T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

T E L E V İ Z Y O N

Kahvaltılık sohbetler

Pazar sabahları, hoş sohbetler eşliğinde gündemi analiz eden programlar, Entelektüel Bakış, NPQ Türkiye Tartışıyor ve Pazar Sohbeti, kahvaltılara eşlik etmeyi teklif ediyor.

İSLAM KONFERANSI ÜZERİNE

Şahin Alpay'ın sunduğu Entelektüel Bakış'a İslam Konferansı Örgütü İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu katılıyor. İhsanoğlu, "Bu hafta İstanbul'da yapılacak olan İslam Konferansı Örgütü ve AB ortak forumunun gündemi" ile "İslam Konferansı Örgütü'nün 56 üyesi içinde demokrasinin neden sadece Türkiye'de olduğu"nu anlatıyor. Cnn Türk / 12.30

DİGİTAL GÜVENLİK VE HUKUK

Prof. Dr. İlter Turan'ın yönettiği NPQ-Dünya Tartışıyor programında ise, "Digital Güvenlik ve Hukuk" konusu masaya yatırılıyor. Prof. Dr. İlter Turan programda, konuğu Doç. Dr. Kemal Cılız ile gelişen teknolojinin iş ve özel yaşama etkilerini tartışmaya açıyor. BSA avukatı Mehmet Gün ve Koç Sistem Genel Müdürü Bülent Gönç de konuya farklı bakış açıları getiriyor. Ntv / 10.30

İNTİHARLAR NEYE DELALET?

Hüseyin Gülerce ile Pazar Sohbeti'ne ise, MÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Ayhan, İÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlhan Yargıç ve UÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Güçlü katılıyor. Gülerce konuklarıyla gençlerin kimlik arayışları ve intiharlar üzerine konuşuyor. Programda "satanizm nedir?", "satanist gençler neden ölmek ve öldürmek istiyor?" gibi sorulara cevap aranıyor. Stv / 11.30


Levent Kırca ve Oya Başar'ın sevda masalı
Erol Evgin'in sunduğu Bir Sevda Masalı'nın konukları Levent Kırca ve Oya Başar. Magazin bültenlerine de yansıyan olay boşanmaları ve hemen ardından evlenmeleriyle eleştiri toplayan ve şimdilerde sinemalarda gösterimde bulunan Son adlı filmleriyle yeniden gündeme oturan Kırca - Başar çiftinin evlilik hikayesi ekranda. Programda Kırca ve Başar'ın evlilik hikayeleri tüm ayrıntılarıyla ekrana geliyor. Star / 11.30
SEYRİ ŞAHANE Seyri Şahane
Türkiye artık New York'u aratmıyor
Söz Havva Setenay İlhan'da yine: "New York'ta veya Los Angeles'ta işlenen cinayetleri konu alan senaryolar, artık sadece Hollywood patentli yapımlarla hayat bulmuyor. Tüyler ürpertici seri cinayetlerin işlendiği şehir denilince aklımıza hemen ABD'nin büyük metropelleri gelmiyor. Çünkü Türkiye'de işlenen suçlar da işleniş şekli bakımından ABD'deki suç tiplemelerini aratmayacak türden. Medyada her gün çarşaf çarşaf yayınlanan haberler, ülkemizdeki vahşetin boyutları açısından ABD'deki benzerlerini aratmadığının bir göstergesi. Çocuk pornocuları, ortağını 120 parçaya bölen caniler, arkeolojik kazı çalışması yapılırken ortaya çıkan seri cinayet kurbanları... Bunlar bireysel tetörün örnekleri. Bir de tüm toplumu sarsan doğal afetler var ki, onda da diğer üçüncü dünya ülkelerine fark atmaya başladık. Eskiden tren kazası denilince Hindistan, sel taşkınlığı söz konusu olunca Latin Amerika ülkeleri, deprem lafı açılınca Japonya ve Asya ülkeleri akla gelirdi. Şimdi ise uçak kazalarıyla, depremleriyle, seliyle, ekonomik kriziyle, terörüyle bütün doğal ve beşeri felaketleri bünyesinde barındıran bir ülke oldu Türkiye. Bir de buna medyanın abartılı haberleri eklenince Türkiye tam anlamıyla felaketler ülkesi olup çıktı!"

 
Medyanın zararları üzerine bir film!..
İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından Avustralya'ya göç eden Joseph Mueller hayatının son yıllarını kızı ve iki torunuyla huzur içinde geçirmektedir. Yıllar önce temellerini attığı oteli şimdi kızı ve damadı işletmekte, yaşlı Joseph da ara sıra onlara kimi tavsiyelerde bulunmaktadır. Bir sabah torununu okula götürmek için evden çıkan Joseph bir kamera ekibinin kendisini takip ettiğini görür. Birkaç gün sonra muhabir Leah Zetnick bir televizyon kanalında Joseph Mueller'in aslında Nazi savaş suçlusu Franz Kessler olduğunu ve kendi ailesi dahil birçok insanı öldürdüğünü iddia eder. Medyanın olaya büyük yer vermesi sonucu Joseph aleyhine bir dava açılır. Yaşlı adamı ve ailesini mahkemede temsil edecek kişi de avukat George Coleman'dır. Son derece hassas bir konuyu beyazperdeye taşıyan Father baştan sona ilgiyle izlenen çarpıcı bir film. Başrollerde rol alan Max Von Sydow ve Julia Blake'in olağanüstü performansları, her iki oyuncuya da Avustralya Film Enstitüsü'nün "Yılın Oyuncusu" ödülünü kazandırmıştı.
'Deprem Dede' yine ekranda
Işın Gürel ve Ümit Aslanbay'ın sunduğu Kırmızı Koltuk'a bu hafta Ahmet Mete Işıkara oturuyor. Afyon'da yaşanan sarsıntıyla, sil baştan gündeme oturan deprem konusunda soruları cevaplayacak olan "Deprem Dede", programda İstanbul için neden uyarı ihtiyacı hissettiğini ve tehlikenin gerçekten büyük olup olmadığını anlatıyor. Star / 12.30
10 Şubat 2002
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED