Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün kendisine bağlı çalışan Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel hakkında müdahil olduğu ve açmış bulunduğu dört dava ile bir karşı dava her iki tarafı uzun süredir davacı-davalı ve sanık konumuna getirmiş bulunuyor.

TBMM Yolsuzluklar Araştırma Komisyonu'nda da (YAK) inceleme konusu olan bu davalarla ilgili, Komisyon Başkanı İstanbul Milletvekili Azmi Ateş ve Raportörü Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz'dan alınan bilgilere göre, Demirel aleyhine açılan bu kamu davalarında iki aylık araştırma sonucunda haklı gerekçelerin saptandığı belirtiliyor. YAK'ın 12 üyesinin oybirliği ile aldığı kararda, CHP kanadından milletvekilleri olarak Yüksel Çorbacıoğlu, Ahmet Güryüz Ketenci, Kemal Kılıçdaroğlu ve Mahmut Yıldız'da bulunuyor.

2000 yılında yapılan seçimle işbaşına gelen ve özerk olmayan Federasyon Başkanı Turgay Demirel hakkında seçimlerde yaşanan şaibe ve usulsüzlük iddialarıyla sürmekte olan kamu davalarına da GSGM'nin müdahil olarak katıldığı biliniyor.

TBMM YAK Komisyonu'nun bu nedenlerle GSGM'ye Demirel'i davalar sonuçlanana dek görevde tutup tutmama konusunda yazılı soru önergesi verdiği belirtiliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü Müfettişleri, uzun süreden beri Demirel'in başkanı olduğu basketbol vakfını Abdi İpekçi Spor Salonu'nda 2001-2002 yıllarıyla ilgili incelemesini sürdürüyor.

Söz konusu davaların, ancak gelecek seçim yılı olan 2004'ü aşarak sonuçlanabileceği söyleniyor. Bu arada Türkiye, 2003 Eylül ayında İsveç'de yapılacak Avrupa Basketbol Şampiyonasına ve bir ihtimal Dünya Şampiyonasına katılacak. TBMM YAK'ın Turgay Demirel hakkında açılan kamu ve hukuk davalarını ve bazı gelir gider hesaplarını incelemeye aldığı belirtiliyor.

Kamu davalarını avukatları, "GSGM'nin geçmiş dönemlerde müfettişlerine yaptırdığı inceleme ve soruşturmalar sonucunda Demirel hakkında bir yandan dava açmak zorunda kalırken, öte yandan delillerin karartılması ve adaletin adil sürede tecellisi açısından görevde kalmasında sakınca görmemesinin hukuken mümkün olmadığını ve seçim yönetmeliğine aykırı olduğunu söylüyorlar. Geçici olarak da olsa görevden alınmadan Demirel'in davalardan aklanmasını beklemenin ve bütçeden ödemeler yapmaya devam etmenin, davaların boşuna açıldığı anlamına geldiği belirtiliyor.