T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Uykularım delik deşik

Her 100 kişiden 5'i horluyor. Horlayanların uykusu gece boyunca 400 kez bölünebiliyor. Uyuma problemi iş veriminde düşüşe yol açıyor

Türkiye'de her 100 kişiden 26'sının horlama sorunu yaşadığı, her 5 kişinin de horlamakla kalmayıp, gece boyunca uykusunun 400'e kadar bölünebildiği bildirildi.

Türk Uyku Araştırmaları Derneği'nden alınan bilgiye göre, uykuda solunum bozukluğunun önemli bir habercisi olan horlama, daralan hava yolundan nefes almak için, organizmanın aşırı bir güç harcaması ve havanın dar bir aralıktan geçmesiyle oluşuyor.

Dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan araştırmalarda, erişkinlerin yüzde 10 ile 30'unun horladığı saptanırken, Türkiye'de bu oran, yüzde 26 olarak belirlendi.

Yorgunluğa neden oluyor

Her 100 kişiden en az 5'i sadece horlamakla kalmayıp, aynı zamanda uyku sırasında solunum durması (apne) sorununu da yaşıyor. Aşırı horlaması olan aşırı kilolu ve orta yaşlı erkeklerin apne sendromunun yüksek olduğu belirtilerek, bu kişilerin, dokularına yeterli oksijen gitmediği için, ertesi gün yorgun ve uykulu oldukları bildirildi.

Horlamanın kısa aralıklarla kesilmesi ve ardından derin ve gürültülü bir sesle tekrar nefes almaya başlamasının, uykudaki solunum durmasının en önemli işaretlerinden biri olduğu ifade edilerek, bazı hastalarda solunum durması nedeniyle uykunun bir gecede 400'e kadar bölünebildiği, uyku süresinin dörtte 3'ünde nefessiz kalınabildiği vurgulandı. Bazen yan odalara hatta komşulara kadar duyulabilen horlama, çevredeki kişileri rahatsız etmekle kalmıyor, solunum durmaları ile hipertansiyon, kalp yetmezliği, kalp krizi ve felç gibi hastalıklara da yol açıyor.

Uykusuzluk çekenler sinirküpü

Uyku sorunu olan kişiler uygunsuz yerlerde uyuyabildiği gibi, iş ve özel hayatlarında da ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Zaman zaman direksiyon başında da uyuyan bu hastaların, normal insanlara göre 2-3 kat daha fazla trafik kazası yaptıkları da horlama ve beraberinde gelen solunum durmasının bir başka endişe verici boyutunu oluşturuyor. Horlayan kişiler, sağlıklı kişilere göre daha kolay sinirleniyor, isteksizlik, iş veriminde azalma sorunlarını yaşıyor, aynı zamanda hormonal değişikliklerin etkisiyle cinsel ilgileri azalıyor.

 
Bağırsak hastalarına evde kemoterapi
Kalın bağırsak kanseri hastaları, yakında kendi kendilerine evlerinde kemoterapi uygulayabilecek. ABD'de yayımlanan Journal of Clinical Oncology adlı dergide yer alan araştırmanın sonuçlarına göre, oral yoldan alınacak tabletler, hastanede uygulanan kemoterapiden daha etkili bulundu. Dergi, hastaların kendilerine evlerinde kemoterapi uygulama şansını verecek ilacın yakın bir zamanda kullanılmaya başlanacağını yazdı. İlacın, 600 ileri derecede kalın bağırsak kanseri hastasında denendiği, hastaların yüzde 25'inde tümörleri küçülttüğü gözlendi. Standart kemoterapi ilaçlarında ise hastalarda tümörleri küçültme şansının yüzde 16 dolayında olduğu belirtildi. Klinik denemelerde, Xeloda adlı ilacı kullanan hastalarda, standart ilaçlara göre daha az ishal, ülser ve saç kaybının görüldüğü kaydedildi.
27 Nisan 2001
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED