Siirt'te yaşam, ışıkların sisli dağlara henüz solgun ve titrek vurduğu gün doğumu saatlerinde başlıyor. Her kar yağışından sonra üzerinde bembeyaz kristaller birikmiş sarp kayalıkları, dik yamaçlı derin vadilerle bölünmüş geçit vermez yükseklikteki dağları aşarak ulaştığımız ilçe merkezleri ve köylerin gündeminde tek konu var: 9 Mart seçimleri.

Siirt'in 3 yeni milletvekilinin kimler olacağını belirleyecek olan bu seçimlerde, oylarını kırsal alanlarda kullanacak olanların çoğunluğu "Evet" mührünü hangi parti ambleminin altına vuracağını açıklamıyor. Yörede az da olsa hala var olan 'ağa, şeyh, bey' gibi feodal kalıntıların gücü öncesine oranla kırılmış olsa da; kimi aşiret ve aileler üzerindeki etkili oldukları, bu coğrafyanın gerçeği.

3 Kasım seçimlerinin iptali sonrasında yalnızca AK Parti ve CHP'nin milletvekili çıkarma şansının bulunduğu Siirt'tin şehir merkezi, ilçe, belde, köy ve mezralarında sürdürdüğümüz calışmalar; bu aşamada AK Parti'nin 9 Mart'taki seçimlerde en az 2 milletvekilliğini garantilediğini gösterdi. AK Parti'nin iktidar partisi olmasının yanısıra , 9 Mart'ta bu ilden seçilmesi kesin görünen Tayyip Erdoğan'ın; 59. Hükümet'in başbakan adayı olması Siirtli seçmenlerin tercihlerini AK Parti'den yana kullanmalarının en belirleyici etkenleri.

Enişte vefalı çıkarsa...

Siirtliler, "En büyük enişte" olarak adlandırdıkları AK Parti Genel Başkanı'nın "Başbakanlık Koltuğu"na oturmasından sonra "Siirt'in makus talihinin değişeceği" umudundalar. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerimizin çoğu gibi Siirt'in de; yola, suya, istihdam yaratacak yatırımlara, eğitim-sağlık-barınma koşullarının çağdaşlaştırılmasına ve de daha birçok sorununun çözümlenmesine ihtiyacı var. Çevresini kuşatan dağlar gibi üst üste yığılı bu sorunları her seçim döneminde çözme sözü vererek, seçimlerden sonra bir daha Siirt'e uğramayan politikacılara alışkın olan Siirtliler, "Enişte de vefasız çıkarsa kaybedeceğimiz bir şey yok. Ama nankör olmazsa kazanacağımız çok şey var..." diyorlar.

DEHAP ve Akgündüz oyları

AK Parti'in CHP karşısında 9 Mart'taki seçimlerde daha şanslı kılan diğer etkenler, 3 Kasım Genel Seçimleri'nde Siirt'ten en çok oyu alan DEHAP'in ülke barajını aşamamış olması ve Fadıl Akgündüz'ün aldığı ceza nedeniyle yeniden bağımsız aday olarak seçimlere katılamaması.

DEHAP'a oy vermiş kişiler "Beyaz Tırnak" çağrısına yüzde 100 uyumlu davranarak sandıklara gitmese bile; Fadıl Akgündüz'e oy vermiş kişilerin çoğunluğunun, oy kullanmaya karar vermeleri aşamasında tercihleri AK Parti olacak. Çünkü 3 Kasım'da Fadıl Akgündüz'e oy vermiş olanlar, bu kişinin TBMM'deki yemin töreni anında CHP'nin takındığı tavrı en büyük haksızlık olarak algılıyorlar. CHP'ye olduğu kadar, AK Parti'ye de aynı oranda kırgın olanların çoğunluğu "9 Mart'ta oy kullanmayacaklarını" söyleseler de, sandık başına gittiklerinde "EVET" mührünü AK Parti'ye vuracaklar.

CHP tek 'sol' seçenek

CHP'nin şansı; sol partiler arasında, yeterli oyu alması durumunda milletvekili çıkarabilecek tek parti olması. Çünkü seçimlere katılan TKP ve İP, sandıklarda kullanılan oyları yüzde 50-50 bölüşecek kadar başarılı olsalar bile, 3 Kasım'da ülke barajını aşamamış olduklarından milletvekili çıkarmaları söz konusu değil. Bu iki parti Siirt'te prestij arttırmaya ve varlığını duyumsatmayı amaçlıyor.

Her şeye karşın AK Parti ve politikalarına karşı olan seçmenlerin tek seçenekleri olan CHP'nin, Siirt'ten 1 milletvekilliği kazanması yine de Siirt İl Örgütü'nün başarısı olacak.