|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
2001 yılının ilk 10 aylık döneminde bütçenin gelir performansının başarısız olduğu söylenebilir. Vergi tahsilatında başarının kriteri, vergi gelirlerinin enflasyon oranı ile karşılaştırılmasıdır. Başta KDV gibi mal ve hizmetlerden alınan vergiler olmak üzere vergi gelirleri ile enflasyon oranı arasındaki ilişki doğrusaldır. Yani enflasyon oranı arttıkça vergi gelirleri de buna paralel olarak artar. Yıllar itibariyle bakıldığında, birkaç istisna yıl hariç, vergi gelirlerindeki artış enflasyon oranının üzerinde gerçekleşmiştir. Bunun anlamı vergi gelirlerinde reel artış meydana gelmesidir. 2001 yılı da istisna yıllardan bir tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ekim sonu itibariyle, bir önceki yılın aynı dönemine göre vergi tahsilatındaki artış oranı % 41.2 olarak gerçekleşmiştir. Buna mukabil aynı dönemde,12 aylık ortalamalara göre Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) % 53.2 oranında artmıştır. Vergi gelirlerindeki nominal artış, enflasyon oranının 12 puan altında gerçekleşmiştir. Bir başka ifade ile 2001 yılının Ekim sonu itibariyle vergi gelirleri reel olarak azalmıştır. Eğer enflasyon oranını, ortalama yerine, TEFE'deki 10 aylık artış olarak alırsanız, enflasyon oranı ile vergi tahsilatındaki artış oranı arasındaki açıklık daha da büyür. TEFE'deki 10 aylık artış % 80 civarındadır. Vergi gelirlerindeki artış ise % 41.2'de kalmıştır. Bu açıklamalardan, vatandaşın vergi ödemediği gibi bir sonuç çıkmaz. Tam aksine son yıllarda Türkiye'de vergi yükünde ciddi artışlar meydana gelmiştir. Vergi yükü artıyor
Vergi yükü, vatandaşın ödediği vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin milli gelire oranıdır. Vergi ve benzeri mali yükümlülükler kavramına, konsolide bütçe vergilerinin yanında, mahalli idarelerin tahsil ettikleri vergi, resim ve harçlar ile SSK gibi sosyal güvenlik kuruluşlarına ödenen primler dahildir. Vergi yükü 1991 yılında % 21.4 iken bu oran 2000 yılında % 31.2'ye yükselmiştir. 2000 yılında ülke içinde üretilen bütün değerlerin % 31.2'si vergi ve benzeri mali yükümlülük olarak ödenmiştir. Kazancın değil, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) % 31.2'si ödenmiştir. Bu ayrımın gözden kaçırılmaması gerekiyor. 2001 yılında da vergi yükü rakamının, % 31 civarında olacağı tahmin edilmektedir. Hatta bu rakamın üzerinde gerçekleşme ihtimali de bulunmaktadır. Vergi yükü artarken, vergi tahsilatındaki artış oranının enflasyon oranının altında gerçekleşmesinin nedeni, milli gelirdeki düşüş ve ekonomide yaşanan daralmadır. Yani enflasyon ortamında durgunluk (stagflasyon)'tur. Vergi yükü yine ücretlinin sırtında
Ekim sonu itibariyle, dış ticaretten alınan vergilerdeki artış oranı, genel artış oranının bir hayli altında, % 25.7'dir. Bunun nedeni de ithalatta meydana gelen daralmadır. İthalatımızda dolar bazında % 25'lere yakın bir oranda azalma olmasına rağmen, % 125'leri bulan devalüasyon nedeniyle dış ticaretten alınan vergilerde nominal artış, ancak reel azalma yaşanmıştır. Enflasyon oranının üzerinde artışın gerçekleştiği en önemli vergi kalemi, gelir vergisi tevkifatıdır. Gelir üzerinden alınan vergilerdeki artış oranı % 39.9'da kalırken, gelir vergisindeki artış oranı % 87.7'ye ulaşmıştır. Bunun nedeni de gelir vergisi tevkifatının % 93.8 oranında artmasıdır. Gelir vergisi tevkifatı büyük oranda, ücretlilerin ödediği vergilerden oluşmaktadır. Bu rakam Ekim ayı sonu itibariyle 8.8 katrilyon liradır. Aynı dönemde Türkiye'de faaliyette bulunan bütün holding ve şirketlerin ödediği vergi ise 2.4 katrilyon liradır. Ücretliler, anlı-şanlı holdinglerin ve sayıları 250.000'i aşan kurumlar vergisi mükelleflerinden yaklaşık 3.5 kat daha fazla vergi ödemiştir. Bu tablo Türk vergi sistemindeki çarpıklığı çok net olarak ortaya koymaktadır. Her iki grubun da milli gelirden aldıkları pay ile ödedikleri vergi arasında derin uçurumlar bulunmaktadır. Servet yine vergi dışı
Büyük çoğunluğunu motorlu taşıtlar vergisinin oluşturduğu servet üzerinden alınan vergilerin, toplam vergi gelirleri içindeki payı % 1 civarındadır. Her yıl gittikçe düşen bu oran, 2001 yılında da gerilemiştir. Vergi gelirlerindeki % 41.2'lik artışa karşılık, servetten alınan vergiler % 23.8 oranında artmıştır. Hem reel ve hem de nisbi olarak azalma söz konusudur. Milyon dolarlarla ifade edilen villalardan alınan vergi yok denecek kadar az. Bu mukabil, ücretlilerden alınan vergilerde patlama yaşanıyor.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |