T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Kırklar

Kırklar genç bir dergi. Genç ama henüz 17. sayısında epeyce bir olgunluğa ulaştı. Mesela Hece gibi zaten olgun doğmuş bir dergi değildi.

Şimdi bu 17. sayıya daha yakından bakalım.

Üçüncü sayfada Ahmet Murat'ın şiirinden birkaç mısra:

"Eski ülkeme bakardım ne çabuk eskirdi
o sincapsız sinbadsız toprak yoksa hep böyle miydi
ben geçerdim kaşık hala gömülüyor gibi ağır
bir çocuğa bir rüya damlıyor gibi hafif"

Daha sonra Mustafa Akar'ın şiiri:

"bir ben büyüyemezdim
çünkü çakan bir şimşekle
fotoğrafımı çeken bir melek
içimdeki çekmecelere kilitlenmişti"

Sonra bu derginin muharrik gücü olan İbrahim Tenekeci geliyor. Tenekeci'nin varlığını Yazarlar Birliği ne zaman farkedecek acaba?

"kuruyan köyler gördüm, bahçeler eski
su gitmiş toplayıp pılını pırtısını
uzamış tırnakları sahipsiz tarlaların"

Türkiye Yazarlar Birliğinin bu yılki "Hikâye Ödülü"nü alan Kâmil Yeşil'in bir hikâyesi var bu sayıda. Bir türlü kitabını yayımlayamayan Abdullah Harmancı'nın bir metni ve Süavi Kemal Yazgıç'ın Hüsrev Hatemi'nin "Anıcak ol Meclisi" adlı hatırat kitabını tanıtan bir yazısı.

Kırklar'a karışması elbette bir kazanç olan tabip-şair Levent Dalar bu defa gündemdeki bir konuya eğilmiş: "Edebiyat eğitimi"

Dalar'ın bu kısa ama meselenin özünü kucaklayan yazısını okuyun [Ancak yazının başındaki 1968 tarihi yanlış]. Tanpınar'dan, E. A. Rauter'den, Süleyman Demirel'den ilginç alıntılar var. Levent'in yazısı şu paragraf ile sonuçlanıyor:

"Edebiyatı sadece sevgiliye okunacak bir şiirler yazma vesilesi olarak görüyorsanız, üzülerek söylemeliyim, sevgiliniz sizi haşin robotlarla aldatıyor. Edebiyatı düşünce dünyasının öze indirgenmiş bir özeti olarak görüyorsanız, çok üzgünüm, dünyanız korkunç bir kuraklığın pençesinde kavruluyor. Edebiyatla hiç mi ilgilenmiyorsunuz? O sizinle ilgileniyor oysa. Sizinle ve durmaksızın kapağını kırmaya çalıştığınız tabutunuzla."

16. sayfadan itibaren bu yıl beş ciltlik muazzam "Yeni Türk Edebiyatında Öykü" adlı kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü alan Ömer Lekesiz'le yapılan bir konuşma yer alıyor. Ömer'in (o kadar işin içinde) böylesine yetkin bir eseri tamamlaması çok sevindirici. Keşke edebiyatımızın eleştiri alanında bu kabil gayretlere sık raslayabilsek.

Kırklar'ın bir de "çok genç" yüzü var. Bunlardan Atakan Yavuz, Halime Seher Çevik ve daha başka isimlerin bu sayıda şiirleri var.

Ayrıca "Kırık bir bayram hikâyesi" adlı hikâyesini okuduğumuz Çiğdem Can.

Türlü aksaklıklar, tatlı acemilikler, tashih hataları ile yürüyen hikâye hassas bir kalbin ürünü.

Çiğdem Can'ın aydınlık istikbalini müjdeleyen çok kendine has cümleleri, benzetmeleri var. İnşallah bu meslekte musırr olur. Acele etmez. Olmadan oldum demez. [Böylelerine çok raslanıyor].

Derginin Hüseyin Akın'la birlikte bir diğer önemli direği İsmail Kılıçarslan. 29. sayfadan itibaren "Kara filim replikleri" genel başlıklı şiirleri yer alıyor. İsmail'in şiiri Kırklar'ın şiir bayrağını yükseklere çekmeye devam ediyor.

Tabii 39. sayfada iç âleminin bazı anlarını ve anılarını kaydeden Ahmet Kekeç'i de anmalıyız.

Onunla birlikte Kırklar'a omuz veren Ali Emre, Yusuf Özkan Özburun ve Bünyamin Yılmaz'ı da kaydediyorum. Bu sayıda yer alan başka isimler ve başka yazılar da var.

* * *

Atlılar dergisi artık çıkmayacakmış. Ne önemi var. Tek başına bir ordu olduğuna inandığım Hakan Arslanbenzer herhalde kanatlarını yenilemek için biraz mühlet verdi kendine.

Dönüşü mutlaka muhteşem olacak.


16 Ocak 2002
Çarşamba
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED