Yaklaşık üç yıldır izlendikçe sevilen, sevildikçe izlenen bir dizi var TRT'de; Ayrılsak Da Beraberiz. Hafta içi her gün yayınlanan bu dizi, senaristinin de dediği gibi ne yazık ki yabancı patentli 'sit-com'lar ekranları kaplayınca farkedildi. Dadı'nın ilgi görmesiyle başlayan ve devam eden yabancı 'sit-com' ithaline karşı, bu dizi yurtdışı pazarına açılmaya hazırlanıyor. Dizinin yapımcısı ve yazarı Birol Güven, görüşmelerin yapıldığını ancak henüz dizinin hangi ülkeye satılacağının netliğe kavuşmadığını söylüyor.

Türk beyinlere güvenin

Stüdyoda kurulan mekanlar içinde bir kaç temel karakter çevresinde gelişen ve 'sit-com' diye adlandırılan komedi dizileri TV'lerin gözdesi oldu ve yurtdışında başarısı tescillenmiş sitcomlar, isimler ve mekanlar Türkçeleştirilerek adapte edildi.

Türkiye'ye uymadığı gerekçesiyle eleştirilen bu diziler, tartışmaya yolaçtı. Bir taraf, "Türk evinde Fransız uşağın işi ne?" derken, bir taraf da, "Türkiye'de sit-com yazarı yok" diyordu. Birol Güven ise, "Türkiye'de sit-com yazarı yok diyenler her akşam 19.30'da TRT 1'i izlesinler. Yüzde yüz Türk bir sitcom görecekler" diyor. Genç senarist, artık Türk beyinlere güvenilmesi gereğini de vurguluyor.

Birol Güven, Türk yazarlarla Amerikalı yazarların karşılaştırılmasının haksızlık olduğunu savunurken, bunun nedenini şöyle açıklıyor: "Biz düşük bütçelerle on kuruşun hesabını yaparken, Amerikalılar şatoda oturup yazıyor ve bizimle rekabete giriyor. Buna rağmen onların 10 yılda yaptığını biz 1 yılda gerçekleştiriyoruz. Mesela, CNBC-e'de de yayınlanan Seinfield dizisinin 1987- 1997 yılları arasında gerçekleştirilen bölüm sayısı 180. Yani yılda 20 bölüm çekiyorlar. Ayrılsak Da Beraberiz ekibinin üç yılda çektiği bölüm sayısı ise 412... Buna Amerikalılar'ın beyni yetmez. Onlar Beethoven'ın bestesini her gün yazarlarken, biz her gün yeni beste yapıyoruz. Kolaysa aynı şartlarda bizim yaptığımızı yapsınlar. Biz de yılda 20 bölüm çeksek onlardan iyi çekeriz ama aç kalırız."

En iyi taklit etme ödülü

Türkiye'ye ithal edilen sitcomların Amerika ve İngiltere'nin en iyileri olduğuna da dikkat çeken Birol Güven, bu 'garanti senaryolar'da starların yer almasını da eleştiriyor. "Bunlar zaten garanti senaryolar. Gülben Ergen, Kenan Işık, Haluk Bilginer ve Türkan Şoray gibi starlarla götüreceklerine bari gençlere imkan versinler de o diziler kendi starlarını yaratsın" diyen Güven, oturup orjinalini seyrederek çekilen bu dizilere ödül verilmesini de bir türlü anlayamadığını belirterek, "Ne ödülü bu? En iyi taklit etme ödülü mü?" diye soruyor.

Yeşilçam'ın durum komedileri

Ayrılsak Da Beraberiz'in yanında, TGRT'deki 'Çocuklar Duymasın'ın senaristliğini de yapan Güven, sitcomların 'durum komedisi' olarak tanımlanmasını yanlış buluyor. Sitcomun karşılığının 'kapalı mekanda- salonda çekilen komedi' olduğunu belirtirken, durum komedisinin ille de kapalı mekanda yapılması gerekmediğini kaydediyor ve şöyle diyor: "Türk sinemasında durum komedisinin kralı var. Ertem Eğilmez'in 'Tosun Paşa'sı, Kemal Sunal filmleri mükemmel birer durum komedisidir."

MHP'DEN İRAN'A HABER KOŞUSU

Mehmet Ali Birand'ın sunduğu 32. Gün'de bu hafta iki ayrı dosya yeralıyor. İlk dosyada, Rıdvan Akar'ın izlenimleriyle Fener Rum Patriği Bartholomeos'un İran'a yaptığı gezi geliyor ekrana... Programda, "Patriğin, neden İran'a gittiği, kimlerle görüştüğü, "görüşmelerde ne söylediği", "Patrikhane'nin İran'la hangi anlaşmayı izlediği" de Akar'ın yorumlarıyla yansıtılıyor beyazcama...

Programın ikinci dosyasında ise, "MHP'li muhaliflerin MHP'yi niçin eleştirdikleri", "Muhalefetin nasıl bir strateji belirlediği", "MHP içindeki dengelerin değişip değişmediği", "Diğer milliyetçi partilerin MHP'yi nasıl değerlendirdiği" soruları yanıtlanıyor. Cnn Türk / 22.05