T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
İki örümcek türü

Allah, sadece insanlara ve memeli, memesiz, omurgalı, omurgasız hayvanlara değil; böceklere de muhtaç oldukları gıdayı temin ve tehlikelere karşı kendilerini savunma ve nesillerini devam ettirebilme hususunda uzuvlar, içgüdüler ve başka çeşitli kabiliyetler ihsan etmiştir.

Klubiyanid (clubianid) denilen yeşil renkli bir örümcek, tehlike karşısında tamamıyla ölmüş gibi hareketsiz kalarak kendini savunuyor. Bu böcek, tehlike hissedince bir çimenin yanında hareketsiz duruyor. Bu durumdayken onu harekete geçirmek için ne yapılsa faydasız kalıyor. Dürtseler, bir bacağını kopartsalar bile hayvanı kıpırdatamıyorlar.

Başka bazı böceklerse, tehlike anında dövüşmeyi tercih ediyor. Bağdat'ta yaşayan bir örümcek, galeod (galeod araba), kendinden daha kuvvetli ve özellikle zehirli müthiş bir silahı olan akreple, zekâya bağlı gibi görünen hareketler sayesinde başarıyla mücadele edebiliyor. Bu iki hayvan karşı karşıya gelince hemen hücum ve savunma tertiplerini alıyorlar. Akrep kuyruğunu kaldırıyor, zehirli iğnesini sokmak için uygun bir durumda tutuyor, kıskaçlarını her ihtimale karşı hazır bulunduruyor. Örümcek, palplerini önüne doğru uzatıyor ve gelecek darbelere karşı savunmaya hazır duruyor. Akrep birkaç defa atılıyor. Örümcek zamanında çekiliyor, gerektiğinde ilerliyor, kuvvetli düşmanının hücumlarını boşa çıkartıyor. Nihayet kendi usulünü tatbik zamanı gelince, akrebin etrafında dönmeye başlıyor ve arka tarafına geçmeye uğraşıyor. Bir fırsatta atılıyor, akrebin kuyruğunu tam zehirli iğnenin altından yakalıyor ve bir daha bırakmıyor. Akrep birkaç defa atılıyor. Akrep, örümceği atmak için bütün gayretini sarf ediyor, bacaklarıyla parçalamaya çalışıyor. Örümcek, bunları hiç önemsemiyor. Kendi işiyle meşgul oluyor. Nihayet akrebin kuyruğunu tam iğnesinin altından ağzıyla eziyor ve koparıyor. O andan itibaren galebe, stratejisi kuvvetli olan örümceğindir. Akrebin en tehlikeli silahı neresi olduğunu sırf grizesiyle, yani Allah'ın ona doğuştan verdiği bir bilgi ile tayin ediyor. Ancak kavgadaki başarısını zamanında ve yerinde hamleleriyle sağlıyor. Bunların kaynağı, zekâya benzer bir kabiliyettir. Bu kavga, küçük bir hayvan için bile bilginin, maharet ve cesaretin önemini gösteren bir misaldir. Kudret ve kuvvetçe daha üstün olan ve zehirli iğne gibi mükemmel bir silahı bulunan akrebe karşı, zayıf ve donanımsız olan örümceğin üstün gelmesi, onun bir tür bilgisi, maharet ve cesareti ile bütün bu istidatlarını bilinçli bir şekilde kullanabilmesi ile izah edilebilir.(Böceklerle ilgili bilgiler için, bk. İlim Bakımından Ahlâk, Dr. Akil Muhtar Özden, 3. bas. İst. 1950, s. 35vd.).

Bu örnekteki iki örümceğin, kendilerine özgü iki çeşit saldırı ve savunma stratejisi geliştirdiklerini görüyoruz. Yeşil örümcek, ölmüş gibi yaparak kendini savunmaya çalışıyor ve sonunda düşmanı belki de her defasında kendisini öldürüyor. Bağdat örümceği ise savunma ile birlikte saldırı stratejisi de geliştirmiştir ve bu stratejisi sayesinde kendisinden daha güçlü düşmanı ile bile başa çıkabilmektedir.


1 Aralık 2002
Pazar
 
RASİM ÖZDENÖREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED