T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
5 milyar dolarlık muhalifi dinlerken!..

Önceki gece, "Para Sihirbazı" diye bilinen George Soros'la birlikteydik.. Ama karşımızda, dünya borsalarının en parlak yıldızı kimliğiyle değil, "Açık Toplum" uğruna yüzlerce milyon dolar harcayan "köktenci-demokrat" hüviyeti ile bulunmaktaydı..

Önce Soros'u "Soros" yapan kimliğine değinelim..

Macaristan'da doğmuş.. 17 yaşındayken, 1947'de İngiltere'ye göç etmiş.. Sosyal-demokrat (veya Fabian) ruhun egemen olduğu London School of Economics'den mezun olmuş.. Sonra "Borsa"ya girmiş..

"İnstitutional İnvestor"a göre, "Borg teniste, Fred Astaire dansta, Pele futbolda ne ise, Soros da para yönetiminde o demek."

Başarısını şöyle anlatalım..

Soros'un 1969'da kurduğu "Quantum Fonu"na, işletilip, değerlendirilmesi için o yıl bin dolar yatırsaydınız, bu tasarrufunuz 2000 yılında size 4 milyon dolar olarak dönerdi..

Soros'un Quantum Fonu, her yıl ortalama yüzde 39 (dolar bazında) getiri sağlamış.. 1000 doları kümülatif hesapla 4 milyon dolar yapan başarının özeti bu..

Örneğin 1992 Eylül'ünde, 10 milyar dolar riske ederek oynadığı "İngiliz Sterlini düşecek" oyunu sonunda, bir gecede 1 milyar dolar kazanmış.. New York'taki evinde uyurken, ertesi geceki kazancı 2 milyar dolara ulaşmış..

Buna karşı, 1998'deki Rusya krizinde de, 2 milyar dolar zarar etmiş..

İşte böyle efsaneleşmiş kârların ve zararların ertesinde, 2000 yılında, 70 yaşındayken emekli etti kendini Soros..

Emekli olduğu gün hesaplanan şahsi serveti, 5 milyar dolar civarındaymış.. Ve kurduğu fon aracılığıyla, "Açık Toplum Enstitüsü" ve uzantılarına, şu ana kadar 3 milyar dolar bağışta bulunmuş..

Biz önceki gece George Soros'la, "Açık Toplum"u tartışmak için, Can Paker'in ev sahipliğinde beraber olduk..

Paker'in yönetimindeki TESEV, Soros Vakfı'ndan Türkiye'de en fazla katkı alan kuruluş.. Bunun yanında Ayşen Özyeğin'in "Ana-Çocuk Eğitimi" çalışmaları yapan vakfı, Bilgi Üniversitesi'nin "Medyakronik" internet sitesi de, Soros Vakfı'nın desteklediği kuruluşlar arasında..

Ama sanmayın ki, Soros Vakfı, bir parasal katkıda bulunup, bir kurumu yaşatıyor.. Katkının şartı, Soros Vakfı'nın verdiği miktar kadarının, o kuruluş tarafından da (matching) sağlanması.

Yani sadece Soros'a güvenerek, şeffaflık, eğitim veya özgür medya konusunda yola çıkamazsınız.. Sizin de, mutlaka öz-kaynağınız olmalı..

İshak Alaton, Güler Sabancı, Taha Akyol, Prof. Eser Karakaş, Ali Koç, Prof. Ayşe Buğra Kavala, Akın Öngör, Cem Boyner, Cem Duna, Cüneyt Zapsu, Bülent Eczacıbaşı gibi isimlerin de katıldığı gecede, Soros'la "Açık Toplum" kavramının içeriğini uzun uzun tartıştık.. Bu arada, Amerika'da henüz piyasaya çıkmamış olan "On Globalization" kitabını, imzalayıp, hepimize dağıttı Soros..

İşin özünü şöyle özetleyebilirim..

Soros, statükoyu alabildiğine eleştiriyor.. Başkan Bush, yönetiminde, Amerika'nın süper-gücünü, diğer ulusları ve müttefiklerini yok sayarak, aşırı kullandığını (unilateralizm) düşünüyor..

Mesela Saddam'ı, Soros da sevmiyor.. Irak'a müdahale edilmesinden yana Soros da..

Ama, bu müdahalenin müttefiklere danışılmadan, ortak karar alınmadan yapılmasına karşı..

Düşünceleri Chomsky gibi, radikal..

Zaten okulda da Karl Popper'den etkilenmiş.. Eleştirici bir bakış açısı var..

Ortadoğu'da Şaron'un izlediği politikayı da, en ağır ifadelerle eleştiriyor..

Neticede, Ankara'ya muhalefet eden bu satırların yazarı, Washington'a muhalefet eden ve üstelik cebinde 5 milyar doları bulunan Soros'u dinlerken, herhalde mutluluk hissetti..

ŞAKA

Aman doktor, canım doktor!..

Ecevit'in doktoru Zileli, "Başbakan'ın sağlık durumu çok iyi. İleride yapılacak seçime girmesinde, sağlık açısından mani yok" demiş Milliyet'e..

Sayın doktor bilmeli ki, Ecevit'in sağlık açısından problemi olmasa da, siyaset açısından büyük problemi var..

Gireceği seçimde, DSP'nin oy oranı yüzde 2,5 olabilir..

Acaba doktor Zileli, hastasına ilaç verdiği gibi, oy da verir miydi?

NURİYE AKMAN

Sayın Sisi'nin 28 Şubat kahramanlıkları!..

Nuriye Akman, her söyleşisini bir şeyler öğrenerek okuduğum değerli bir meslektaşım.. Şimdi Zaman'da devam ediyor söyleşilerine..

Son yayınlanan söyleşisi, "Travestiler Kraliçesi" olarak ün yapan Sisi'yle (veya Seyhan Soylu) yapılmıştı..

Bu söyleşiyi okuyunca, askeri darbeler tarihimizin çok önemli bir boyutuna ışık tutulduğunu gördüm..

Bilindiği gibi 12 Eylül askeri müdahalesi, Sayın Bülent Ersoy'un simgelediği kesime karşı yapılmış gibiydi..

Oysa, 28 Şubat post-modern müdahalesinde, Sayın Travesti Sisi, irtica ile mücadelede aktif rol almış..

Akman'ın söyleşisinden öğrendiğimize göre, Sayın Sisi, Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nın (JİTEM) yayınlarında genel koordinatörlük yapmış.. Örtünmüş, yani tesettüre girip, Ali Kalkancı "tarikatı"na sızmış.. Fadime Şahin ile Emire Kalkancı'nın, ekrana çıkmalarını sağlamış..

Sayın Sisi bunları yaparken, kendince hem "28 Şubat'ın gerçek kahramanı" olmuş, hem de "radikal kesimin cinselliğe bakış açısı"nı anlamış..

Yakın tarihimize ışık tutan bu söyleşiden ötürü, arkadaşımız Akman'ı kutluyorum.


1 Mart 2002
Cuma
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED