AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
İntihar mı etti, ettirildi mi?

Tokyo’daki New Otani dünyanın en pahalı otellerinden... İngiltere başbakanı Tony Blair bir siyasinin karşılaşabileceği en çetin soruna orada çarptı. Blair’e, savunma bakanlığı danışmanı Dr. David Kelly’nin kaybolduğu uçaktayken duyurulmuştu; Tokyo’ya indiğinde cesedin bulunduğu haberi ulaştı. Blair, herhalde, “Kâbus yaşıyorum” demiştir...

Hayır, kâbus o değildi; esas kâbus, daha sonra, evsahibi ülkenin başbakanıyla ortak basın toplantısında yakaladı. Tedbir aldığını sanıyordu İngiliz başbakanı; Londra henüz uyurken Sky-tv’ye, “David Kelly ve ailesi için derin bir üzüntü duyuyorum; ülkesine geçmişte hep iyi şeyler yapmıştı, gelecekte de yapabilecek bir insandı” cümleleriyle başlayan kısa bir başsağlığı mesajı vermişti...

Japonya’da akşam saatlerinde karşılarına çıktığı ve İngiltere’de canlı yayınlanan ortak basın toplantısında hayatının şokunu yaşadı Blair... Gezisini izleyen bir gazeteci, “Elinizde kan var mı sayın başbakan?” diye pattadak soruverdi. Lady Macbeth’in ülkesinde olayı ekrandan izleyenler, Blair’in ellerine yan gözle baktığını hisseder gibi oldular...

Blair Hükümeti ile BBC arasındaki mücadeleye kan düştü Dr. David Kelly’nin ölümüyle... Savunma bakanlığında danışman sıfatıyla çalışan mikrobiyoloji uzmanı, bir gazeteciye, hükümetin Irak’la ilgili kanıtları çarpıttığını da söylediği uzun bir görüşme yapmıştı. Gazeteci, bulgularını dinleyicilere aktarırken, resmi bir ağzın, kendisine, “Irak’ın 45 dakika içerisinde nükleer saldırı gerçekleştirebileceği iddiası yalan olduğu halde rapora geçirildi” dediğini de söyledi. “Gazeteciyle ben görüştüm” diye kendisi ortaya atıldığı ve isminin gizli tutulacağına söz aldığı halde, çalıştığı bakanlık David Kelly’nin ‘köstebek’ olduğunu yandaş gazetelere sızdırıverdi... Kelly’in ölümüyle sonuçlanan süreç böyle başladı işte...

Polis, evinden ayrıldıktan saatler sonra bir tepecikte yatıyor bulduğu cesedine bakarak, Dr. Kelly’nin intihar ettiğini açıkladı. Cesedin yanında bir bıçak ve paracetamol-cinsi Coproxamol hapı kutusu bulmuşlar. Polise göre, Dr. Kelly önce hislerini uyutmaya ve kan akışını hızlandırmaya yarayan etkili hapları içmiş, sonra da bıçakla sol bileğini kesmiş... İlginç bir intihar yöntemi...

Bu tür ilginç intihar yöntemleri hep politikaya yakın duranlarca tercih ediliyor. Kelly’nin akan kanını seyrettiği günden tamı tamına on yıl önce, Bill Clinton’un Beyaz Saray’a danışman götürdüğü yakın dostu Vince Foster, Washington’daki Fort Marcy Parkı’nda ölü olarak bulunmuştu. Polis, hiç vakit kaybetmeden, Foster’in ‘intihar ettiğini’ açıklamıştı. Garip biçimde hayatını kaybederek Clinton çevresinden kopan 10’dan fazla insandan biriydi Foster ve Clinton Ailesi üzerine kopan ‘Whitewater’ skandalı konusunda bildikleri yüzünden öldürülmüş olabileceğine dair söylentiler yayılması kaçınılmazdı. ABD’de, Vince Foster’in intihar etmediğine, öldürüldüğüne inanan çok insan var bugün...

Polis ne demiş olursa olsun, Dr. David Kelly’nin ölümü de, İngiltere’de benzer söylentilere sebep olacaktır. Ailenin yaptığı resmi açıklama okunduğunda, eşi ve üç yetişkin kızının da ‘intihar’ senaryosundan fazla tatmin olmadıkları anlaşılıyor. “Bizim babamız” diyorlar, “Evine bağlı bir insandı; işiyle ilişkisi de onur ve her halükârda gerçeğe bağlılık üzerine oturuyordu...” Ailenin resmi açıklamasında bir kez bile ‘intihar’ sözcüğü geçmiyor...

Açıklamada ‘her halükârda gerçeğe bağlılık’ sözcükleri dikkat çekici. Kelly, aslına bakılırsa, savaşa hak veren cephede yer alıyordu. Irak’ın elinde kitle imha silâhları bulunduğu kanaatinde olduğu anlaşılıyor Kelly’nin... Blair ve Bush’la aynı düşündüğü biliniyor... Ancak, özellikle son zamanlarda, farklı bir çizgiye geldiği de gözden kaçmıyor. Bir kere, ‘savaş karşıtı’ bilinen gazetecilere kendiliğinden yaklaşıp bilgi sunduğu anlaşılıyor... Dahası, ABD ve İngiliz hükümetlerinin, “Hani kitle imha silâhları?” baskısı altına düşünce, Irak’ta bulunan iki aracı, “İşte bunlar gezici laboratuvarlar” diye takdim etmeleri canını sıkmış. Observer gazetesi, dün, konuyla ilgili haberinde, “O araçlar, Iraklıların söylediği gibi, ancak balon doldurmaya yarar” bilgisinin kaynağının Dr. Kelly olduğunu bildirdi...

Ortadan kaybolduğu gün yaptıkları da ‘intihar’ iddiasını pek desteklemiyor. Evinden hap ve bıçak alarak çıkan -yani kendini öldürmeyi önceden planlayan- birinin arkasında ‘intihar notu’ bırakması da beklenir. Oysa, Kelly, intihar notu bırakmak şöyle dursun, ölmeyi hiç düşünmediğini akla getiren notlar kaleme almış...

Evden çıkmadan önce, arkadaşı da olan bilimadamı Alastair Hay’e gönderdiği e-posta mesajında, desteğinden ötürü teşekkür ettikten sonra, “Şu anda yaşamaya mecbur bırakıldıklarım geçecek, Bağdat’a giderek gerçek çalışma hayatına yeniden başlayacağım” diye yazdığı biliniyor... İkinci bir mesajı da New York Times’tan bir gazeteciye göndermiş Dr. Kelly. Ona yazdığı resmen ürkütücü: “Pek çok karanlık aktör oyun oynuyor...” NYT, bu cümleyle, savunma bakanlığı ve istihbarat örgütlerindeki görevlileri kast ettiğini bildiriyor...

‘Karanlık aktörler’ ha... Dr. Kelly’nin profesyonel hayatı belki bu iddiaya ışık tutar. Yarına.


21 Temmuz 2003
Pazartesi
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED