T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Devletimizin artık Playboy TV'si de var!

Adına "Bankacılık-sektörü" denilen ilişkiler yumağının Türkiye'deki haline bir bakın: Yorumlar, "Beklendiği gibi İktisat Bankası da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildi" diyor. Bu son devirle birlikte söz konusu "Fon"un elindeki banka sayısı 13'e ulaşmış. İktisat Bankası'nın Türkiye'nin 20. Büyük bankası olarak biri yurtdışında olmak üzere 62 şubesi, ABD ve Fransa'da 2 mali iştiraki, bir temsilceliği ve 1.321 çalışanı varmış. Yani özetle "küreselleşme" yolunda da epeyce yol almış bir banka! Siz de sanıyorum benim gibi düşünüyorsunuz: "Küreselleşme" olarak adlandırılan o "şey" bizim dilimizde dünya milletlerinin anladığından farklı olarak finans sektöründe gerçekten bir küreselleşmeye, yani elde edilmiş kaynaklardan bolca beslenip "küre" gibi olmaya işaret ediyor!

Kamuoyunca "bankanın sahibi" olarak bilinen ana ortak Erol Aksoy'u İktisat'la ilgili kararın alındığı günün gecesi televizyon ekranında gördüm. Çoook neşeliydi... Zaten dünkü gazetelerde yer alan haberlerden de öğrendik ki, bankanın "Fon"a devredilmesini bizzat Aksoy istemiş; hatta "istemiş" de ne kelime bu yolda çok yoğun çaba sarfetmiş. İyi oldu; kamunun parasıyla oluşturulmuş bir "kumbara" olduğu halde adına "Fon" denildiği için ne olduğu pek anlaşılamayan bu kuruluşun bugüne kadar sayıları 12 olan nur topu gibi evlatlarının sayısı böylece 13'e çıktı. Allah zürriyetini daha bereketli kılsın... Bu gidişle, hep beraber, toplumca "Fon"a devredilmemiz yakındır!

Bildiğiniz gibi ülkemizde bir banka "Fon"a devredilince, bir "Hukuk Devleti" olmamızdan dolayı (Bkz. Anayasa 2. Madde) bazı kişilere "yurtdışına çıkış yasağı" getiriliyor. Bir "Hukuk Devleti" ("değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez") olduğumuzdan bu uygulama da genel bir kural değil; söz konusu yasak "bazı kişiler"le sınırlı tutuluyor. Nitekim İktisat Bankası hikayesinde de böyle olmuş. Bankanın yönetim kurulu üyeleri için bu yasak getirilirken, "Yönetimde bulunmaması nedeniyle Erol Aksoy'a ise yasak yok"muş. Biraz önce ekranda gördüğüm Aksoy'un "çoook neşeli" olduğunu söylemiştim ya... Aksoy, bu "Fon"lanmak kararı üzerine bir açıklama yapmış. Bu açıklamada öyle bir cümle var ki, bunu kaçırmanıza gönlüm elvermez. Aynen şöyle: "...İktisat mudilerinin haklarının korunmuş olmasından dolayı sisteme şükran duymaktayım."(!) "Sisteme şükran duymak"! Nefis bir açıklama bu... Yani özetle, "Allah devlete zeval vermesin!"; herkes açısından, "mudiler" açısından da, "biz"im açımızdan da...

İktisat'ın "Fon"lanması kararı ortaya başka ilginç sonuçlar da çıkarmış. Bankanın finans sektörü dışında Cine 5, Show TV gibi medyada faaliyet gösteren iştirakleri de var. Ama medyaya ilişkin fasıl bundan ibaret değil. Ayrıca (şimdi sıkı durun!) Playboy TV'nin yüzde yüzü de İktisat'ınmış. Yani şöyle bir sonuç: "Fon"lanan İktisat dolayısıyla, artık devletimizin bir de Playboy TV'si var! Bana sorarsanız bu çok iyi oldu. Yıllardır "Devlet sigara üretir mi, devlet pantalon gömlek diker mi?" gibi sorularla "devletin hepten küçülmesi" gerektiği yolunda her cepheden atışlara maruz kalmış ve sonunda "Eh ne yapalım; bari küçülsün!" kanaatine varmış olan aziz milletimizin ve ondan da aziz olan devletimizin artık bir Playboy TV'si var!

Doğrusu bu kadarını isteseniz de yapamazdınız... Yoksa piyasalar için hep söylene gelen "görünmez el"in bir marifeti mi? Hadi bakalım! Şimdi adına RTÜK denilen ve başkanının ağzından "medeni dil-medeni olmayan dil" gibi "muzır" sınıflamalar yapan devlet kurumu gitsin de bir "KİT" haline gelen Playboy TV'nin yayınlarını denetlesin bakalım...


17 Mart 2001
Cumartesi
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED