Galatasaray ve Gençlerbirliği hafta içinden adale yorgunluğu ile bir vites aşağıda oynadılar. Galatasaray, geriye ve ileriye doğru kalabalık üretiminde rakibinden daha başarılı olurken, kademe ve ilk toplara basma diriliği de göze çarptı. Gençlerbirliği ise ileride kapana sıkışmış adamlarına uzun top atmadığı zaman biraz birşeyler yapar gözüktü.

Sergen'in mükemmel bir feyki ve sol ayağıyla ısmarlama golü Galatasaray'ı öne geçirdi. Sonra son gücüyle biraz hareketlenmeye çalışan G.Birliği, rakip alana geçti ama Mondragan'ı pek ziyaret edemedi. Galatasaray, ilk yarı boyunca rakibine pozisyon vermedi ama bir gol verdi. Fleurquin'in mevcuttu birçok ihtimalden en kötüsü ve en yanlışını seçip topu sakız etmesi ile golü yediler. Daha doğrusu rakibin evine eli boş gitmemiş oldular. Suat girdikten sonra biraz daha derlenip toparlanan orta alan rakip ceza alanına 'yanaşık düzen' oynamaya başladı. Orada Vedat'a gelen gol şansı gole soyunmuş olanlara gelmedi.

İkinci yarıda daha ağır basan ve kendi oyununu daha yavaş da olsa oynayan Galatasaray, önce kalitesini, sonra gücünü ve sonra da gollerini kabul ettirdi G.Birliği'ne, oyuna girip takımına çok şey ekleyen Arif'in ve Suat'ın payı çok büyüktü dün gece de. Özetle Ankara'da ilk yarıyı imzalayan Sergen ile ikinci yarıyı mühürleyen Arif, takım oyununun pırıl pırıl parlayan yıldızları oldular. Galatasaray lider geldiği Ankara'dan 'daha lider' olarak dönmeyi başardı.

Maçın en ilginç siması ne Sergen, ne Suat ne de Arif'ti. Son haftaların renkli siması ve Galatasaray'ın tırmanışında büyük pay sahibi olan Abdülrahim Albayrak'tı. Maçı anlattığım yerin hemen yanında hop oturup hop kalkan, en renkli görüntüleri veren Albayrak, futbol izleme sanatına da yeni boyutlar getirmeye başladı.

ÜMİT AKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu