AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
113 porselen yıl

Bundan 113 yıl önce 2. Abdülhamid'in emriyle kurulan 'Yıldız Çini ve Porselen' yurtdışında büyük bir üne sahip. Öyle ki İstanbul'a gelen turistlerin çoğu bu müze-fabrikayı görmeden ülkesine dönmüyor.

Günümüzden 113 yıl önce Sultan 2. Abdülhamid'in emriyle kurulan Çini Fabrika-i Hümayunu (Yıldız Çini ve Porselen İşletmesi) hala orijinalleri saraylarda bulunan porselenleri el yapımı olarak üretiyor. 35 sanatçının alın teri döktüğü Yıldız Çini ve Porselen İşletmesi, aynı zamanda kamu kurumlarına ve orduya da sofralık eşyalar hazırlıyor. 19. yüzyılda, özellikle saray ve çevresinde porselene karşı duyulan yoğun talep ve bu talebin sonucu olarak Avrupa ülkeleriden hayli yüksek fiyatlarla porselen ithal edilmesine karşın kurulan fabrika, bir müze-fabrika olarak adlandırılıyor.

Yurtdışında çok ünlü

Şu anda ayda 50 bin el yapımı eser çıkaran, satışlarını en çok Amerika ve Arap ülkelerine yapan fabrika, yurtdışında son derece büyük bir üne de sahip. Öyle ki, İstanbul'u gezmeye gelen turistlerin büyük bir bölümü, bu müze-fabrikayı görmeden ülkelerine geri dönmüyor.

Yıldız Porselen İşletme Müdürü Kaya Okçuoğlu , yaptıkları eserlerin birer dünya karması olduğunu belirterek "Bu motifler Osmanlı döneminde yerli ve yabancı bir çok sanatçının bir araya gelmesiyle ortaya çıkarılmışlardır. Bu nedenle burası bir fabrika olmaktan öte, Türk resim sanatının gelişimine katkı sağlamış bir atölye görevi de yapmıştır" diyor.

OSMANLI PORSELENİNİN SON TEMSİLCİLERİ

Yıldız Çini ve Porselen İşletmesi'ndeki sanatçılar, 'Milli Saraylar Porselen Koleksiyonu'na ait eserleri orjinaline bağlı kalarak ürettikleri gibi, kendi özgün tasarımlarını da porselene işliyorlar. 18 yıldır Yıldız Porselen'de çalışan İbrahim Güngör, "Aynı deseni 3-5 kere üst üste yapsam yine de sıkılmam " diyor. Güngör, yakın bir zaman önce Harvard Üniversitesi'nden bir profesörün kendilerine teşekkür için gelmesine de çok sevindiklerini belirtiyor. Nuran Yazıcı ise Yıldız Porselen'in gülcüsü. Kapitimonte türü gülleri o yapıyor. Harun Mallı da, Yıldız Porselen'in Boğaziçi ve Topkapı diye değişik isimlerle adlandırılan ve saraylarda kullanılmış olan modellerdeki fincanlarını yapıyor. Mallı, "Burada bir kültürü yaşatıyoruz. Osmanlı porselen geleneğini bizden başka sürdüren yok" diyor. Ekibin en genç üyesi olan İsmail Koçak ise şöyle konuşuyor: "16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde saraya bağlı 600 çinici yaşıyormuş. Biz de onların bugünlere getirdikleri işi, kültürü, emeği ve zerafeti geleceğe taşımaya çalışıyoruz. Bu açıdan bakınca yaptığımız işin kutsal bir yanının olduğu da görülüyor" dedi.

  • ÜRÜN DİRİER



  • 3 Aralık 2003
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED