T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Disiplinsiz takım

Beni tanıyanlar bilir, Ankaragücü'nün başarılı olduğu dönemlerde değil, işlerin iyi gitmediği zamanlarda "sempatimi" ön plana çıkartırım. Gençliğinde bir antreman maçı dahi olsa, bu kulübün formasını giyme onuruna ulaşan bir kişiyim.

Şimdilerde...

Bu takımın iyi yönetilmediğini de söylemektende kendimi alamam. Zira, günümüzde dostluklar hep iyi günde oluyor. Mevcut Ankaragücü'nün iyi olmadığı şu günlerde dost tavsiyesinde bulunmakta boynumun borcudur...

Evet, lafı uzatmadan günümüze gelelim...

Daha önceki yazılarımda Stoiçka'nın bu takıma yarar sağlamayacağını defelarca tekrarladım, durdum. Sonra, Stoiçka yollandı, yerine Tevfik Lav getirildi.

Ankaragücü yönetimi burada da yanlışı, yanlışla düzeltme yoluna gitti.

Bunun örnekleri çok.

Bir kez bu takımın disiplinsizliği ortada. Bu sezon oynanan maçlarda Ankaragücü'nün futbolcularının 32 sarı, 4 kırmızı kart gördüğünü öğrendiğimde ağzım bir karış açık kaldı. Elbette futbolcular oyun gereği kart görebilir. Ama, disiplinsizlikleri nedeniyle görülen kartarda, kenar yönetimin büyük hatasının olduğu da bir gerçek. Buna iki örnek vermeden geçemeyeceğim. Denizlispor maçında yedek kulübesinde oturan kaleci Özkan ile devre arasında hakemin yanına yaklaşıp birşeyler söyleyen Agustin'in davranışlarının karşılığı sarı kart olurken, bu takımın ne denli disiplinsizler içinde boğuştuğunu örnekleyebilirim.

Bu tip disiplinsizlikler nedeniyle bugüne kadar oynadığı maçlarda sahaya tam kadro çıkamayan Ankaragücü'ndeki mevcut görüntünün "olumlu" olduğunu söylemek, iyimserlikten başka bir şey değil.

Bunun ötesinde Teknik Direktörlüğe getirilen Tevfik Lav'ın bu görevi üstlenmesindeki hatadan da bahsetmeden geçemeyeceğim.

Henüz "asistanlık" dönemini tamamlamayan Tevfik Lav'a "profesörlük" görevinin verilmesi Ankaragücü yönetiminin en büyük hatasıydı. Oysa, "asistanlığındaki" başarı oranı dahi tartışılan bir teknik adama, "doçentliğin" atlanılarak,"profesörlük" ünvanının tanınması dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bir olay olarak karşımızda duruyor.. Burada kesinlikle Tevfik Lav'ı küçültücü bir düşünce içinde bulunmam. Mevcut futbol piyasamızda doğru dürüst bir başarısı olmayan Tevfik Lav'a, meslek hayatının ilk basamağında Ankaragücü gibi bir takımın sorumluluğunun verilmesine sonuna kadar karşıyım. Günü kurtarmak için, gelecekte başarılı olabilecek olan Tevfik Lav'ın önünün böylece kesilmesi, ne bu teknik adamımıza, nede Ankaragücü'ne fayda sağlamaktan uzak görünüyor.

Son 4 maçtaki sonuçlara baktığımızda Ankaragücü'nün sadece bir puan aldığını görüyoruz. Mevcut 24 puanla rahatladığını zanneden Ankargücü yönetimi, alttaki takımların 19 puana ulaşmasını şimdilik kulak ardı edebilir. Her seferinde "iyi oynuyoruz" sözlerinin arkasına Sığınan Ankaragücü'nün mevcut görüntüsü, Ankaragücü yönetimi ve Teknik Direktörünü mutlu ediyorsa, onlara lafım yok.

Ama ben mevcut görüntüden şimdiden rahatsızık duyuyorum. Onun için ikazımı bir kez daha yapma lüzumunu hissediyorum.


23 Şubat 2003
Pazar
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED