AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

D Ü N Y A
İsrail'e Avrupa rotası

Cenevre'de önceki gün açıklanan alternatif plan 50 yıldır ilk kez İsrailli bir liderin Amerika ile bağları koparıp İsrail ulusal politikasını Avrupa'ya yöneltmeye çalışıyor. Filistinliler, Kudüs'ün İsrail'in başkenti olmasını öngören planı şiddetle reddediyor.

İsrail ve Filistinli barış yanlılarının iki yıl önce başlattıkları Cenevre Girişimi sonucu ortaya çıkan alternatif Ortadoğu planı, girişime adını veren İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen törenle resmen açıklandı.

Alternatif barış planının İsrailli mimarlarından Yossi Beilin, İsrail'de yeni bir lider profili olarak öne çıkıyor. İsrail kaynakları, 50 yıldır ilk kez İsrailli bir liderin Amerika ile tarihi bağları koparıp İsrail ulusal politikasını Avrupa'ya yöneltmeye çalıştığını belirtti. İsrail-Filistin anlaşmazlığı için Cenevre'de önceki gün törenle kamuoyuna sunulan gayri resmi barış belgesi, pek- çok ülkedeki gazetelerde geniş biçimde değerlendirildi.

İngiltere'de Independent, Ortadoğu'da kalıcı barış umanların, Yossi Beilin ve Yaser Abid Rabbo'ya teşekkür borçlu olduğunu yazdı. Eski İsrailli bakan Beilin ve eski Filistinli yetkili Rabbo, barış belgesinin öncüleri olmuştu. Independent, "Cenevre anlaşmasının asıl değeri, İsrail hükümeti ile Filistin yönetiminin yeni müzakereleri esas alacak olması değil. Zaten Ariel Şaron cephe alırken, görüşmelere gözlemci gönderen Yaser Arafat da resmen bu girişime kucak açmış değil" diye yazdı.

Belge tesirini gösterdi

Gazete, "Bu anlaşma kağıt üzerinde de olsa ilerlemenin mümkün olduğunu bütün taraflara gösterdi, nihai anlaşmanın temel unsurlarının neler olacağını ortaya koydu. Cenevre belgesinin başarısı bir barış pusulası olmasında. Şöyle ki; Filistinli mültecilerin geri dönüş haklarıyla, gerçek dünyadaki coğrafi ve stratejik realiteler arasında nasıl bir denge kurulabileceğine dair teklif sunuyor" diye yazdı.

Guardian gazetesi, Cenevre belgesinin en önemli faydasının, algıları değiştirmek için bir katalizör işlevi görmesi ihtimali olduğunu belirtti. İnsanların, bu barış planı hakkında bilgilendikçe, destek vermeye yöneldiğini belirtti. İnsanların düşünce yapılarının değişmesinin mümkün olduğunu kaydeden Guardian, "Bu, ele geçirilmesi gereken bir fırsat" ifadesini kullandı. İsviçre'de Le Temps, Cenevre belgesinin umutları artırdığını belirterek, "Ama asıl mesele bundan sonra nelere yol açacağı..." diye yazdı. Fransız gazetesi Le Monde, Şaron ve Arafat'ın "sanki barıştan korkuyorlarmış gibi" tepki verdiklerini belirtti. Gazete, "Bu, tam bir anlaşma. En tartışmalı noktalar askıda bırakılmamış, çözülmüş. Barış olacaksa, Cenevre belgesinin paralelinde mümkün olacak" diye yazdı. 58 eski lider ve devlet adamının bir bildiriyle desteklediği plan kalıcı statü anlaşmasının sağlanmasını ve bundan sonra tarafların her türlü hak iddiasından vazgeçmesini öngörüyor.

  • LONDRA

    Kudüs ortak başkent!

    Cenevre Sözleşmesi olarak anılan gayri-resmi Ortadoğu barış planı, kimilerine göre 1947 tarihli sonuçsuz BM girişiminden bu yana, toprak paylaşımı için gündeme gelmiş en başarılı çözüm önerisi, kimilerine göre tam bir ihanet. Kudüs'ün egemenliğinden mülteci sorununa kadar Cenevre Anlaşması'nın öngördüğü kalıcı barışın temel taşları ise şöyle:

  • Cenevre Anlaşması, İsrailliler'le Filistinliler arasında kalıcı barış sağlamak amacıyla hazırlanmış bir uzlaşma modeli. Taraflar, öncelikle her tür hak talebinden vazgeçiyor. İsrail'le Filistin arasında bu anlaşma uyarınca nihai ve değiştirilemez bir sınır çiziliyor ve önceki tüm sınırlar da geçerliliğini yitiriyor.

  • Filistinliler Yahudiler'in devlet sahibi olma hakkını kabul ediyor ve her iki taraf da İsrail ve Filistin'i diğerinin ulusal anavatanı olarak tanıyor. Kudüs iki devlet tarafından da paylaşılıyor. Kentin doğusundakiler de dahil olmak üzere tüm Yahudi mahalleleri, İsrail'in egemenliği altına giriyor ve Filistinliler de yeni sınırlarıyla Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyor. Aynı şekilde, Kudüs'ün Araplar'ın yaşadığı bölümleri de Filistin devletine ait sayılıyor ve Filistin devletinin başkenti de yine Kudüs oluyor.

  • Haremüşşerif, güvenliğinin uluslararası bir güç tarafından sağlanması ve her dinden kişilere açık olması kaydıyla Filistinliler'in egemenliğine veriliyor. Yahudiler'in burada ibadet etmesi ya da arkeolojik kazı yapması da yasaklanıyor. Ama Ağlama Duvarı'nın da bulunduğu genişçe bir bölge İsrail egemenliğine bırakılıyor.

  • Filistinli mülteciler konusunda ise, metinde geri dönme ya da geri dönmeme hakkı ifadeleri yer almıyor. Anlaşma uyarınca İsrail nihai rakamı kendi belirleyeceği sınırlı sayıda Filistinli'yi kabul ediyor. Diğer mültecilerin de isterlerse Filistin'de ya da üçüncü bir ülkede yaşayabileceği belirtiliyor. İsrail'in mültecilere sembolik de olsa bir miktar tazminat ödemesi de öngörülüyor.

  • Cenevre Anlaşması, İsrail'in 30 ay içinde 1967 savaşı öncesindeki sınırlarına çekilmesini ve bire bir oranında toprak değiş-tokuşunu da öngörüyor. İsrail ordusunun ise üç yıl için daha Ürdün vadisinde kalmasına izin veriliyor.

    Cenin'de 1 Filistinli öldürüldü

    BATI Şeria'nın Cenin kentine giren İsrail askerleri bir Filistinli'yi öldürdü. 25 askeri araçla Cenin'e giren askerler, ev ev arama yaptılar. Ev aramalarına karşı çıkan Filistinliler ile İsrail askerleri arasında meydana gelen arbedede İsrail askerlerinin ateş açması sonucu 1 Filistinli öldü, 2 Filistinli yaralandı. İsrailli yetkililer, öldürülen Amcad Sadi (28) adlı şahsın Fetih hareketinin silahlı kanadı el-Aksa Şehitleri Tugayı üyesi olduğunu belirtti. İsrail askerleri, 2 Filistinli'nin evini havaya uçurup, 3 Filistinli'yi de tutukladı.



  • 3 Aralık 2003
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED