|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Eskiden bazı karikatürlerin altına "yazısız" yazarlardı. Çizgilerin anlattığı kâfidir mânasına. Esasen karikatür-çizgi ile anlatım böyle olmalıdır; yine da bazı durumlarda yazı ile çizginin birbirine güç kattığı varittir. Bazı fotoğraflar da böyledir. Fotoğraf sizinle âdeta konuşur, belirtmek istediği meseleyi bütün çıplaklığı ile önünüze koyar; bu fotoğrafın altına yazı yazmak da yorum yapmak da abestir. Gazeteler (gazeteciler) haberi verdikten sonra bu haberin altında yatan gerçekleri, arka planında olup-bitenleri ifşa etmek, durumu yorumlamak cihetine giderler. Medya memlekette neler olup bittiği hakkında bizi bilgilendirir. Bu bilgilendirmenin aslı-astarı kıymet-i harbiyesi üzerine -bilhassa günümüzde- pekçok eser kaleme alınmış, "iletişim" bir bilim dalı haline gelmiştir. Televizyon kanallarına, gazetelere baktığımız zaman ülkenin ve insanımızın halini, gidişatın yönünü mânasını yeterince kavrayabiliyor muyuz? Yoksa bizi sahte gündemler ile oyalıyorlar mı? Kamuoyu denilen şey nasıl yönlendiriliyor? Bütün bunları zihnimizde tutarak son günlerde ülke gündemini işgal eden haberlere şöyle bir göz atalım. Pek tabii olarak ilk sırayı "terör" meselesi işgal ediyor; bu gidişle epeyce bir zaman işgal edecek. AB ve Kıbrıs davaları sürüp gidiyor. İrtica, MGK, TRT, YÖK, Yolsuzluk, aralıksız olarak gündemin gözde konuları. Ecevit "Bırakıyorum" demiş; Ali Talip Özdemir "aday olmayacağını" açıklamış; önümüzde yerel seçimler var "kimler aday olacak" bunlar iç politikanın bugün için flaş konuları. Terör belasına rağmen piyasalar pes etmedi. Borsa düşmedi, ihracat cephesinden olumlu haberler geliyor, enflasyon düşüyor, iktisadî durum iyimser bir hava saçmaktadır. "Ben evleniyorum" sona erdi "Popstar" devam ediyor. Futbol takımlarımızın Avrupa macerası nasıl neticelenecek merakla bekliyoruz. Evet bekliyoruz. Yolsuzluk davaları Sayın Cemil Çiçek'in ısrarla vurguladığı "hesap verecekler" sonucuna ulaşacak mı? Diplomalı- diplomasız işsizler ordusu iş bulacak mı? Beklentilerin haddi hesabı yok. En iyisi ben size bir nevi yazısız karikatür gibi, yorumsuz iki haber sunayım. Memleketin içinde bulunduğu durumu bence gazetelerin görünmeyen bir köşesine, tek sütun halinde giren bu haberlerden iyi yansıtan bir şey yok. Haberin biri Karst'tan, öteki Ordu'dan; Kars- Gazi Üniversitesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin kadın sorunlarıyla ilgili düzenlediği toplantıya 'yardım yapılacak' söylentisi yayılarak kadınların katılımı sağlandı. Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Semiha Aydın, sorunlarla ilgili tespitlerini anlatırken bazı kadınlar mikrofonu alarak, "Açız, yiyecek ve yakacak yardımı istiyoruz" diye konuştu. Daha sonra kadınlara anket formu dağıtalarak sorunlarını yazmaları istendi. Salondaki 300 kadından yaklaşık 250'si formlara ortak sorun olarak, "Açız. Yiyecek, giyecek, yakacak yardımı ve iş istiyoruz" diye yazdı. Kadınların toplantıya katılımını sağlamak için bazı muhtarların, "Belediye yardım dağıtacak" söylentisi yaydığı ortaya çıktı. Toplantı sonunda belediyenin yardım dağıtmayacağını öğrenen kadınlar salondan çıkmamakta direndi. Bu yüzden kadınlarla görevliler arasında tartışma çıktı. Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, "Yakında yardım dağıtacağız. Oraya bekleriz" diyerek kadınları sakinleştirdi ve dağılmalarını sağladı. Ordu- Avcılar ve Atıcılar İhtisas Derneği'nce Ordu'daki Bülbül Deresi'ne bırakılan 150 kaz ve ördekten 130'u çalındı. Derenin güzelleşmesi ve insanlara hayvan sevgisi aşılamak için bu işe giriştiklerini belirten dernek başkanı Refik Çoban, "Derede 20 hayvan kaldı. Kaz ve ördekleri yoksul kişiler çalıp yiyormuş. Projeden vazgeçtik" dedi.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |