T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

A K T Ü E L

Kedilere Japon işkencesi

Japonlar küpte yetiştirdikleri küp karpuzdan sonra, şimdi de kavanoz şeklinde kedi üretmeye çalışıyorlar. Kavanoza yerleştirilen yavru kedilere, kavanozun şeklini alması için özel gıdalar veriliyor.

Japon bilim adamları küp içerisinde yetiştirdikleri küp karpuzlardan sonra şimdi de kavanozda kedi yetiştirerek bir ilke imza atmak istiyorlar.

Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan bir Japon fizyolog, henüz 2-3 haftalık kedileri kavanozlar içerisine yerleştirerek burada kedinin kavanozun şeklini alması için çeşitli deneylerde bulunuyor. Yaptığı işlemleri oluşturduğu 'www.bonsaikitten.com' isimli internet sitesinde tanıtan ve kavanoz içerisindeki kedileri pazarlayan Japon bilim adamı, kedilerin fizyolojisi ile oynayarak onları istediği şekle sokmaya çalışıyor.

İnsanlık dışı bir olay

Japon bilim adamı ayrıca boyları kısa olan kedileri çeşitli yöntemlerle uzattığını belirtiyor ve uzatmada kullandığı araç ve gereçleri de web sayfasında tanıtımını ve pazarlamasını yapıyor.

Bu konudaki sorularını yanıtlayan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şükrücan H. Baytan, kedilere yapılan bu eziyetin insanlık dışı bir olay olduğunu ve bir hayvanın fizyolojisiyle oynamanın onların hayatlarına mal olacağını söyledi.

Korku filmi gibi

Yrd. Doç. Dr. Baytan, kedilerin bir Japon bilim adamı tarafından ABD'de kavanozlara yerleştirilerek kavanozun şeklini almasını sağlamasının bir vahşet olduğunu belirterek, "Amerikalı bir arkadaşım aracılığı ile bu siteyi farkettim. Bu bir korku filmi gibi. Kavanozların içine sokulan ve kavanozun şekli verilmek istenen kediler, boğazlarına yerleştirilen bir tüple kavanoz içinde besleniyor. Anüsü yapıştırıcı ile kapatılan kediler yine bir tüp vasıtası ile dışkılarını atıyor. Yaklaşık 2-3 hafta belki de 2-3 ay kavanozun içinde yaşayan kediler daha sonra hayatlarını kaybediyor" dedi.

"Kedilerde insanlar gibi memelidir. Genetik olarak bize benzerler" diyen Dr. Baytan "Canlıların hepsine saygılı olmalıyız. Japonlar daha önce küp içinde karpuz yetiştirdiler ancak karpuz bir bitkiydi. Kedi ise bir bitki değil. Bitkilerde sinir olmaz, acı çekmezler ancak kedilerde böyle bir durum yoktur ve onlar birer canlıdır. Karpuz ile kedileri aynı kefeye koymak mümkün değil. Bir hayvanın şeklinin değiştirilmek istenmesi ve bunun için bir kavanoza konması insanlık dışı bir olay" diye konuştu.

Özel gıdayla besleniyorlar

Henüz 2-3 haftalık yavru kedilerin kavanozun şeklini alması için özel gıdalarla beslendiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Baytan, "Yavru kedilerin kafa kemikleri yumuşaktır. Kemikler sertleşmesini önlemek için özel gıdalar veriyorlar. Kedi böylece içinde bulunduğu kavanozun şeklini almaya başlıyor. Hayvan normal kemik yapısını kaybettiği için de kavanoz dışına çıkarıldığında kısa sürede yaşamını kaybediyor" şeklinde konuştu.

Baytan, kedilerin piramit, roket, mantar ve dörtgen kavanozlara da konduğunu ayrıca kedilerin boylarını uzatmak için Japon bilim adamının çeşitli araç ve gereçler geliştirdiğini bunları da sitesinden pazarladığını belirtti.

 
Müzik ineğin sütünü artırıyor
Antalya'da bir besici, ineklerine günde 6 saat müzik dinleterek daha fazla süt aldığını öne sürdü. 30 yıllık çiftçi ve besici Hasan Erkara, bir ay önce çiftliğine kurduğu sistemle, 150 ineğine günde 6 saat müzik dinlettiğini belirterek, bu yöntem sayesinde süt veriminin 350 kilodan 500 kiloya çıktığını bildirdi. Erkara, ineklerin popüler parçasını ise "Selvi Boylum, Al Yazmalım" olarak açıkladı. Erkara'nın anlattığına göre, müzik setinden hoparlör yardımıyla yapılan müzik yayınıyla rahatlayan inekler, daha sağım makinaları takılmadan sütlerini boşaltmaya başlıyor. Erkara, sözlü ve hızlı parçalardan ziyade, yavaş ve enstrümantal müzikleri çaldığını söyledi.
BU DA ŞANSLI KEDİ Sinop'a tatil için gelen Hollandalı 2 sevgili, peşlerine takılan sokak kedisine Tarım İl Müdürlüğü'den "Veteriner Sağlık Sertifikası" çıkartarak ülkelerine götürdü. Hollanda'da öğretmenlik yapan ve tatilini Sinop'ta geçiren Ben Harıng ve Merloes Borsboom adlı sevgililer, kenti gezerken peşlerine takılan bir sokak kedisinin karnını doyurup şampuanla yıkadıktan sonra bıraktılar. Ancak kedinin peşlerini bırakmadığını gören 2 sevgili bu ilgiden mutlu olunca, hayvanı ülkelerine götürme kararı aldı. Tarım İl Müdürlüğü'ne giderek "Sezar" adını verdikleri kediyi ülkelerine götürmek için müracaatta bulunan Hollandalı konukların bu talepleri kabul edildi. Kontrolden geçirilen kedinin yurtdışına çıkarılabilmesi için "veteriner sağlık sertifikası" verildi.

11 Temmuz 2001
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED