belirten Keşmirli yetkililer, çıkan çatışmalarda 10 Keşmirli Müslümanın öldüğü açıklandı. Hindistan hükümeti seçime katılım yüzde 42 olduğunu belirtti. Cammu-Keşmir'de yapılan seçimleri "oyun" olarak niteleyen Müşerref, Hindistan'ın yüzde 42 olarak açıkladığı katılım oranını ise "saçma" şeklinde değerlendirdi. Müşerref, seçimlerde azami yüzde 10 katılım olduğunu, bazı bölgelerde bu oranın yüzde 2'lere kadar düştüğünü kaydetti. BM 1957'de aldığı bir karar ile bağımsız gözlemciler denetiminde yapılmayan Cammu-Keşmir'deki seçimleri tanımadığını açıklamıştır.
Ürdün üslerini kullandırtmayacak
Ürdün, ABD'nin olası bir Irak operasyonunda üslerini kullandırtmayacağını açıkladı. Ürdün Dışişleri Bakanı Mervan el Muaşer, ABD'de Dış İlişkiler Komisyonu'nun düzenlediği bir toplantıda yaptığı konuşmada, üslerinin kullanılmasını istemediklerini, buna izin vermeyeceklerini söyledi. El Muaşer, böyle bir girişimin Ürdün'de istikrarsızlığa, iç kargaşaya yol açacağını kaydetti. El Muaşer, ABD'nin Bağdat'ta demokratik bir hükümet kurma düşüncesinde şüphesi bulunduğunu belirtti.
25 Eylül 2002
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED