|
|
HALE KAPLAN ÖZ
Kulakların çilesi Halen Kültür Bakanlığı Klasik Türk Müziği solistliği görevini sürdürmekte olan sanatçı, on yıl öncesine kadar hemen her gün ekranlarımızdan bize ulaşıyordu. Şimdilerde sesini ve yüzünü özlediğimiz Tunca, o günleri özlemle anıyor ve zamanın sesler karmaşası için "Kulaklarımız neler çekiyor bilseniz" diyor. Dünyayı saran hızlı değişim ve globalleşme rüzgarının yerel olanı alıp götürdüğü günlerde, kendi müziğimize aldığımız tavırdan bahsediyor Zekai Tunca. Sanatçıya göre eğer bunun önü alınmazsa Türk Müziği'ni kaybedeceğimizi söylüyor. Türk Müziği kaybediyor "Eskiden yüz yıla sığan bir değişimi şimdi bir yılda yaşıyoruz. Türkiye, Avrupa ya da Batı'dan uzak bir yerdeyken iletişim ve bilgi sınırlarının kalkmasıyla onların çizgisinde geldi. Tüm bu olanlar müziğe de yansıdı. Çok seslileştirme, modernleştirme gibi girişimler oldu, bir aranjman dönemi yaşadık, piyasa müziği dediğimiz, şimdi adına arabesk denilen bir müziğin dönemini yaşadık. Yani son dönemde adeta müzikler savaşı yaşadı Türkiye. Özel kanalların herhangi bir akademik sınırın, herhangi bir çizginin olmadığı yayınlarında, parası ve gücü yeten herkesin aklına geleni yaptığı dönemde, maalesef geleneksel müzikler Halk Müziği, Sanat Müziği, Klasik Türk Müziği bu savaşı kaybetme noktasında. Çünkü kalitesiz müziğin kitlesi çok geniş, medya ise bizim dinleyicimizi yok sayıyor." 'İmkansız' bugün imkansız Zekai Tunca'nın "İmkansız" isimli şarkısını bilmeyen yoktur. On yıl öncesinde heryerde duyduğumuz bu eser bestekarı tarafından seslendiriliyordu. Bugün tüketim kültürü dışında bestecisi tarafından seslendirilen, herkes tarafından beğenilen şarkı yok denecek kadar az. Zekai Tunca bunu yayın tekelinin olduğu zamanlarda TRT'nin kıstaslarının getirdiği kalite ye bağlıyor. Günümüzün popüler şarkılarında da sadece reklamı oranında satıldığına değiniyor ve İmkansız'ı bugünün şartlarında yapmanın imkansız olduğunu söylüyor. 'Halk bunu istiyor' yalan Tüm bu yaşanan kaosu durdurmanın medyanın elinde olduğunu vurgulayan sanatçı şunları söylüyor: "Türk medyası bir gün 'Bugün bu işten para kazanıyoruz ama yarına da bir kültür taşımamız lazım. Biz kültürü yok ediyoruz' deyip de Türk Müziği'ni ihya etmeye karar verirlerse, sadece bir hafta sürer bunu gerçekleştirme süreci." Sürekli öne sürülen "Halk bunu istiyor" sözünün gerçek dışılığını ise bir örnekle açıklıyor Zekai Tunca: "Kalitesizlik önlenemez diye birşey yok, bu ticarete bir sınır getirilebilir. Niçin, herkes uyuşturucu satamıyor? Çocukları uyuşturucuya alıştırıp sonra da 'Çocuklar istiyor' diye satın bakalım... Halk istiyor ifadesi budur yani." Türkiye'de herkes yarım yamalak yapılan bir şeyden zevk alırken Sanat Müziği âşıklarının yalnız kalmasının büyük şanssızlık olduğunu söyleyen sanatçı "Bizleri dinleyerek büyüyen nesil için de üzülüyorum" diyor. Sanatçı olmak hak etmeyi gerektirir TRT ekranlarından tanıdığımız ve birçok büyük sanatkarımız gibi TRT'nin kalite süzgecinden geçen Zekai Tunca, sanatçı olmak için eğitimin şart olduğunu hatırlatıyor. TRT'yi okula benzeten sanatçı "TRT, müziği, tiyatrosu, spikerlerin konuşmasıyla bir okul gibi çalışırdı. Spiker ekranda bir yazı okuma noktasına gelene kadar sekiz-on sene eğitim görürdü. Zekai Tunca, binlerce kişi arasından seçiliyordu, sınavlar veriyordu, yıllarca eğitim görüyordu. Daha sonra o radyoda söylemek, o televizyonda görünmek hakkı kazanıyordu.
Bir imtiyaz değildi, birçok merhaleden geçerek kazanılmış bir haktı. Şimdi ise müzik dahil herşey reklama tâbi ve bunun bir bedeli var" diyor. İki yıl önce Güvercinim adlı bir albüm çıkaran Zekai Tunca şimdilerde yeni bir albüm için hazırlanıyor. Tüm besteleri Zekai Tunca'ya ait olacağı ve adının Zekai Tunca Besteleri olması muhtemel albümde, sanatçının Git Gidebilirsen, İmkansız gibi ünlü besteleri ve beş tane de yeni bestesi yer alacak.
|
|
|