T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Bahçeli, Yılmaz'a yüklendi

Bahçeli, Yılmaz'ın "AB'yi referanduma götürelim" önerisi üzerine, "Bu, geriye dönüştür. Biz geçmişimize dönmeyiz" dedi.

MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın "AB konusunu referanduma götürelim" önerisi üzerine, "Bu süre içerisinde referanduma başvurmayı düşünmeyenlerin, bugün referandumdan söz etmeleri, geriye dönüş olarak nitelendirilebilir. Biz başkaları gibi bazen geçmişimizden utanmaz, bazen de geçmişimize dönmeyiz" dedi.

Teşkilat Toplantısı öncesinde İzmir Büyük Efes Oteli'nde bir basın toplantısı düzenleyen Bahçeli, bir gazetecinin ANAP lideri Yılmaz'ın "AB konusunda referanduma gidilmesi" önerisini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, şöyle dedi: "40 yılı aşkın bir süredir Türkiye AB'ye tam üyelik mücadelesi vermektedir. Bu süre içerisinde referanduma başvurmayı düşünmeyenlerin, bu aşamada referandumdan söz etmeleri, geriye dönüş olarak nitelendirilebilir. MHP tesadüflerin, günübirlik siyasetlerin, küçük ve basit hedeflerin partisi değildir. Bizler başkaları gibi bazen geçmişimizden utanmaz, bazen de geçmişimize dönmeyiz. Uzlaşma kültürüne önem vermeyi, koalisyon adabına özen göstermeyi teslimiyet veya göz boyamak için değil, milletimize ve ülkemize hizmet için, demokrasimizin sağlığı için benimser ve riayet ederiz."

Çok kritik bir döneme giriyoruz

Devlet politikası haline gelen AB'ye üyelik konusunu "AB karşıtları-yandaşları" ikilemine hapsetmek isteyenlerin "tuzağının bozulduğunu" savunan Bahçeli, şöyle devam etti: "AB yönetimlerinin yaklaşımlarıyla gerekli netliğe bir türlü kavuşamayan AB meselesinin daha gerçekçi ve tutarlı şekilde ele alınmasında, partimizin yerine getirdiği hizmet çok önemlidir. Türkiye'mizin AB güzergahını sonu belirsiz ve hatta tehlikeli bir maceraya dönüştürmeye, hiç kimsenin hakkı yoktur. Önümüzdeki dönem, ülkemiz ve bölgemiz açısından kritik gelişmelerin yaşanacağı bir dönem olabilir. Bunun için hem parti hem millet hem de devlet olarak, hazırlıklı ve güçlü olmalıyız. Hedef bellidir. Önce tek başına iktidar, daha sonra 'lider ülke Türkiye'dir."

'SAYIN GENEL SEKRETER'İN GÖRÜŞÜ

Devlet Bahçeli, "MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın yaklaşımı konusunda da şunları söyledi: "MHP'nin AB'ye bakışı çok nettir ve bir devlet politikası halinde, bütün siyasi kurumlarca ve milletçe benimsenmiştir. Harp Akademileri'nde her yıl konulu bir sempozyumda yapılacak olan tartışmalardan bir tanesidir. Konuşmacılar ve konuklar orada düşüncelerini ifade etmektedirler. Sayın Genel Sekreter'in yaptığı da düşüncesini açıklamak olmuştur." Bahçeli, Yılmaz'ın Orgeneral Kılınç'ın konuşmasını "kaotik bir düşünce" olarak yorumlamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, "Böyle bir polemiğe girmek istemiyorum. Bunu Mesut Bey'e sorun" dedi.

'Kürtçe ve idamda vereceğimiz taviz yok'

MHP lideri Bahçeli, önceki gece partisinin İzmir il teşkilatı tarafından Balçova Termal Tesisleri'nde verdiği yemekte de, idamın kaldırılması ve Kürtçe eğitime karşı olduklarını tekrarladı. İdam cezasının kaldırılması ve Kürtçe eğitim konusunda verecek tavizleri olmadığını kaydeden Bahçeli, "Ben idam cezasının kaldırılmasına çok eskiden beri karşı olan bir insanım, partim de karşıdır. Yani, burada anlaşamıyoruz diyerek hükümeti mi dağıtalım, yoksa milletimizin iradesini savunan bir müessese var, oraya mı başvuralım? Siz düşüncelerinizi Meclis'e götürürsünüz. Orada muhalefet partileri var onlarla belli ölçüde anlaşabiliyorsanız, Meclis iradesi olarak bu düşüncelerinizi gerçekleştirebilirsiniz" dedi.

MHP'nin varoluş gayesinden hiçbir şart altında sapma olmadığını ve olmayacağını belirten Bahçeli, şunları kaydetti: "Ancak 30 yılda şekillenmiş olan bu değerleri yerinde sayıp sürekli onlardan bahsederek geleceğe yönelik hiçbir davranış ve hizmet sunmamak da doğru bir şey değildir."

Dikenli tel ve ceket

Bahçeli, MHP'nin her tarafı dikenli tellerle sarılmış bir yolda gitme kararında olduğunu belirterek, "Ceketi yırtmadan dikeni nasıl çıkaralım diye uğraşacak vaktimiz yok. Ceketin o bölümünü yırtar atarız. Dikenli teller ceketin her tarafını sarmışsa o zaman ne yaparız? Ceketi çıkarır yolumuza devam ederiz. İnanıyoruz ki o ceketi bıraktığımız yerde mutlaka bir ceket buluruz" dedi.

 
Erdoğan: AB dışında siyasi model yok
Erdoğan, "Rusya-İran ekseninde ancak askerî işbirliği yapılabilir" dedi.
'Doğu'yu ihmal etmeyelim'
Kutan, "İran ve Rusya AB'ye alternatif olmaz. Ama Batı'ya dönüp Doğu'yu ihmal etmemiz de yanlış" dedi.
AB macerası 40 yılı aştı
1959'da başlayan süreç, 1987'de AET'ye resmi başvuru, 1995'te Gümrük Birliği ve 1997'de tam üyelik başvurusu ile bu noktaya geldi.
Celal Adan: Hangi Yılmaz'a inanalım?
Adan, "Yılmaz, hem polise çocukları dövdürüyor, hem de 'başörtüsünü AB ile garantiye alırız' diyor. Hangi Yılmaz'a inanacağız" diye sordu.
ANAP tartışmadan memnun
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Türkiye aleyhine açılan 4615 başvuru içinde önemli bir yer tutan Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nden yapılan 2250 başvuru karar aşamasına geldi.
Tank modernizasyonu ihalesi iptal edilsin
TBMM Filistin Dostluk Grubu üyesi Mehmet Sılay, "İmza atılmadığına göre geri dönüş mümkün" dedi.
BBP: İdama şehit aileleri karar versin
Bursa'da, şehit ailelerinin "İdam cezasının kaldırılmasına hayır" sloganıyla başlattığı imza kampanyasına BBP destek verdi. BBP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Mehmet Şen, bir grup partiliyle birlikte, kampanyanın sürdüğü Santral Garaj semtinde şehit ailelerini ziyaret etti. ABD'de bile idam cezasının hâlâ yürürlükte olduğunu kaydeden Şen, "Türkiye'nin AB'ye giriş koşulu olarak idam cezasının kaldırılması, Abdullah Öcalan ve diğer terör örgütü üyelerinin idam edilmemesi yönündeki istekler hoş görülemez. Eğer Avrupa bizi içine alırsa, Türkiye en geç 5 yılda Avrupa'nın hakimi olur. Bunu da göze almaları mümkün değil. Şehitlerimizin kanlarını akıtanların cezasını verme kararı ise Meclis'in değil, şehit ailelerinin inisiyatifindedir. Bu konuda devletin devreden çıkması, milletin devreye girmesi gerekiyor" dedi. Astsubay eşi teröristler tarafından katledilen hemşire Yıldız Namdar ise terörün artık bitmesini istediklerini ifade ederek, "Yıllardır evlatlarımız, sevdiklerimiz, eşlerimiz terörün kurbanı oluyor. Kana susamış caniler canımızı yakıyor. Artık bu terör bitsin. Amaç, Abdullah Öcalan'ın asılması değil, terörün bitmesidir" diye konuştu.
10 Mart 2002
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED