Edinilen bilgilere göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan döneminde, Bağ-Kur'un Turpak hatlarını kullanarak kurduğu ve ülke genelinde kullanılan bilgisayar ağının bakım-onarım-satın alma ihalesi 80 bin dolarlık bedel ile bir şirkete verilmek üzereyken Bilgisayar İşleri'nden sorumlu Daire Başkanı Yahya Avcı'ya yapılan baskılar üzerine ihaleden vazgeçildi. Yönetimin aynı işi Turgut Yılmaz'ın ortağı olduğu bir başka şirkete 735 bin dolarlık bedelle vermeyi planlarken bu yeni ihaleyi uygun görmeyip imzalamayan Daire Başkanı Yahya Avcı'yı görevden aldığı belirtildi. Avcı'nın yerine Daire Başkanlığı'na Nur Taner'in getirilmesi ile bilgisayar bakım-onarım-satın alma ihalesinin yaklaşık 10 katı bedelle verildiği kaydedildi.

'Mutat denetimler yapılmıyor'

Bağkur'daki usulsüz ihalelerin bilgisayar ihalesi ile sınırlı olmadığı ve bu tür yolsuzlukların ortaya çıkarılmaması için Ankara Teşkilatı'nda mutat bir şekilde yapılması gereken kontrollere dahi izin verilmediği öne sürüldü. Bağ-Kur'un Ankara Teşkilatı'nın yaklaşık 6 yıldır denetlenemediği iddia edildi.

Kurumun zarara uğratıldığı bir başka düzenlemenin Bağ-Kur'a yalan beyanda bulunarak emekli olmak isteyen kişiler hakkında yasal işlem yapılmayarak gerçekleştirildiği belirtildi. Sahte meslek odası kaydı ile maaşa bağlanan kişilerin Aylık İşleri Daire Başkanı Ramis Çakmak'a bildirildiği halde, sahte emeklilerin maaşının ödendiği öğrenildi.

Ayrıca Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nün teknik donanım yetersizliğini gidermek yerine ihtiyaç fazlası olduğu halde Koç Otomotiv'den 60 adet Fiat Siena marka otomobil aldığı da kaydedildi.

Geçmiş dönemde sağlık sektöründe gerçekleştirilen şaibeli uygulamalardan birinin de 2000 yılı eczane anlaşması olduğu öne sürüldü. İddiaya göre özel eczanelerle yapılan bu anlaşma, bir eczacının anlaşmanın yeni maddelerinden yararlanması amacıyla kısa bir süre için değişitirildi. Değiştirme işleminin ardından anlaşma eski haline getirildi.

HABER MERKEZİ

« Geri Dön