T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
YSK'nın AK Parti'ye büyük desteği

YSK'nın 3'e karşı 4 oyla verdiği karar Türk milletinin vicdanında makes bulmadığı gibi Türkiye dostu ülke halklarının vicdanında da makes bulamamıştır.

Kamuoyu zaten hukuk zorlanarak verilecek bir karar gözüyle baktığı için YSK verdiği bu kararla her ne kadar AK Parti genel başkanının seçilmesini engellemişse de tepki oylarının AK Parti'ye akışını sağladığı için oy bakımından AK Parti'ye bir nevi destek olmuştur.

Evet. AK Partililer bir yandan hukuki mücadelelerini verecekler ve kararın düzeltilmesi için gereken girişimlerde bulunacaklar ama öte yandan da bu kararı verenlere ve destek olanlara teşekkür etmeleri gerekecek. Çünkü inanılmaz bir tepki seli ile karşı karşıya kalmıştır Türkiye. Hangi partiye oy vereceğini düşünen ve tereddüt edenlerden tutun, kendi partisini bırakanlara kadar çok sayıda seçmen AK Parti'de karar kılmıştır.

İşte benim mail hesabıma gelen mesajlardan sadece biri olan İ.Kalkandelen diyorki: "(...)Ben ve ailem AK Parti'ye mi, Saadet'e mi, BBP'ye mi oy verelim diye kararsızdık. Şimdi kararsızlığımız sona erdi.

Ailece AK Parti'ye oy vereceğiz.

Sanırım halkımız da benim psikolojime sahip.

AK Parti, oy patlaması yapmasına yol açan kararları verenlere teşekkür borçlu. (...)"

Öte yandan yurt dışından aldığım maillerde de insanı düşündürecek ve hatta üzecek mesajlara rastlıyoruz. Mesela yurt dışından aldığım maillerden birinde Bakü'de gazetecilik yapan bir arkadaş diyor ki: "(...) Turkiye'de son dönemlerde yaşanan siyasi gelişmeleri "diş pencereden" izleme olanağına sahibim.

Tayyip beye getirilen, "seçime giremez yasağı" Türkiye gündemini yakinen takip eden Azeri kamuoyunda da büyük şaşkınlık yarattı, yaptığım kulislerde ilginç diyaloglar yaşıyorum. Konuştuğum Azeri bir siyasetçinin düsüncelerini aktarmak istiyorum, "bizde demokrasinin islemediğini hepimiz biliyoruz, peki kendimize herşeyde lider olarak seçtiğimiz Türk siyasetinde olup bitenleri de anlamakta güçlük çekiyorum. 3 Kasım'da yapılacak seçim öncesinde Türkiye'nin önde giden ve en populer parti liderine nasıl yasak getirilebiliyor?"

Ben de, Azeri, siyasetcinin yöneltmiş olduğu bu soruya cevap vermekte zorlanıyorum...

Azerbaycan'da, "işleyen bir demokrasi yok, yargı yok, hukuki altyapı yok, adil seçimlere olanak saglayacak seçim yasaları yok V.S" ama inanınki bu ülkede, Turkiye'den daha çok demokrasi, daha çok eşitlik ve daha çok vicdan ve düşünce özgürlüğü var...

Azerbaycan/Baku"

Evet yurt dışındaki tepkilerin oyları etkilemesi mümkün değil ama yurt içindeki tepkilerin AK Parti'ye oya dönüştüğünü görmek isteyenlere halkın içine şöyle bir girip konuşulanlara kulak misafiri olmalarını tavsiye ederiz.

Madalyonun bir de başka yüzü var gibi geliyor bana. Bu yasak bana öyle geliyor ki AB karşıtlarını da son derece memnun etmiştir. Türkiye'de kanunların çıkarıldığını ama uygulanmadığını iddia eden AB müzakerecilerine karşı Türkiye'nin eli zayıflatılmıştır. Türkiye'nin AB'ye girişinin zorlaşması İsrail'in etkisi altındaki Amerika'nın kucağında oturmaya devam etmesi anlamına gelir ki artık Amerika demokrasi insan hakları gibi AB'nin öne çıkardığı erdemler yerine terör gerekçesiyle hakların kısıtlanmasından yana tavır koymakta ve gerek ulusal gerekse uluslararası düzlemde bir yığın haksızlığa şemsiye görevi yaparak göz yummakta hatta savunmaktadır.

Şu anda Filistin'de yaşanan olaylar karşısında BM İsrail askerlerinin çekilmesi istikametinde karar alırken Amerika'nın çekimser kalmasının ne anlama geldiğini nasıl yorumlayacağız?


25 Eylül 2002
Çarşamba
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED