T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Sıcakta bol bol su için

Sıcaklar ruh ve beden sağlığını bozuyor. Olumsuz etkilenmemek için bol sıvı alın

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, yaz aylarında artan hava sıcaklıklarının insanın ruh ve beden sağlığını olumsuz etkilediği uyarısında bulundu. Prof. Dr. Özkan, hava, çevre ve iklim değişikliklerinin insanın hormon ve sıvı dengesini bozarak sinir sistemini etkilediğini belirtti. Aşırı sıcakların da, insanın ruhsal yapısını bozabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Özkan, nem miktarı arttıkça mizaç, duygu durumu ve uyku sisteminde değişiklikler olacağını, bıkkınlık, isteksizlik, halsizlik ve sinirlilik hali ile çalışma veriminin düşeceğini dile getirdi. Aşırı sıcaklarda vücudun kaybettiği sıvının telafi edilmesi gerektiğinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Özkan, "En sağlıklı içecek ayrandır. Yapay içecekleri önermiyorum, sıkma meyva suları, su ve ayran içsinler" dedi. Bu arada geçmişte depresyon geçirmiş veya sinirsel kökenli bedensel işlevsel bozukluğu olan insanların daha dikkatli olmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Özkan, aşırı sıcakların etkisiyle bu hastalıkların yeniden nüksedebileceğini sözlerine ekledi.

En olumsuz etkilenen grup

Alman Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Jan Klod Kayuka da, sıcakların çocuk ve yaşlılar başta olmak üzere tüm yaş gruplarını olumsuz etkilediğini ve ortaya çıkabilecek sonuçların her yaş ve hastalık grubunda farklı olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Kayuka, özellikle, kalp damar hastalığı, hipertansiyonu bulunanlar ile karaciğer, böbrek yetmezliği ve diyabet gibi kronik hastalığı olanların ve bağışıklık sistemi baskı altındakilerin sıcaklardan en olumsuz etkilenen grubu oluşturduğunu belirtti. Kalp-damar hastaları ile hipertansiyonu bulunanlarda, aşırı sıcağa bağlı tansiyon yükselmeleri ve buna bağlı olarak şuur bulanıklığından beyin kanamasına kadar gidebilen tablolar ortaya çıkardığını belirten Uzm. Dr. Kayuka, 11.00-15.00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarı çıkılmaması gerektiğini ifade etti. Uzm. Dr. Kayuka, şu önerilerde bulundu: Günde 2-2.5 lt su alınmalı, kolalı ve sodalı içeceklere ağırlık verilmeli, açık renkte pamuklu giysiler tercih edilmeli. Sıcak günlerde besin zehirlenmelerine karşı açıkta satılan gıdalardan kaçınılmalı. Ağır yağlı yiyeceklerden ziyade meyve sebze ağırlıklı bir diyet uygulanmalı. Tatilde olanlar, bol koruyucu güneş kremi kullanmalı, öğle saatlerinde güneşten kaçınmalı.

KALBİNİZ OKSİJENSİZ KALMASIN

Aşırı sıcak ve havadaki yüksek nem oranının, dokular ve kalbin oksijen almasını engellediği bildirildi. Uzmanlar, özellikleri kroner kalp hastalarını, sıcak ve nemli havalarda klimatize ortamlarda dinlenmeleri ve ağır iş yapmamaları konusunda uyardı. Meteoroloji raporlarına göre, hava sıcaklığının yanı sıra havadaki nem oranı da ortalama yüzde 70'ler düzeyinde bulunuyor. Bu oran, geceleri yüzde 90'lara kadar ulaşıyor. Uzmanlar, sıcak ve nemin insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirterek, özellikle kalp ve tansiyon hastalarına aşırı nemden korunmalarını öneriyorlar. Uzmanlar, aşırı sıcağın vücudun ayarlama sistemini bozarak, damarlarda genişlemeye ve sıvı kaybına neden olduğunu, bu yüzden kalbin beslenmesinin bozulduğunu ifade etti.

 
Lenf kanserinin çaresi kızamık virüsü
Mayo Clinic uzmanları, kızamık virüsünün lenf sisteminde ortaya çıkan bir grup kanserin tedavisinde etkili olduğunu açıkladı. Dr. Adele Fielding başkanlığındaki ekip tarafından, hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen deneyler sonucu, virüsün kanserli farelerdeki lenf kanseri tümörlerini yok ettiği belirlendi. Kızamık virüsünün ileri derecede lenf kanseri olan hastaların tedavisi için ilk adım olduğunu belirten Dr. Fielding, "Araştırma kapsamında kanserli lenf hücreleri fareleri, kızamık virüsü aşılayarak tedavi ettik. Virüsü tümöre enjekte ettiğimizde farelerdeki lenf kanserinin hafiflediğini, damara enjekte ettiğimizde ise tümör gelişiminin yavaşladığını saptadık. Gelişmeler üzerine kızamık aşısı virüslerinin lenf kanserli hastalar üzerindeki etkilerini test etmek amacıyla Mayo Clinic'te bir pilot araştırmaya başladık. Araştırmalarımızın lenf kanseri tedavilerinde başarı kaydedemeyen ve hastalıkla başedebilmek için başka hiç bir çaresi kalmamış hastalar için yeni bir umut olacağına inanıyoruz" dedi. Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü ise, araştırmalarına göre, son yıllarda düşüş eğilimi gösteren diğer kanser türlerinin aksine, lenf kanserinin giderek yaygınlaştığını bildirdi.
11 Temmuz 2001
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED