İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, Örümcek Ağı Operasyonu'nun hemen ardından başlatılan Kılıçbalığı Operasyonu'na ilişkin hazırlık dosyasını hiç yetkisi olmadığı halde ele geçirip incelediğini itiraf etti. Yücelen, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in isteğiyle başlatıldığı ileri sürülen operasyonu 'Yanlışlıklar vardı' diye eleştirdikten sonra, operasyon sürecindeki yetkisiz dosya inceleme eyleminin de yanlış olduğunu kabul etti.

Önceki gece Kanal D'de Fatih Altaylı'nın sunduğu 'Teke Tek' programına telefon bağlantısıyla konuk olan İçişleri Bakanı Yücelen, konuşmacıların Kılıçbalığı Operasyonu'na ilişkin sözlerini değerlendirirken, "Devlet Denetleme Kurulu yetkilerini kullanarak Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş. Savcılık da 21.11.2001 tarihinde Mali Şube Müdürlüğü'ne bir yazı yazmış. Bu hazırlık soruşturması evrakıdır. Bunu dışarı çıkarmak suçtur. Ben bu suçu işlediğimi ve evrakı rutin kontrollerimde re'sen incelediğimi kabul ediyorum" dedi. Bakan itirafının devamında şunları söyledi: "Hazırlık soruşturması evrakında zanlıların sıkı takiple, mevcutlu olarak getirilmeleri istenmiş. Ben de Mali Şube Müdürü'ne dedim ki, 'Bu adamlar devlete hizmet etmiş adamlar. Eğer DDK'nın raporu dışında deliliniz yoksa delil toplayın, Pazartesi'ne kadar bekleyin.' Sonra delil bulunamadı ve zanlılar savcılığa getirildi."

Bakan Yücelen, Mali Şube Müdürlüğü'ne gönderilen evrakı Örümcek Ağı Operasyonu'nda Erol Maks Kohen'le ilişkili olduğu gerekçesiyle adı geçen Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu'nun vermediğini de söylemeyi ihmal etmedi.

İzleyiciler bile güldü

Yücelen itirafı nedeniyle, programın daha sonraki bölümünde konuşmacıların "Bu dosyayı inceleme yetkiniz var mı?" sorularına muhatap oldu. Konuşmacılardan ANAP'lı Beyhan Aslan, "Sayın Bakan, az önce 'Almamam gereken bir evraka re'sen, kendi inisiyatifimi kullanarak merak ettiğim için baktım ve bu evrakın içeriğini öğrendim' dediniz. Doğru mu anlamışız?" deyince, savunmaya geçti ve "Ben öyle demedim" cevabını verdi. Bakanın bu cevabı yayın salonunda gülüşmelere yol açtı.

Yücelen'in Teke Tek'teki itirafı, "Yetkisi olmadığı halde gizli bir soruşturma dosyasını inceleyen bakanın son gafı, onu görevinden etmeye yeter" yorumlarına yol açtı.

Konuşmacılardan İşçi Partisi Hukuk Bürosu Sorumlusu Emcet Olcaytuğ da Yücelen'e, "Savcılığın yazısı Mali Şube Müdürlüğü'ne mi yazılmıştır?" diye sordu. Bakan onaylayınca, "Yazının yazıldığı şubenin müdürü geçtiğimiz hafta DGM'de ifade veren ve kendisi hakkında soruşturma yapılan Ayhan Mimaroğlu mudur?" diye devam etti. Yücelen de bunun üzerine, "Evet kendisi hakkında soruşturma açtırdım" cevabını verdi.

'İçişleri Bakanı'yım yaparım'

İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, Yeni Şafak'ın bu konudaki sorularına, "Ben hazırlık evrakının tamamına bakmadım. Kapağını gördüm" cevabını verdi.

Yücelen Yeni Şafak'ın, "Rutin bir kontrolde gördüm dediniz, dosya İçişleri Bakanlığı'ndaki masanızda mı duruyordu?" sorusuna, "Akşam söylenmesi gerekenleri söyledim" cevabını verdi.

Yücelen sorunun, "Şube müdürlüklerine ulaşan hazırlık evrakları İçişleri Bakanlığı'na gönderilmez mi?" şeklinde değiştirilmesi üzerine, "Efendim ben İçişleri Bakanı'yım. Ben Mali Şube Müdürlüğü'ne de giderim, Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne de giderim" dedi.

Bakan suç işledi

Yeni Şafak'ın Teke Tek programındaki tartışmaya dair görüşlerini aldığı konuşmacılardan İşçi Parti Hukuk Bürosu Sorumlusu Emcet Olcaytuğ, Yücelen'in Emlakbank (Kılıçbalığı) Operasyonu dosyasını incelemekle yetkisini aştığını belirtti. Olcaytuğ şunları söyledi:

"Bakan itirafından sonra arayıp da polise talimat verdiğini açıkladı. Suç işlediğini de kabul etti. Gerçek şu ki, bakan bu dosyayı siyasi baskılarla inceleme gereksinimi duyuyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz yine İstanbul Emniyeti'nde üst düzey görev yapan ve soruşturmanın polis ayağını yürüten şube müdürü tarafından uyarılıyor. Yılmaz da Rüştü Kazım Yücelen'e talimat veriyor, 'Dosyaya bakılsın' diyor. Benzer bir olay da Yeni Şafak baskını ile ilgilidir. Beyhan Arslan, 'Savcı gitmiş arama yapmış. Ayrıntısını bilmiyorum' demişti. Oysa gerçekler çok daha farklıydı."