AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Terörün mağduru devlet mi ki...

Beth İsrael Sinagogu'na yönelik bombalı saldırıda talimatı verdiği ileri sürülen ve İran'a kaçarken yakalanıp İstanbul'a getirilen Yusuf Polat, İstanbul Şişli'de yapılan tatbikattan sonra DGM'ce tutuklandı.

İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Halil Yılmaz açıklamasında, zanlının olayı nasıl planladığını, olay yerinde nasıl keşif yaptığını, keşif sonucunda nasıl talimat verdiğini sırasıyla açıklıyordu.

Peki Polat, bütün bu süreç sonunda, hangi suçtan dolayı tutuklandı? Şu şuçu işlemiş olmaktan: "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs ve örgüt yöneticiliği."

İsterseniz burada biraz duralım: Eğer verilen bilgiler doğruysa, Polat'ın bir "terör örgütü" üyesi ve hatta yöneticisi olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla tabii ki bu üyelik ya da yöneticilikten dolayı tutuklanacak ve yargılanacak.

Tamam, buraya kadar her şey yolunda...

Peki ya zanlıya isnat edilen ilk suç, yani "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek" suçu? Bu nasıl bir şey, ya da Polat'ın durumunda böyle bir suçun varlığından söz edebilir miyiz?

Bana göre, Polat'ın durumunda ortada böyle bir suç yok...

Ne yani, Polat, eğer doğruysa, sinagoga bombalı saldırıyı planlar ve saldırı talimatını verirken "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek" peşinde miydi?

Bu soruya sadece ben değil, hiçbirimizin olumlu cevap verebileceğini sanmıyorum.

Nedeni çok basit: Bir ülkenin "anayasal düzeni", böyle bir terör eylemiyle değişebilir mi?

Demek ki ortada, "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek" gibi bir suç değil, açıkça seçilmiş ve seçilmemiş bir grubu ortadan kaldırmaya yönelik silahlı bir terör eylemi durmaktadır...

O halde bu suçu "insanlığa karşı işlenmiş bir suç" olarak tanımlamak ve gereğini yapmak gerekmez mi?

Sizi bilmem ama bana göre bu gerekir.

Çünkü ülkenin, devletin "anasayasal düzeni" bu terör eylemi sonrasında "yara" almamış olarak ortada dururken, pekçok insan ya hayatını kaybetmiş, ya yaralanmış ya da "terörize" olmuştur.

Biliyorsunuz, bu dünyada "anayasal düzen"lerin insanoğlunda olduğu gibi ne kaybedecek hayatları, ne de yaralanacak bedenleri ve ruhları var. Onlar "soyut varlıklar" çünkü, onların canı, kanı, ruhu yok...

Peki bu neden? Yani pekçok cana kastetmiş bir terör eylemi Türkiye'de niçin "anasayasal düzeni silahla değiştirmek" suçu kapsamına sokuluyor?

Bu sorunun cevabını, İstanbul'daki terör eylemlerinin hemen ertesinde yazdığım bir yazıda açıklamaya çalışmıştım.

Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti'nde hakim olan "güvenlik" ve "ceza hukuku" anlayışı, tek tek bireylerden oluşan toplumu değil de asıl olarak "devlet"i korumak amacıyla oluşturulmuş. Dolayısıyla, ülkede insanlar tek tek ya da topluca öldürülmüşse ortada duran suçun tarifinde onların canlarının bir kıymeti yok, yeter ki "devlet sağolsun"!

İşte nitekim sinagoga yapılan bombalı eylem de bu çerçevede değerlendiriliyor. Bir bakıma, Sivas'ta Madımak Oteli'nde onlarca kişinin hayatına malolan katliam sanıklarının da benzer şekilde "anayasal düzeni silahla değiştirmek" faslından yargılandıkları gibi. Belki hatırlarsınız, o zaman da sormuştum; "Bu katliamın 'anayasal düzeni değiştirmek' ile ne ilgisi var; ortada bir otelde kuşatıldıkları için can vermiş onlarca insan dururken bu da nereden çıktı?" diye.

İsterseniz lafı daha fazla uzatmamak için, Tercüman'dan Prof. Mustafa Erdoğan'ın önünüzdeki yazıyı yazmaya oturmadan hemen önce okuduğum "Terör kavramı" adlı yazısının benzer bir bakış açısını vurguladığını düşündüğüm şu son satırlarıyla noktalayayım: "Bu ideolojik manipülüsyon terörle ilgili başka önemli noktaları da gözden kaçırmaya yaramaktadır. Bunlardan biri, terörün asıl mağdurunun devlet değil, toplum olduğu gerçeğidir. Masum insanlar ölür, insanların mal-mülkleri tahrip edilir ve böylece topluma dehşet salınırken 'rejimimiz'le övünme, onun her ne pahasına olunsa olsun korunacağına dair nutuklar atma ve 'rejim düşmanları'na karşı bilinç tazeleme seanslarının ard arda gelmesi başka türlü nasıl mümkün olabilirdi ki?..."


3 Aralık 2003
Çarşamba
 
KÜRŞAT BUMİN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED