|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun (AET) 1958 yılında kurulmasından kısa bir süre sonra Temmuz 1959'da bu oluşuma tam üye olmak için başvururken, AET tarafından verilen cevapta, Türkiye'nin kalkınma düzeyinin tam üyeliğin gereklerini yerine getirmeye yeterli olmadığı bildirilerek, tam üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar geçerli olacak bir ortaklık anlaşması imzalanması önerilmiş, bunun üzerine 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Anlaşması inzalanmıştı. Anlaşmada öngörülen hazırlık döneminin sona ermesiyle birlikte, 13 Kasım 1970 tarihinde imzalanan ve 1973 yılında yürürlüğe giren Katma Protokol'de geçiş döneminin hükümleri ve tarafların üstleneceği yükümlülükler belirlendi. Türkiye, 14 Nisan 1987'de AB'ye tam üyelik müracaatında bulunurken diğer taraftan ertelenmiş bulunan gümrük vergileri uyum ve indirim takvimi 1988 yılından itibaren hızlandırılmış bir şekilde yeniden yürürlüğe kondu. 5 Mart 1995 tarihinde yapılan Ortaklık Konseyi toplantısında alınan karar uyarınca Türkiye ile AB arasındaki gümrük birliği 1 Ocak 1996 tarihinde yürürlüğe girdi. Kopenhag Zirvesi ve genişleme
Avrupa Birliği 1993 Kopenhag Zirve Toplantısı'nda aldığı kararlar uyarınca eski Varşova Paktı ülkeleri olan Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerini kapsayan bir genişleme süreci başlattı. AB Komisyonunun genişlemeye ilişkin stratejisine esas teşkil etmek üzere hazırladığı öneriler 16 Temmuz 1997 tarihinde "Gündem 2000" başlıklı bir raporda açıklanırken raporda Kopenhag Kriterleri denilen kriterlere geniş ver verildi. AB Kopenhag Kriterleri işığında, demokrasi, insan hakları, ekonomik gelişme, Topluluk müktesebatını benimseme ve en fazla uyum gösterebilme yeteneğine sahip olduğu değerlendirilen Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovenya ve Estonya birinci, Slovak Cumhuriyeti, Litvanya, Letonya, Bulgaristan ve Romanya ikinci kategoriye dahil edildi. Zorlu bir yol ve Helsinki Zirvesi
Türkiye, kendisini AB genişleme sürecinden dışlayan Gündem 2000'e karşı, 12-13 Aralık 1997'deki Lüksemburg Zirvesi'nde tavrını ortaya koydu. Zirvenin Sonuç Bildirisi'nde bu talep, "Türkiye'nin tam üyeliğe ehliyeti bir kez daha teyid edilmiştir" açıklaması ile karşılandı. 15-16 Haziran 1998'deki Cardiff Zirvesi'nde de Türkiye'nin konumu "üye adayı" statüsüne getirildi. Daha sonra, 10-11 Aralık 1999'da Helsinki'de yapılan AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde de oybirliği ile "AB'ye aday ülke" olarak kabul ve ilan edildi ve diğer aday ülkelerle eşit konumda olacağı açık ve kesin bir dille ifade edildi. Ortaklık ve Ulusal Program
Helsinki Zirvesi kararlarına göre, Türkiye, diğer aday ülkeler gibi bir Katılım Öncesi Stratejisi'nden yararlanacak ve aday ülkeler ile Birlik arasında, katılım süreci çerçevesinde yapılan toplantılara katılma imkanına sahip olacak. Zirve Sonuç Bildirisi ayrıca, önceki AB Konseyi kararları çerçevesinde bir katılım ortaklığı hazırlanmasını öngörürken bu ortaklığın aynı zamanda, siyasi ve ekonomik kriterler ile üye ülke olmanın gerektirdiği yükümlülükler ışığında ve AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin Ulusal Program ile bir arada yoğunlaşacağı belirtildi. Türkiye ise 19 Mart 2001 yılında açıkladığı Ulusal Program'la, AB'ye tam üyelik için kısa, orta ve uzun vadede yapacaklarını açıkladı.
AB KRONOLOJİSİ
31 Temmuz 1959: Türkiye, AET'ye ortaklık için başvurdu.
|
|
|
|
|
|
|