T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
İlk üç aylık rakamlar battığımızı gösteriyor

Aylardır bu "dalgalı kur" dalgasının da bir işe yaramayacağını, IMF'nin tek amacının Türkiye'yi "sadece borç öder ülke" haline getirmek olduğunu, uyguladıkları programın ise "ekonomiyi daralttığı" için kesinlikle "başarısız" olacağını yazıp duruyorum.

2002 yılının ilk üç aylık rakamları bizim haklılığımızı ortaya koydu. Bu konuda ekonomist-yazar, sevgili dostum Güngör Uras'ın çok güzel bir yorumu var. "Bu yazının altına imzamı atarım" diyerek bu yorumu sizlerle paylaşıyorum. İşte Güngör Uras'ın yazısı.

"Kötümser olmayalım diyoruz ama... İyimser olalım diyerek tehlikelere gözümüzü kapamak başımıza daha büyük belalar getirecek... Felaket tellallığı yapmak için değil, uyarmak için, bu gidişin iyi gidiş olmadığını hatırlatmak için yazıyorum. Bu yazının altındaki tabloda, 2002 yılının ilk üç ayında devletin gelir gider hesabı var.

IMF destekli programın amacı nedir? "Devlet frene basacak. Yatırım yapmayacak. Zorunlu devlet harcamalarını kısacak. Böylece iç borcu ve dış borcu döndürecek. Borç faizlerini aksatmadan ödeyecek. Harcamaları kıstığı için için artan para ile (faiz dışı denge/ faiz dışı gelir denilen para ile) de yavaş yavaş borçları ödeyecek."

Bu yüzden frene basıldı. Bu yüzden ekonomi durdu. Ülke bir türlü büyümeye geçemiyor. İyi de... Acaba istenen oluyor mu?

2002 yılının ilk üç aylık konsolide bütçe rakamlarına (devletin gelir gider hesabına) bakalım. Durumumuz ne?

- Geçen Mart ayından bu yılın Mart ayına kadar yıllık ortalama fiyat artışı yüzde 75 oranında. Aynı dönemde devletin gelirleri yüzde 42 oranında artmış. Gelir artışı enflasyonun altında. Buna karşılık, tasarruf ettiği söylenen, her türlü yatırımı ve kamu hizmetini kısan devletin faiz dışı harcamaları yüzde 90 oranında (enflasyonun üzerinde) büyümüş.

-Yılın ilk üç ayında ödenen borç faizi 16.5 katrilyon lira. Yılın ilk üç ayında toplanan vergi 11.6 katrilyon lira bunu karşılayamıyor. Yılın ilk üç ayında vergi dahil tüm devlet geliri olan 15.0 katrilyon lira bile faizi karşılayamıyor.

- Yılın ilk üç ayında bütçe açığı (devletin giderleri ile gelirleri arasındaki fark) 12.6 katrilyon lira. Toplam 11.6 katrilyon lira olan vergi gelirinden büyük açık var. Devlet vergi gelirlerini ikiye katlasa, herkes iki misli vergi ödese de açık kapanmayacak büyüklüğe ulaşmış.

- 2002 yılı bütçesi hazırlanırken 12 ay için 26.9 katrilyon lira açık tahmini yapılmıştı. İlk üç ayda bu rakamın nerede ise yarısı açık rakamına (yüzde 47.3'üne) ulaşılmış. 2002 yılı bütçesi hazırlanırken 42.7 katrilyon lira faiz ödeneceği tahmin edilmişti. İlk üç ayda bu rakamın yüzde 38.8'i büyüklüğünde faiz ödenmiş.

Sayın okuyucularım, Sayın Büyük Türk Büyükleri, ilk üç aylık bütçe uygulaması tehlike çanları çalıyor. Bu gidiş iyi gidiş değil... Bırakınız iç borcu yüzdürmeyi, bu bütçe ile bu ülke yüzemez... İşin başında tedbir almak kolay, sorunlar arttıkça tedbir almak güçleşir.

Ekonomi küçüldükçe vergi gelirleri daha da düşecek. Bütçe açığı daha da büyüyecek. Dışarıdan yardım alarak devamlı şekilde bütçe açığı kapatılamaz. Bu gün de geçsin, yarın Allah kerim ile ülke yönetilemez.

Bu ülkenin "kaderi" neden "kara" olsun? Ekonomiyi "kader" değil yanlışta ısrar batırır.

Üç aylık devlet gelir- gideri

(Konsolide bütçe Ocak- Mart sonuçları Trilyon TL.)


27 Nisan 2002
Cumartesi
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED