ANAP, Seçim Bildirgesi'nde, beklendiği gibi AB'yi, halkın hak ve özgürlükler konusundaki hassasiyetini kullandı. Bildirgede, ANAP'ın engin tecrübesi ve bilgi birikimi nedeniyle AB ile müzakere sürecinde "Türkiye'nin en büyük kozu" olacağı savunulurken, "Yüce dinimizin birleştiriciliği", "Tepeden inme, insanımızı inciterek mağdur olmasına sebebiyet veren baskıcı bir laiklik anlayışı yerine, özgürlükçü laiklik uygulaması", "İnsanımızın inancını, örf adetini, kılık kıyafetini beğenmeyen, onları zorla değiştirmeye çalışan anlayışın karşısındayız" ifadeleri dikkat çekti.

ANAP'ın Seçim Bildirgesi, ASKİ Spor Salonu'nda partinin milletvekili adaylarının tanıtımı için düzenlenen törende dağıtıldı. Bildirgede şu vaadler dikkati çekti:

ANAP 'modern-muhafazakar'

"Amacımız, devletin değiştirilemez nitelikleriyle milletin vazgeçilmez değerleri arasındaki bağı güçlendirmek, devletle millet arasındaki uyumu sağlamaktır. ... ANAP, fikir ve ifade, din ve vicdan ile teşebbüs hürriyetlerinin en geniş manada tesisine dayanan demokrat ve özgürlükçü yaklaşıma sahip tek partidir. ... "Milletimizin inanç ve değerlerini çağdaş bir anlayışla ve taassuptan uzak bir şekilde gelecek nesillere taşımayı, yani modern muhafazakarlığı ve çağdaş milliyetçiliği savunuyoruz."

Manevi değerlere saygılı eğitim

"Yüce dinimizin birleştiriciliğini, tasavvufun gönülleri kuşatıcılığını, tarihimizin büyüklüğünü, milli değerlerimizin güzelliğini, cumhuriyetimizin niteliklerinin kıymetini bilmek zorundayız. Alevi-Sünni ayrışması yerine her inançtan insanımızın din alanındaki ihtiyaçlarını birlikte karşılayacak bir anlayışı hakim kılmalıyız. Bunun için yapmamız gereken şey, laikliği korumak değil, laikliği güçlendirmektir. Çünkü korumak dendiği zaman akla yasaklar, kısıtlamalar gelmektedir. Baskıyla, zorla, dayatmayla, bugüne kadar, tarihte hiçbir rejim başarılı olamamıştır. Tepeden inme, insanımızı inciterek mağdur olmasına sebebiyet veren baskıcı bir laiklik anlayışı yerine, özgürlükçü, serbest bir ortamda laiklik uygulaması hayata geçirilmelidir. Farklılıkları zenginlik olarak gören bir anlayışa sahibiz. İnsanımızın inancını, adetini, kıyafetini beğenmeyen, onları zorla değiştirmeye çalışan anlayışın karşısındayız."

Az bakanlı kabine

"23 bakanlıklı bir hükümet oluşturulacak. Yerel yönetimler bakanlığı kurulacak. Bakan ve başbakanların, sadece mal beyanı ile yetinilmeyecek, görevleri süresince işleri kayyuma devrilecektir. Parti yönetimi, milletvekilleri, belediye başkanları ve meclis üyeleri mal beyanında bulunacak. Partiler bağış yapanlar ve bağış miktarı açıklanacak. Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik yapılacak. Adaylar ön seçimle belirlenecek. Genel seçimlerde, daraltılmış bölge ve tercihli oy kullanımı esas olacak. Belediye başkanlarının seçimi iki turlu olacak. Partiler arası ittifaklara imkan tanınacak."

Yılmaz iktidarda değil mi?

Ancak, ANAP bildirgesini değerlendiren siyaset çevreleri, Yılmaz'ın son 5 yıldır iktidarda bulunduğunu hatırlatıyorlar. Bildirgede de, 1983-91 arasındaki ANAP dönemi övülürken, Yılmaz'ın ANAP lideri olduğu yakın dönemlerde ise, "ANAP'ın koalisyon ortağı olduğu ve ülke yararına politikaları uygulama şansının olmadığı" öne sürüldü.

'Yargı yasakçı zihniyetten kurtulmalı'

Partisinin seçim bildirgesini değerlendiren ANAP lideri Yılmaz da, "işsizlik ve yoksulluğun milleti perişan ettiği, son 20 yılda bütçeden harcanan 681 milyar doların sadece 65 milyar dolarının yatırıma ayrılabildiği ve devlette yeniden yapılanmaya gitmek gerektiği" vurgusunu yaptı. Yılmaz, "Özgürlüklerin ve demokrasinin çıtasını yükseltmek için çıkarılan yasaların uygulanmasında yargının da yasakçı zihniyetten sıyrılması gerekir. Son yaşadığımız gelişmeler, üzücü olduğu kadar ülkemizin başını sıkıntıya sokacak niteliktedir. AB uyum yasalarını çıkarılış amacına göre uygulamak bütün kurumlardan önce yargının görevidir. Özgürlük ve demokrasinin, AB'ye üye olmanın bir ürünü olmadığını artık görmek zorundayız" dedi.