Arjantin ekonomisini batıran ve ülkede iç savaş görüntülerinin sorumlularından Domingo Cavallo, Kemal Derviş'e selam gönderiyor.

'Kemal'e selam söyleyin. Türkiye iyi gidiyor.'

Haber 13 Ocak 2002 tarihli Hürriyet gazetesinin manşetinden verildi.

Cavallo'yu hepiniz tanıyorsunuz. Arjantin'de ekonomiden sorumlu bakan olarak uzun süre görev yaptı. İMF ile birlikte Arjantin ekonomisini çökertti. Kriz patlak verince istifa etti. Yurt dışına çıkışı yasaklandı. Şimdi toplumdan tecrit edilmiş bir hayat sürüyor. Belki de yargılanacağı günü bekliyor.

Böyle bir kişi Kemal Derviş'in icraatlarını övüyor. Türkiye'nin iyiye gittiğini söylüyor. Cavallo benzer şeyleri geçtiğimiz yıl Arjantin ekonomisi için söylüyordu.

Anlayacağınız, bozacının şahidi şıracı.

Cavallo gerçekten ekonomiden anlasaydı ülkesini bu noktaya getirmezdi. Görüş ve değerlendirmeleri doğru olsaydı kendi ülkesinin problemlerini çözerdi.

Eğer Cavallo Kemal Derviş'in politikalarını beğeniyorsa Türk ekonomisinin geleceğinin de parlak olmadığı söylenebilir.

Cavallo'nun açıklamaları da ilginç. Diyor ki: 'İMF Kemal Derviş'in sırtını sıvazlarken bana kapıları kapattı. Kemal Derviş ne yapacağını biliyor, İMF'nin isteklerini aynen yerine getiriyor. Türkiye'nin de bizim gibi banka sistemini değiştirmesi lazım.'

Kemal Derviş Cavallo'nun önerilerine uygun olarak banka sistemini değiştiriyor. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, Kemal Derviş Cavallo'nun yaptıklarının aynısını uyguluyor. Bu son derece doğal. Zira ekonomik politikalar aynı kaynaktan yönlendiriliyor. İMF ve Dünya Bankası'ndan.

Cavallo ayrıntılarda önemli mesajlar da veriyor, ABD'yi suçluyor.

'Bush'un etrafındaki aşırı tutucu arkadaşları, danışmanları kritik durumdaki ekonomilerin düşmesini istiyorlar. Türkiye'nin stratejik önemi olduğundan bunu size uygulayamadılar. Özellikle 11 Eylül sonrası Türkiye'nin değeri daha iyi anlaşıldı.'

Belli ki Cavallo bazı gerçekleri kavramış. Bedelini ödeyerek. Bedel dediğimiz, Arjantin ekonomisinin çökmesi.

Cavallo'ya göre, ekonomileri zorda olan ülkelere bir tekme de İMF vuruyor.

Cavallo'nun açıklamaları son derece önemli bir uyarıyı da içeriyor. 11 Eylül olayları olmasaydı Türkiye'nin de Arjantin gibi kaderine terk edilmiş olacağını vurguluyor. Söylemek istediği şu: '11 Eylül olayları nedeniyle Türkiye'ye ihtiyaç duyuldu. Bu nedenle Türkiye'ye tekmeyi vuramadılar. Ancak kapılar her an Türkiye'nin suratına kapatabilir.'

11 Eylül olaylarının Ecevit Hükümeti'nin ömrünü uzattığını önceki yazılarımızda belirtmiştik. Saldırılar olmasaydı Hükümet işbaşında olmayacaktı. Cavallo da bunu doğruluyor.

ABD açısından, Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırının ortaya çıkardığı belirsizlik büyük oranda ortadan kalkmış, istediğini almıştır. Eğer, ABD Ecevit'in gezisinden Irak'la ilgili beklentilerini elde ederse, Hükümet'in ayakta kalabilmesi zorlaşacaktır.

İMF, kredileri dilimler halinde Türkiye'nin kullanımına sunacak. Her dilimde durum değerlendirmesi yapılacak ve ek tavizler talep edilecek. Verecek taviz yoksa kredi dilimleri de gelmeyecek.

Türkiye hem iç ve hem de dış finansmanını günlük dengelerle götürmeye çalışıyor. Kısa vadeli ve bıçak sırtı dengeler bir kredi diliminin gönderilmemesi halinde dahi yerle bir olacak. İç ve dış borçların vadelerinde ödenmesi imkansız hale gelecek.

O zaman acaba Kemal Derviş hangi ülkenin ekonomi bakanına selam gönderecek?

Dövizinizi bozdurmayın

Okuyucularımızdan yoğun sorular geliyor. Siz dövizinizi bozdurmayın diyorsunuz, ancak döviz devamlı düşüyor, zarar ediyoruz diyorlar.

Döviziniz cebinizde olduğu sürece zarar etmezsiniz. Dövizdeki düşüş bir aldatmacadan ibarettir.

Enflasyon oranını da dikkate alırsanız son üç ayda TL'de % 30'un üzerinde değerlenme meydana geldi. İhracattaki artış yavaşlamaya başladı. İthalat kıpırdıyor. Cari işlemler açığının büyümesi kaçınılmaz.

Tekrar ediyorum, döviziniz cebinizde kalsın. Kumar oynamak isteyenlere söyleyecek sözüm yok.

NURETTİN CANİKLİ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu