T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Yeni 'ırkçı dalga'

11 Eylül'deki New York ve Washinton saldırıları, "Amerikan rüyası"nın sonu oldu. Felaketin şokunu henüz üzerinden atamayan Amerika, terörizmle mücadele konusunda da "aklı selim" bir politika rotasına girebilmiş değil. Her ne kadar felaketin hemen ardından, Müslümanların yaşadığı bütün toprakları "potansiyel terör merkezi" gibi algılayan çılgın yaklaşımın ateşi biraz olsun sönse de, Amerika'da ve Avrupa'da Müslümanlar'a yönelik nefret henüz bitmiş değil.

Başkan Bush'un "Haçlı savaşı" gafıyla başlayan tehlikeli süreç, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin, "Batı medeniyeti İslam medeniyetinden üstündür. Batı, komünizmi yendiği gibi, başka toplumları da yenmeli. Bu, başka bir medeniyetle, bin dört yüz yıl önce öncesine takılıp kalan İslam'la çatışmaya kadar gitse bile" şeklindeki ırkçı yaklaşımıyla daha da tehlikeli bir safhaya geçmiş bulunuyor.

Kimse, Batı dünyasındaki bu "saldırgan" yaklaşımı terörizmle mücadele mantığı ile açıklayamaz. Bu açıklamalar hangi nedenlerle yapılmış olursa olsun, sonuçta Hristiyan dünyanın bilinçaltındaki nefreti gün yüzüne çıkarmıştır. Çünkü bu sözler, topyekun Batı dünyasında, Müslümanlar'a karşı nefreti yeniden alevlendirmiştir.

Amerikalı ve Avrupalı liderler, kendi ülkelerindeki Müslüman kuruluşları ziyaret ederek bu savaşın "İslam'a değil, teröre karşı" olduğunu söylemesi bile "ırkçı dalgayı" durduracak gibi görünmüyor. Ayrıca, şu ana kadar Batı'daki fiili saldırıları önleme konusunda somut adımlar da atılmış değil.

Edward Said 28 Eylül'de El Hayat gazetesinde çıkan bir yazısında bakın neler söylüyor: "Bush, Kongre'de ABD'nin İslam'la savaşta olmadığını söylerken, bütün ülkede Araplar, Müslümanlar ve Ortadoğulu'ya benzeyenlere yönelik artan retorik ve fiili saldırılar hakkında hiçbir şey söylemedi. Powell İsrail ve Şaron hakkında ABD'deki krizi Filistinlileri daha çok ezmek için kullanmaları nedeniyle hoşnutsuzluk belirtse de, genel kanı bölgeye ilişkin ABD politikasında değişiklik olmadığı yönünde. Tek değişiklik büyük bir savaş hazırlığı."

Ayrıca Bush'un Kongre'de yaptığı konuşmada, "İsrail'i Ortadoğu'dan atmak, Hristiyanları ve Musevileri Asya ve Afrika'dan çıkarmak istiyorlar" şeklindeki sözlerini "gaf"la açıklamak da mümkün değil. Eğer bu sözler, bir ahmaklığın sonucu değilse, basbayağı çılgınlık. Bu tanımlamaya göre, Amerika'nın başlatacağı savaşın karşı cephesinde ne yazık ki sadece Müslümanlar var.

Artık herkes biliyor ki, dünyadaki ve bölgedeki denklemler köklü bir şekilde değişecek. Ve hiçbir şey 11 Eylül öncesindeki gibi olmayacak. Doğru, ama dünyada milyonların hayalini süsleyen "Amerikan rüyası" da artık eskisi gibi olmayacak. Korkarım, özgürlüklerin ve bir arada yaşamanın öncüsü konumundaki Amerikan demokrasisi, felaket sonrasında yükselen "milliyetçi" ve "ırkçı dalga"nın altında kalacak.

Şimdilik sadece Müslümanlara yönelik gibi gözüken bu ırkçı saldırganlık, giderek Amerikan toplumundaki özgürlük ve hoşgörü ortamını da zehirleyen bir salgına dönüşmek üzere. Nitekim, Amerika'da bir radyo, "durumdan vazife çıkararak" ünlü şarkıcı John Lennon'un "İmagine" şarkısını savaş karşıtı olduğu gerekçesiyle yasaklamış.

Kuşkusuz bütün bunlar, hayallerdeki "Amerikan rüyası"nın özgürlük ışıklarını söndürmekle kalmayacak, daha demokratik ve özgürlükçü olmasını beklediğimiz gezegenimizi savaş çığlıklarıyla boğulan bir cehenneme çevirecektir.


1 Ekim 2001
Pazartesi
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED