T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ

Taylor bor için gelmiş

Geçtiğimiz Ocak ayında Türkiye'ye ani bir ziyarette bulunan ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor'ın Dodge&Cox ve Rio Tinto Holding'in eski yönetim kurulu üyesi olduğu ve Türkiye'ye bor madenleri için geldiği ortaya çıktı.

Uluslararası firmaların gözü nükleer teknolojiden, bilgisayar ve silah sanayiine kadar pekçok alanda kullanılan ve dünya bor rezervinin yüzde 70'ine sahip Türkiye üzerinde.

Türkiye ziyaretinde, kapalı kapılar ardında hükümet yetkilileriyle görüşen ve özelleştirme yasasıyla yakından ilgilenen ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor'ın ziyaretinin arkasında bor madenlerinin yattığı ortaya çıktı.

Hükümetteki görevinden önce dünya bor piyasasına egemen olan Dodge&Cox ve Rio Tinto Holding'in yönetim kurulu üyesi ve bu şirketlerin sermaye ilişkilerini kontrol eden kişi olan Taylor'ın ziyaretinin arkasında bor lobilerinin istekleri yatıyor. Dünya bor rezervinin yüzde 70'ine sahip Türkiye'nin yıllık ihracat geliri sadece 250 milyon dolar.

Yasa el altında bekliyor

Taylor ocak ayında Türkiye'ye yaptığı ani ziyaretinde ilk görüşmesini özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu ile yapmıştı. Karakoyunlu tarafından hazırlanan ve Özelleştirme Yasa Tasarısı yasalaşırsa, özelleştirmenin önündeki tüm hukuki engeller kalkacak; hemen ardından da, zaten el altında hazır bekletilen Maden Yasası'nın gündeme gelmesi ve "bor'un devlet eliyle işletilen stratejik maden olmadığı" iddia edilerek özelleştirilmesi bekleniyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, bor mineralinin bir yakıt ve enerji hammaddesi olarak kullanılabileceğini ortaya koyarken, uluslararası tekeller de hesaplarını buna göre yapıyor. Bor lobilerinin yerli işbirlikçileri, Taylor'ın ani ziyaretini "ABD'nin Türkiye'ye verdiği önemin göstergesi" olarak lanse ettiler.

Borda uluslararası ağ

Borun devletleştirildiği 1978 yılından önce Rio Tinto, Türk Borax adlı firması aracılığıyla, Türkiye'deki bor madenlerinin yüzde 80'ini işletirken, bugün ise Anatolia Mineral Development Ltd. eliyle Türkiye'deki altın, gümüş, bakır, çinko aramasını da elinde bulunduruyor. Merkezi Avustralya'da bulunan Rio Tinto Ltd.'nin bir alt kuruluşu da Türkiye'nin, özellikle Bergama köylülerinin yakından tanıdığı eski adıyla Eurogold olan Normandy şirketi.

ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor, şimdiki görevinden önce Dodge&Cox adlı şirkette, Yönetim Kurulu üyesi idi. Dünya çapında bir tekel olan şirketler grubunda "para ve sermaye ilişkilerini kontrol etmek" gibi önemli bir görevi olan Taylor, bu görevinden 13 Mart 2001 tarihinde istifa etti. Ancak, Taylor'ın söz konusu çok uluslu şirketlerle ilişkilerinin devam ettiği belirtiliyor. Taylor'ın yöneticilik yaptığı Dodge&Cox'un, dolayısıyla Rio Tinto'nun Rohm&haas, Ford, General Motors ve Motorola ile de ortaklık ilişkileri var.

Devlet Denetim Elemanları Derneği (DENETDE)'nin "Denetim" adlı dergisinde Ortakları ve kontrolündeki diğer şirketlerle dünyanın maden pazarını elinde bulunduran, adeta bir ağ gibi her tarafa kollarını uzatan Rio Tinto, bu özelliğinden dolayı Avustralya'da 'Rio Tinto Ahtapotu' diye adlandırılıyor.

RİO TİNTO AHTAPOTU

Rio Tinto'nun kuruluş hikayesi 1873'lere dayanıyor. Rio Tinto Limitedíin ortaklık yapısı oldukça ilginç. Şu anda Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı bankaların neredeyse tamamının hissesi bulunuyor. Chase Manhattan ile J.P. Morgan'ın birleştiği, Citicorpíun, Salomon Smith Barney, Citibank ve ABN Amro'ya sahip olduğu, HSBC'nin de aynı sermaye grubundan olduğu dikkate alındığında cenderenin boyutları anlaşılıyor. Bunların dışında kalan Deutchebank, Alman firması olmasına rağmen sözkonusu bankalarla birlikte hareket ediyor. Bu da finans sektöründe rekabetin olmadığını gösteriyor.

DÜNYANIN EN KALİTELİ ALTINI BERGAMA'DA

Normandy Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu görevli üyesi Orhan Güçkan, İzmir 3. İdare Mahkemesi'nin, Bergama

Ovacık altın madeniyle ilgili Sağlık Bakanlığı'nın verdiği 1 yıllık deneme üretimi iznine ilişkin yürütmenin durdurulması kararına saygılı olduklarını söyledi. Dünya genelinde 800'ün üzerinde altın madeni işletmesinin faaliyet gösterdiğini ifade eden Orhan Güçkan, Bergama'daki madenlerinin bunlar içinde en iyisi olduğunu söyledi.

Güçkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gümüşhane'de görünür altın rezervimiz 12 ton, Bergama'da ise 24 ton olmak üzere Normandy Madencilik'in toplam 36 ton altın rezervi var. Toplumla anlaşıp ikna ederek, bu engelleri aşacağız."

 
321 Şube kapanıyor
Özelleştirmeye hazırlanan Ziraat ve Halk Bankası'nın, kapatılacak şubelerinin isimleri belli oldu. Halk Bankası'nın Türkiye genelinde 321 şubesi kapatılacak.
28 Şubat'ın bedelini halk ödedi
MÜSİAD: Ülke 28 Şubat'la bir çöküş süredicine girdi.
IMF İstanbul'dan başlayacak
Türkiye'ye 5 Mart'ta gelecek olan IMF heyeti görüşmelere bu kez İstanbul'dan başlayacak. Reformlar öncelikli konular olacak.
Petkim ABD'li danışmana emanet
Karakoyunlu, Petkim'in özelleştirme süreci için ABD'li firmayla anlaştıklarını belirtti.
Hisarcıklıoğlu Karadeniz turunda
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu son gezisiyle 36 bin km yol katetmiş olacak.
2001'de ihracat 31,1 milyar dolar
Türkiye'nin yıllık ihracatı ilk kez 30 milyar doları aşarak 31,1 milyar dolara ulaştı. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre, 2001 yılında ithalat 40,5 milyar dolar seviyesinde oldu. Geçtiğimiz yıl dış ticaret açığı yüzde yüzde 65,1 oranında daralarak 9,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2001 yılının aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 1,9 arttı, ithalat ise yüzde 21,7 oranında azaldı. Aynı dönemde dış ticaret açığı yüzde 51,9 oranında azalarak 1 milyar 948 milyon dolardan 937 milyon dolara geriledi. 2000 yılı aralık ayında yüzde 56,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2001 yılı aralık ayında yüzde 73 olarak gerçekleşti. İhracattaki bu artışla, 31 milyar dolarlık program hedefi de aşıldı. Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinden önce hazırlanan ve 15 Kasım 2000 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 2001 Yılı Programı'nda 31 milyar dolar ihracat, 54,5 milyar dolarlık ithalat öngörülmüştü.
Hedef aşıldı
21 Şubat 2001'de TL'nin dalgalanmaya bırakılmasının ardından yaşanan devalüasyon ithalatta büyük miktarda daralmaya neden olurken, 11 Eylül krizine rağmen ihracatta da program hedefi aşılmış oldu. Türkiye'nin ihracatı 1995 yılında ilk kez 20 milyar doları geçmişti.
1 Mart 2002
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED