AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K A

Aman tahtaya vurun
uyuma nazar değmesin

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun AK Parti ve CHP'li üyeleri o kadar iyi anlaşıyor ki, birbirlerini, "Aman tahtaya vurun nazar değmesin" diye uyarıyorlar.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun iktidar ve muhalefet partilerine mensup üyelerinin konuşmaları sırasında birbirlerine karşı sergiledikleri nazik ve lütufkar tavırlar, son derece dikkat çekiciydi.

Bu durumu AK Partili Musa Uzunkaya, şu sözlerle dile getirdi: "On günden beri devam eden bütçe görüşmeleri o kadar güzel bir şekilde ilerliyor ki, hayran olmamak mümkün değil. Görüşmelerde hiçbir üye diğer bir üyeye karşı en ufacık bir saygısızlık ya da yüksek ses tonuyla hitap etmiyor. Komisyonumuz çok güzel bir iktidar-muhalefet ilişkisi sergiliyor. İnşaallah bu komisyonumuz diğer komisyonlara örnek olur."

Bunun üzerine dayanamayan CHP'li üye Osman Coşkunoğlu, "Sayın Uzunkaya tahtaya vurun tahtaya, nazar değdireceksiniz komisyonumuza" dedi.

Uzunkaya da gülerek, "Sayın Coşkunoğlu, biliyorsunuz ben hocayım, tahtaya vurmanın dinle filan bir ilgisi yok" diye konuştu.

Coşkunoğlu'nun, bir eliyle kulak memesini çekerken, "Biliyorum Sayın Uzunkaya, ama siz yine de tahtaya vurun ne olur ne olmaz" şeklindeki sözleri, gülüşmelere neden olunca salonun kasvetli havası biraz olsun yumuşadı.


Ankara Hukuk'un ünlü mezunları

CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerinde partisi adına yapacağı konuşma için hazırlanıyordu. Kuliste gazetecilerle sohbet ederken bir meslektaşımız, Cumhurbaşkanı Sezer için, "Hiç popülizm yapmadan popüler olan devlet adamı" dedi. Bu tanımlamayı çok beğenen Anadol, Sezer'le arkadaş olduğunu da açıkladı. 1962-63 döneminde Ankara Hukuk Fakültesi'nde birlikte okuduklarını belirten Anadol, "O dönem birlikte okuduğumuz arkadaşlarımız bugün devletin zirvesinde" dedi. İşte o meşhur sınıf: Ahmet Necdet Sezer-Cumhurbaşkanı, Eraslan Özkaya-Yargıtay Başkanı, Mustafa Bumin-Anayasa Mahkemesi Başkanı, Tufan Algan-YSK Başkanı, Hasan Fehmi Güneş-CHP İstanbul Milletvekili, Yakup Kepenek-CHP Ankara Milletvekili, Kemal Kumkumoğlu-Avukat, Abdullah Emre İleri-Eski senatör... Anadol'un bir çırpıda aklına gelen isimler bunlar.


Şevket Kazan, baba vasiyetini dinlememiş

Deneyimli siyasetçi Şevket Kazan'ın ismi her yerde Necmettin Erbakan'la birlikte anılır. Kazan, Erbakan için babasının vasiyetini bile dinlememiş. RP'nin kapatılmasının ardından Erbakan'la birlikte 5 yıl siyaset yapma yasağı getirilen Kazan, yasağı bitince SP'ye katıldı. Kazan, babası Emin Bey'in iki vasiyeti olduğunu, kendisine, "siyasete girme" dediğini anlattı. Babasının vasiyetine rağmen 1973 yılında siyasete giren Kazan'ın bu yüzden kardeşleriyle bile arası açılmış. Emin Bey'in ikinci vasiyeti ise "Amel ve itikadı sağlam kişilerin arkasından git" olmuş. Kazan, Erbakan'ın "arkasından giderek" bu vasiyeti yerine getirdiğine inanıyor.


'Para yok, bari güleryüz gösterelim'

2003 yılı bütçesi ve tasarruf paketi nedeniyle zor günler geçiren Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ekonomideki tüm sıkıntılara rağmen yüzünden gülümsemeyi hiç eksik etmiyor. Bütçe görüşmeleri sırasında, Meclis kulisinde milletvekilleri ile sohbet eden Maliye Bakanı Unakıtan'a bir milletvekili, "Bakanım, ekonomideki sıkıntıya rağmen gülümsemeyi başarıyorsunuz. Sizi kutlarım" dedi. Bakan Unakıtan da hemen cevabını verdi: "Ne yapalım millete para veremiyoruz. Bari güleryüz gösterelim."


'ABD'ye güvenilmez, kefil isteyelim'

Geçen hafta Meclis tezkere tartışmaları ile geçti. AK Parti yöneticileri tezkerenin geçmesi için redçi vekillerle birebir görüştü ve endişelerini gidermeye çalıştılar. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, redçi bir milletvekili ile yaptığı görüşmede ilginç bir taleple karşılaştı. Redçi milletvekili ABD'nin Türkiye'ye verdiği ekonomik yardım sözünü tutmayacağını belirterek, "Bu nedenle başka bir ülke de ABD'nin yardımı yapacağına dair kefil olsun" dedi.


Oy hakkı olmayan zavallı bir adam!

Meclis Başkanı Bülent Arınç, yabancı asker bulundurma ve yurt dışına asker gönderme tezkeresine karşı duruşuyla öne çıktı. ABD'ye hava koridorunu açan tezkere gündeme gelince, herkes Arınç'ın tutumunu merak etti. ABD Başkanı'na sert eleştiriler yönelterek tavrında herhangi bir değişiklik olmadığını gösteren Arınç'ın, "Meclis oturumunu siz mi yöneteceksiniz" sorusuna da ilginç bir cevap verdi: "Bunu neden merak ediyorsunuz ki? Ben oy hakkı bile bulunmayan zavallı bir adamım."


Yakış: Gürcü değil Laz'ım

Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış ile Meclis'te sohbet ediyoruz. Bu sırada bir kişi Yakış'ın yanına gelerek, Yakış'ın tanıdığı bir kişinin kayınpederi olduğunu söyledi. Yakış, tanışmaktan memnuniyet duyduğunu ifade ettikten sonra "O zaman siz Gürcü'sünüzdür?" dedi. Bunun üzerine adam Gürcüce birşeyler söyledi ancak Yakış anlamadı. Yakış, "Ben Gürcü değil Laz'ım" dedi. Biz de bu arada Yakış'ın Laz olduğunu öğrenmiş olduk.


  KAYHAN ÖZER  BİLAL ÇETİN  NEVZAT DEMİRKOL  VELİ TOPRAK  ASLIHAN A. KARATAŞ  EVİN GÖKTAŞ  SAMİ GÖKÇE  HAMDİ ATEŞ


24 Şubat 2003
Pazartesi


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED