T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Avrupa'nın ikinci büyük dili Türkçe ve onun zavallı hali

Avrupa Konseyi 2001 yılını Avrupa Dilleri Yılı olarak ilan etti. Bu olay gerek Avrupa Konseyi'nde ve gerekse üye ülkelerde kutlanmaktadır.

Avrupa Konseyi'nde 43 üye devlet vardır. Burada konuşulan diller arasında Türkçe ikinci sıradadır. Avrupa Konseyi, Avrupa Konseyi'nde ikinci büyük dil Türkçe başlığı ile etkinliklere hazırlanmaktadır. Ancak resmi kuruluşlarımızdan pek çoğu bu etkinlikten haberdar değildir.

Türk Dili Bayramı Sayın Cumhurbaşkanımızın bir tek mesajı ile kutlanmıştır. Oysa Avrupa Dilleri Yılı dolayısıyle okullarımızda, derneklerimizde, üniversitelerimizde kutlanılması gerekirdi.

Zaman zaman öğünürüz: Atlas Okyanusu'ndan Çin'e Türk Dünyası diye... Bu coğrafya üzerinde Türkçe konuşan ülkeler arasında alfabe birliği oluşturabilmek için toplantılar tertipleriz. Acaba, Avrupa Dilleri Yılı'ndan ve bu yılda kutlanan Avrupa'nın ikinci büyük dili Türkçe konulu etkinliklerden kaç kişinin haberi vardır?

Türkçe dediğimiz zaman, daima Asya'daki kardeşlerimizi hatırlarız. Fakat Türkçe'nin Avrupa'da da bir rolü olduğunu pek çoklarımız bilmemektedir. Oysa Türkçe konuşan insan yönünden Avrupa'nın ikinci, coğrafi dağılım bakımından Avrupa'nın birinci lisanıdır.

Avrupa Konseyi'nde Fransızca, İngilizce hem konuşulan ve hem de yazı lisanıdır. Almanca ve İtalyanca ise konuşma lisanıdır. Bu dillerin kullanım masraflarını Avrupa Konseyi öder. Diğer ülkeler de masraflarını kendileri karşılamak üzere Simültane (anında) tercüme yaptırabilirler.

Avrupa Konseyi Genel Kurulu'nda mevcut 7 tercüme kabininden birisi de Türkçe tercümeye ayrılmıştır. 4 resmi lisan dışında Rusya ve İspanyolca ile birlikte Türkçe'de tercüme edilmektedir. Bu başarı, Avrupa Konseyi'ndeki Türk Delegasyonu'nun sürekli çabaları sonucu elde edilmiştir.

Rusya ve İspanya, kendi dillerinin de resmi dil olarak kabul edilmesi için büyük bir baskı uygulamaktadır. Türk delegasyonumuz da, Rusça ve İspanyolca'dan önce Türkçe'nin resmi dil olarak kabulü gerektiğini savunmaktadırlar.

Bu iki lisan da kabul edilirse Türkçe'de mutlaka bunların arasına girecektir.

Avrupa Konseyi'nde Türkçe sadece oradaki Türk üye'lerin konuştuğu dil değildir. Orada üye olan Azerbaycan'ın da dilidir. Orada Bulgar, Rus, Makedonya ve Arnavutluk delegasyonlarındaki Türkçe konuşanların da dilidir. Yarın Romanya'dan, Ukrayna'dan, Yugoslavya'dan ve hatta Almanya'dan Türkçe konuşan üyelerin gelebileceğini de unutmamak gereklidir. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Delegasyonu da bu çeviriden faydalanmaktadır.

Halen Avrupa Konseyi'nde yedek üyelerle birlikte Türkçe konuşan 44 üye bulunmaktadır. Bizler Azerbaycanlı kardeşlerimizi dahi Rusça yerine Türkçe konuşmaya teşvik ediyoruz.

Ermenistan Cumhurbaşkanı, Avrupa Konseyi'nde Rusça konuşmuştur. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ise Türkçe konuşmuş ve bizim kabinimizden çeviri yapılmıştır.

Fakat çok acıdır ki, Eylül ayında yapılan Avrupa Konseyi toplantısında, Türkçe çeviri kaldırılmıştır. Sebebi, tasarruf önlemleridir. Bu suretle tasarruf edilen miktar 17.000 dolardır. Yani TBMM'de kullanılan eski bir Mersedes otomobili parası.

Avrupa'nın ikinci büyük dili Türkçe için bu hasisliğin manasını anlamak mümkün değildir. Bu konu bir para konusu değildir. Bu bir dünya görüşü konusudur. Bu bir vizyon konusudur. Bu bir bayrak gösterme'dir.

Avrupa Konseyi'nde Türkçe çeviri için alınan kabin, Türk delegasyonu tarafından yirmi seneyi aşkın bir mücadelenin sonucudur. Ve Türkiye'nin gururudur.

Türkiye bu kabini alabilmek için büyük bir savaş vermiştir.

Savaş'ta kazandığımızı, hurda bir Mersedes pahasına kaybediyoruz.

Ey koca Karamanoğlu Mehmet Bey acaba mezarında kemiklerin sızlıyor mu?..


1 Ekim 2001
Pazartesi
 
CEVDET AKÇALI


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED