Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından Kızılay'la ilgili olarak hazırlanan rapor, DYP-ANAP savaşına yeni bir boyut kazandı. Bazı ANAP il ve ilçe başkanları Kızılay yönetimini tehdit ederken, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun da ANAP'tan gelen baskılar sonucu hazırlandığı iddia edildi. Bazı Kızılay yöneticilerinin gümrüklerde vurgun yaptığını ve hac organizasyonunda da benzer usulsüzlüklerin yapıldığının iddia edilmesi üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu, harekete geçerek bir soruşturma başlattı. Soruşturmayı yürüten Müfettiş Sinan Erol hazırladığı raporunda, her iki olayda da mevcut yönetimin sorumlu olmadığını hatta Kemal Demir yönetiminin istifasından sonra göreve gelen mecut yönetimin iki yıllık süre içinde satınalma ve işlemlerinde önemli iyileşmeler sağladığını vurgulamasına rağmen, Kızılay'ın imajının düzeltilmesi için yönetimin görevden alınmasını istedi.

Kızılay yönetimini çileden çıkaran raporun, baskılarla hazırlandığı, bu baskıların arkasında da ANAP'ın bulunduğu iddi edildi. AP- DYP çizgisinin egemen olduğu Kızılay'a yönelik bu iddianın temelinde ise, Kızılay yönetiminin aralarında ANAP İl ve ilçe Başkanlarının da yer aldığı bazı şubeleri görevden almasının yattığı belirlendi.