|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Diyarbakır'ın Benu-Sen mevkiinde vatandaşlar toprağa gömülen tarihî eserlerin üzerine basarak yolu kullanıyorlar. Havadan görünüşüyle kenti bir kalkan balığı biçiminde çevreleyen tarihî Diyarbakır surlarının temel bölümleri her gün biraz daha toprağa gömülerek yok oluyor. Birçok medeniyetin izlerini taşımasından ötürü dünyada bir benzeri bulunmadığı belirtilen surların halen bütün ihtişamıyla ayakta kalmış dünyanın en büyük kalesi ününe de sahip olduğu bildirildi. Kentin Benu-Sen mevkiinde yıkılan tarihî eserlerin bir bölümü ise toprak altında kaldı. Burada yaşayan vatandaşlar tarihi eserlere basarak yolu kullanıyorlar. Dünyada benzeri yok
Araştırmacı-yazar Sıddık Akgül, Diyarbakır surlarının, onlarca medeniyetin izlerini taşıyan yazıtlar, kitabeler, kabartmalar ve gerekse yükseklik, sağlamlık ile estetik bakımından dünyada bir benzerinin olmadığının belirlendiğini söyledi. Tarihî gelişim içinde 26 medeniyete merkez olmuş kente hakim olan bütün devletlerin izlerini, surların, kalıntılar ve yapılarında bulmanın mümkün olduğuna işaret eden Algül, şöyle konuştu: "Yapılış tarihi kesin olarak bilinmeyen surların en büyük özelliklerinden biri olan ve bu surların ayakta kalmalarını sağlayan temel bölümü veya diğer adıyla koruyucu alçak surlardan Benu-Sen (Ulu Beden - Evli Beden) kısmında kalanları toprağa gömülmeye başladı bile. Benu-Sen'in toprağa gömülü bulunan kısmının temizlenmesi ve çevresinin korumaya alınması gerekir."
Diyarbakın Kalesi'nde, toprağa gömülü bulunan kısımlardan birinin üzerinde, 'Besmele. Efendimiz, bilgin, hükümdar, adil, muzaffer, güçlü insan, adaletin dirilticisi, yaratıkların... devletin tacı... mücahitlerin yardımcısı dünya pehlivanı, İran hükümdarı, emirü'l-mü'minin (Allah günlerini uzatsın) yardımcısı... Artukoğlu Sokmanoğlu, Davutoğlu Karaaslan oğlu... Allah'tan bir zafer ve yakın bir fetih.' yazılı bir kitabe yer alıyor.
|
|
|
|
|
|
|