Wastfalen Stadı mı, Ali Sami Yen mi? Tribünleri görünce herkes gibi bizlerde şaşkına döndük. Sarı-Kırmızılı ve Ay-Yıldızlı bayraklar tribünlerdeydi. Yani stadın hepsi bize aitti.

Zaten bir fanatik Wastfalen Stadı'nın kapısına Ali Sami Yen diye yazmış. Doğru da yapmış. Ne esprili millletiz değil mi?

Neyse Galatasaray ilk yarıda epeyce terledi. Juventus atak yaptık, Galatasaray mücadelede kaldı. Ama Sarı-Kırmızılı genç kadronun suyu çıktı ama umut dağıttı. Kaleci Mondragon başta olmak üzere Sabri, Berkant hangisi kötüydü.

Juventus havalı araba gibi kendi kendine övünürken Galatasaray'ın genç kranponları yeşil cimlerde cirit atıyordu. Özellikle Mondragon öyle topları yakaladı ki, tutak ısırttı. İlk yarıda tam 4 net gol pozisyonunu ellerinde eritti. İlk yarının golsüzlüğü bence Galatasaray'ın kendine olan güvenini de büyüttü.

Hele hele ikinci yarının hemen başında Hakan Şükür'ün attığı gol herkesi kamçıladı. İtalyan ekibi ise, şaşkınlıklar içinde UEFA torpilinin ezikliğini yaşamaya başladı.

Avrupa Kupaları bir yana Galatasaray'ın prestiji yanında türk insanının cevabıydı. Hırs, istek, motivasyon işte bu genç Galatasaray'ın UEFA tarafından hem de bilinmeden yarattığı dopingti.

Böylesine başarıların kahramanı Galatasaray dün Wastfalen Stadı'nda, pardon! Ali Sami Yen'de yeni bir zaferin yaratıcı Türk insanının gururuydu. Az hata yüzdesi dikkatli oyunun ve inanmışlığın karnesi gibiydi.

Juventus'tan hiç söz etmiyorum. Buna gerek yok. Evet bu bir futbol oyunu ancak UEFA'nın politik kararının simgesi değil miydi?

Kısacası bu maçın sonucu Türk insanını çok mutlu etti. Darısı haftaya Beşiktaş'ın başına.

TAYLAN UYGUR

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu