T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bin Laden "Vahhabi" Taliban ise "Deobandi"

CİA'nın da, FBİ'in da işi ne zor.. "Global Terörizm"in izlerini sürerken, "İslam"ı da öğrenmeye çalışacaklar..

Biz Türkler, Müslüman bir toplumuz..

Buna rağmen, ne "Devlet" ne de "Medya, kendi dinimizi ve tarihini tam bilmiyor..

İş o safhaya geldi ki, geçenlerde NTV kanalı, "İslamcı Hareketleri" anlamak için, Fransa'dan Gilles Kepel'i getirdi..

Neyse.. "Bu ayıp hepimize yeter" diyerek, günümüzün konusu olan, "Taliban"a, "Bin Laden"e dönelim..

"Taliban" acaba "hangi İslam"ı temsil ediyor mesela?

Biliyoruz ki, "Bin Laden"in içinden çıktığı Suudi Arabistan'da, "Vahhabi"ler var.. Buna "Vehhabbiye" de diyebiliriz..

1703 doğumlu Muhammed Bin Abdülvehhab (veya Şeyh Necidi), Vahhabiliğin başlangıcı..

"Hanbelî" mezhebine bağlı bir akım olarak gelişmiş Vehhabbiye.. Hafif sosyalizan ve bireysel mülkiyete karşı ideolojisi olmuş..

Abdülvehhab, "Müslümanlar'ın hepsi birdir, bunların servetlerinin hepsi, hepimize helaldir" demiş..

Ayrıca, "Kutsal mekanlar"a, kabirlerin üzerine kubbe yapmaya, adak adamaya, Hırka-i Şerif ve Sakal-ı Şerif ziyaretlerine de karşı çıkmış..

Muhammed Bin Abdülvehhab 1791'de ölünce, damadı Suud Bin Muhammed, şeyhliği üstlenmiş. Ondan sonraki şeyh olan oğlu Abdülaziz'in yönetiminde, Vahhabiler, Kutsal Topraklar'ın da sahibi olan Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açmışlar.

3'üncü Selim döneminde, Vahhabi kuvvetleri, Kabe'ye girmiş, Yemen'de yayılmış, Bağdat'a saldırıp Kerbela'yı tahrip etmiş.. Taif'te yağma ve katliam yapmışlar. Sonra Medine'ye girip, Peygamber'in türbesini yağmalamışlar.. Onun dışındaki bütün türbeleri yıkmışlar.. Kabe ziyaretini yasaklamışlar.

3'üncü Selim'den sonraki Padişah 2'nci Mahmut, Vahhabiler'le uğraşma görevini, Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya vermiş.. O da, Vahhabi ordularını yenip, şeyhlerini zincirleyerek İstanbul'a göndermiş.. Burada da, hepsinin başları kesilmiş..

Ama bitmedi Vahhabilik.. 1'inci Dünya Savaşı'nda "Arap Milliyetçiliği" şeklinde canlandı. Arap devletini kuran Faysal da, Suudi Arabistan hanedanını başlatan Ali Suud ve sonra gelen İbni Suud da, Vahhabiydi..

Suudi Arabistan'a gidenler bilir..

Suudiler'in "Ulema"sı da, "Taliban Uleması" gibi günlük yaşama, katı kurallar koyar.. "Mutavva" denilen din polisi, ibadet etmeyenleri, saçı görünen kadınları, uzun sopaları ile yola getirir.. Sosyal hayatta kadın yoktur, kadınların otomobil kullanması bile yasaktır.

Aynı şeyler, Taliban Afganistan'ında da var..

Ama Taliban, Vahhabi değil..

Taliban, "Deobandî" tarikatına mensup..

"Deoband", Hint Himalayalarındaki bir kasabanın adı.. 1867'de, Muhammed Abid Hüseyin'in kurduğu medrese, 18'inci yüzyıl İslam reformisti Şah Veliyullah'tan etkilenmiş.. Mevlana Eşref Taanvi, bir tarikat haline dönüşen "Deoband Ekolü"ne, öğretiler getirmiş..

"Deoband Ekolü", hem dünyevi konularda, kadınların örtünmesinden günlük yaşama uzanan alanlardaki davranışlara kadar kurallar koymuş.. Hem de, bir bağımsızlık hareketi olarak, Hind Yarımadası'ndaki İslam topluluklarını bilinçlendirmiş..

Bugün Pakistan'da geniş kitleleri ve Taliban'ı da etkileyen "Deoband Öğretisi", köktenci-İslam'ı seçen ve Sünni mezhebi içindeki bir tarikat..

İnternet'in "Search Engine"lerinden birine, mesela Yahoo'ya girip, "Deoband" kelimesini yazın ve "search"e basın.. Binlerce sayfa bilgi çıkar karşınıza.. Örneğin, Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletindeki "Dar ül İlim Deoband"ın, Kahire'nin "El Ezher"inden sonra en büyük İslam eğitim merkezi olduğunu öğrenirsiniz.. Taliban'ın neden Budist tapınaklarını yaktığını anlarsınız..

22-28 Haziran 2001'deki "Deoband Konferansı"nın, Pakistan Siyasi İslamı için ne tür bir önemli olay olduğunu öğrenirsiniz..

Yani öğrenmenin sonu yok.. FBİ'in işi çok zor..

ŞAKA

Acaba kim konuşacak?..

TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan'ın kibarca söylediği "Türkiye'de lider eksikliği var" sözünü, Cem Boyner daha ileri noktaya taşıdı..

Dün Milliyet'teki söyleşisinde, şöyle demişti Boyner:

-Başbakanım yok benim.. Kral çıplak.. Ya da kral yok.. Dahası yok ki bunun!..

Bakalım, çıtayı bundan sonra kim yükseltecek?

Hepimiz Demirel'in bundan sonraki konuşmalarını bekliyoruz..

PAKİSTAN VE TALİBAN

Toplumsal olaylar çok boyutludur!..

Her an bütün dünya, Taliban Afganistanı'na karşı bir askeri harekat beklediğine göre..

Ve Bülent Ecevit de, Türkiye'de bütün sorunları hallettikten sonra, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'ne demokrasi gelmesi için Taliban'ın bitirilmesi gerektiğini söylediğine göre, biraz daha fazla "Pakistan ve Afganistan Siyasi İslam"ını öğrenmemiz şart..

Sadece "Tagore" okuyarak, Hind alt-kıtasını ve Afganistan'ı anlayamayız..

Mesela neden, Pakistan'da geniş kesimler, Taliban'la bu kadar fazla dayanışma içinde?

Birincisi Pakistan, bir "İslam Devleti" olarak kuruldu.. Laik Hindular Hindistan'ı, Müslümanlar da Pakistan'ı kurdu..

Şu anda Pakistan'daki üç önemli İslami ilahiyat okulları, Taliban liderlerinin de eğitim gördüğü kurumlar. "Dar-ül İlim Akkora

Khatak", "Cami'a Eşrefiye" ve "Cami'a İlm-i İslam" medreseleri, Hindistan'ın Uttar Pradeş'indeki "Deoband Medresesi"nin

öğretisini sürdürüyorlar..

Yani olay, sadece siyasi ve askeri boyutlarda değil.. "Taliban" da, Güney Asya İslamı'nın öğeleri ile kaynaşmış bir grup..

Yani, "terörizmle mücadele" diye, bir kültüre savaş açma ihtimali de var..


1 Ekim 2001
Pazartesi
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED