AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyaset kurumuna dışarıdan yapılan müdahalelerin, demokrasiyi, yönetemeyen demokrasi haline getireceğini söyledi. Erdoğan, "Türkiye, böyle bir süreci yaşadığı için siyaset alanında daralma ve siyasetin yediği darbenin güveni sarsması sebebiyle zayıflama süreci yaşamıştır" dedi.

Tayyip Erdoğan, dün Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün'ü makamında kabul etti. Erdoğan, kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin IMF ve Avrupa Birliği'ne (AB) karşı bir memur anlayışıyla davranan hükümet tavrını kesinlikle kabul edemeyeceklerini belirterek, "Biz, duruş sergileyebilen bir hükümet istiyoruz" dedi. Türkiye'nin kurucu ortakları arasında bulunduğu IMF' yi tamamıyla reddeden, yok farzeden bir ülke durumunda da olamayacağına işaret eden Erdoğan, "Ama, masaya oturduğumuz zaman o duruşu sergilemek çok önemli. Biz milletimizin menfaatlerini korumak noktasında maalesef bu hükümeti teslimiyetçi bir politika içerisinde görüyoruz. Bu yanlış bir şeydir" diye konuştu. Erdoğan, "Şunu açıklıkla söylüyorum, bizim için AB olmazsa olmaz bir hedef değildir. AB' ye girmekten yanayız, eyvallah. Ama, AB kalkıp da bizi tamamıyla kendi emelleri için bir istismar vasıtası yapmamalıdır" dedi.

"Dışardan müdahale doğru olmaz"

Kabulde gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Erdoğan, bir gazetecinin partisinin iktidara gelmesi halinde 28 Şubat süreci gibi bir sürecin yaşanıp yaşanmayacağına ilişkin sorusu üzerine, siyaset kurumuna dışardan müdahaleleri doğru bulmadıklarını söyledi. Türkiye'de siyasetin kendi iç dinamikleriyle sorunlarını çözmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Dolayısıyla siyaset kurumu da Türkiye'de kendi sorunlarını çözecek güçtedir" diye konuştu.

Partisinin yöneten demokrasiden yana olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Yöneten demokrasi de sağlıklı yapı, siyasetin ve siyaset kurumunun kendi iç dinamiklerini çalıştırmasıdır. Ama, Türkiye, böyle bir süreci yaşadığı için de siyaset alanında daralma ve siyasetin maalesef yediği darbenin o güveni sarsması sebebiyle bir zayıflama süreci yaşamıştır. Temennimiz odur ki, bundan sonra siyaset kurumu kendini güçlendirmiş olur."

"En büyük tehlike ekonomik tehlike"

28 Şubat sürecinin nedeni olarak gösterilen irticanın devam edip etmediğine ilişkin soru üzerine ise Erdoğan, şunları söyledi: "Ben, şu anda Türkiye'de en büyük tehlikenin ekonomik tehlikeler olduğunu görüyorum. Kamuoyu araştırmaları bunu çok açıkça ortaya koyuyor. Türkiye'de yolsuzluk var, işsizlik var, ekonomik sıkıntılar, enflasyon var. Türkiye'nin bunlarla uğraşması lazım. Böyle yapay gündemler oluşturmak suretiyle Türkiye'yi asıl çözmesi gereken konulardan ayırmak yanlış olur diye düşünüyorum."

Tayyip Erdoğan, "312. maddedeki değişiklik sonrasında Diyarbakır DGM'ye başvuruda bulunmayı düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruyu ise, "Şu anda benim gündemimde böyle bir şey yok. Gelişmeleri izliyoruz" diye cevaplandırdı. Erdoğan, "Fatih Erbakan, Saadet Partisi'ne üye oldu. İleride size rakip olabilir mi?" sorusuna ise "Bunlar, bizim gündemimizin dışında olan olaylar" cevabını verdi.