T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Gel de bu çorbadan çık...

Doğu Perinçek, Terörle Mücadele Yasası'nın 8/1 maddesine muhalefetten yargılandı, mahkum oldu, cezasını tamamlayıp çıktı.

Perinçek, İşçi Partisi'nin genel başkanıdır.

Seçimlere partisinin başında girecek, yüzde 10 barajını aşarsa milletvekili seçilecek.

DEHAP Genel Başkanı Murat Bozlak da Terörle Mücadele Yasası'nın 8/1 maddesine muhalefetten yargılanmış, mahkum olmuş, cezasını tamamlayıp çıkmıştı.

Ama Murat Bozlak milletvekili seçilemiyor.

Neden?

Yüksek Seçim Kurulu'na göre "TMY 8/1'den hüküm giymek" milletvekili olmayı önlüyor.

Peki aynı yaptırım, aynı maddeden hüküm giymiş Perinçek'e niçin uygulanmıyor?

El cevap:

Perinçek 4616 sayılı "erteleme kanunu"ndan yararlandığı için adaylığının önünde herhangi bir engel bulunmuyor...

Makul...

Peki, 4616 sayılı erteleme kanunundan Necmettin Erbakan'la Recep Tayyip Erdoğan niçin yararlanamıyor?

Hadi Erbakan ve Erdoğan'ınki TMY 8/1'e girmiyor, o halde Perinçek'in yararlandığı bir yasadan Bozlak niçin yararlanamıyor?

Yoksa, 4616 sayılı yasada, "TMY 8/1'den hüküm giyenler ertelemeden yararlanır, ama 312. maddeden hüküm giyenler yararlanamaz" diye özel bir şerh mi var?

Bunun cevabını Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan verecek...

Algan, ayrıca, yasaların niçin çorbaya çevrildiğini, yasa uygulayıcı olarak referanslarını nereden aldıklarını da açıklayacak...

Burada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'na da bir parantez açmamız gerekiyor.

Kanadoğlu, dün, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in milletvekilliği adaylık başvurusunun kabul edilmemesi istemiyle Yüksek Seçim Kurulu'na başvurdu.

Kanadoğlu'na göre, Perinçek, "milletvekili seçilme yeterliğine engel yasalardan mahkumiyeti bulunduğu" için seçilemez...

Neden?

Perinçek'in "milletvekili seçilme yeterliğine engel yasalardan mahkumiyeti bulunduğu"nu Kanadoğlu yeni mi anladı?

Bana kalırsa, Kanadoğlu, Perinçek'in milletvekili seçilmesine engel olmak için değil, yasaların farklı uygulanışından kaynaklanan "çelişki"yi izale etmek için YSK'ya başvurdu?

Olabilir...

Gerçekten de ortada büyük, çok büyük bir çelişki var.

Ama bunu gidermenin yolu "hukuk"u zorlamak değildir...

Müddei, iddiasını gerekçelendirirken, TBMM'den çıkan yasalara, komisyon tutanaklarına, değişiklik önergelerine, hükümet görüşüne ve yasalara mesnet teşkil eden "irade"ye bakmak zorundadır.

Hiçbir mahkeme, hiçbir kurum, hiçbir müddei, kaynağını hukuktan ve yasalardan almayan bir yetkiyi kullanamaz.

Ayrıca teamüldür.

Her türlü belirsizlik ve hukuki uyuşmazlıkta karar, her zaman "sanık" lehine yorumlanır. Gerekirse ictihadlara ve geçmiş uygulamalara bakılır. Hasbelkader ortaya çıkmış hüküm, "emsal" teşkil eden karar ve ictihadlara göre yeniden düzenlenir.

Hulasa, Perinçek'le ilgili ilk karar doğrudur.

Yani, Perinçek milletvekili seçilebilir.

Dolayısıyla, Erbakan, Erdoğan ve Bozlak da milletvekili seçilebilirler.

"Hukuk" bunu gerektiriyor.


25 Eylül 2002
Çarşamba
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED