AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
6 5 7 ' L İ L E R   A İ L E S İ
Yurt Dışına Gönderilen 399 sayılı KHK'ya Personele Ödeme Yapılabilir mi?

399 sayılı KHK'ya tabi olarak görev yapan sözleşmeli personelin yetiştirilmek amacıyla yurt dışına gönderilmesi halinde bunlara 657 sayılı Kanunun 79'uncu maddesine göre ödeme yapılabilir mi?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 78 inci maddesinde mesleklerine ait öğrenimi bitirerek Devlet memurluğuna alınmış ve asli memur olarak atanmış olanlardan mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere dış memleketlere dış burslara dayanılarak gönderilenlere iki yıla kadar ayrılma müsaadesi verilebileceği, 79 uncu maddesinde de, 78 inci maddede yazılı olanların kadrolarında bırakılacakları, kadro karşılığı sözleşme ile istihdam edilenlerin sözleşmelerinin devam edeceği ve şahsen özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kurumlarınca kendilerine maaşsız izin verilmesi uygun görülenler hariç aylık ve diğer her türlü ödemeleri ile sözleşme ücretlerinin kanuni kesintilerinden sonra kalan net tutarının %60'ını kurumlarından alacakları, bunların kademe ilerlemesi emeklilik ve diğer bütün hakları ve yükümlülüklerinin devam edeceği ile diğer hususlar hükme bağlanmıştır.

Görüleceği üzere, 79'uncu maddede öngörülen ödemeler memurlar ile kadro karşılığı sözleşmeli statüde görev yapan personel için öngörülmüş olduğundan, kadro ile herhangi bir ilişkisi olmayan, Kamu İktisadi Teşebbüslerinde II sayılı cetvel kapsamında sözleşmeli çalışan personele bu madde uyarınca aylık ödenmesine veya fark ödenmesine kanunen imkan bulunmamaktadır.

Ancak, 399 sayılı KHK'nın Uygulamanın İzlenmesini düzenleyen 58'inci maddesinde; "Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda uygulanması sırasında birliği sağlamak ve doğacak tereddütleri gidermekle Devlet Personel Başkanlığı yetkili ve görevlidir. Sözleşmeli personele ilişkin olarak bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak kaydıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır." hükmü gereğince, Devlet Personel Başkanlığı vermiş olduğu görüşlerinde sözleşmeli personele, 657 sayılı Kanunun 79 uncu maddesine göre herhangi bir ödeme yapılmamak kaydıyla, aynı Kanunun 78 inci maddesine göre eğitim programı süresince ücretsiz izin verilebileceğini belirtmiştir.


4455 sayılı Af Kanunu ve Disipline Konu Fiilin Tekrarı

Daha önce bir disiplin cezası almıştım. Bu ceza 4455 sayılı Kanun kapsamına girerek af edildi. Ama daha sonra bir ceza daha aldım. Bu halde aynı fiil işlemekten dolayı tekerrür cezası mı uygulanacaktır?

657 sayılı Kanunun 125'inci maddesinde ; "…Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir…" hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 3.9.1999 tarih ve 23805 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4455 sayılı "Memurlar İle Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun" hükümlerine göre yüz kızartıcı suçlar hariç, 23.4.1999 tarihinden önce kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince verilmiş bulunan disiplin cezaları bütün sonuçlarıyla affedilmiştir. Bu Kanun çerçevesinde disiplin cezaları bütün sonuçlarıyla ortadan kalkmıştır. Burada tartışmalı olan konu fiilin de ortadan kalkıp kalmadığı hususudur. Bize göre, disiplin cezasının kaynağı fiildir ve disiplin cezası bütün sonuçlarıyla kalkmış ise buna konu olan fiilin ortadan kalkmadığını belirtmek mümkün değildir.

Ancak, bu konuyla ilgili olarak Danıştay Onikinci Dairesinin 2000/3109 Esas No'lu kararı bizim görüşümüzden farklıdır. Danıştay konuya ilişkin olarak, "bu cezalar ortadan kalkmış olmakla birlikte 657 sayılı Yasanın yukarıda anılan 125. maddesindeki hükmünde "cezaların tekerrüründen" değil, disiplin cezalarının verilmesine sebep olmuş bir "fiil veya halin" tekerrürü halinden" bahsedildiğinden hareketle "verilen disiplin cezalarının affa uğramış olmasıyla ilgiliye tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı sonucuna varılmasına olanak bulunmadığını" karara bağlamıştır. Bu karara gereğince Danıştay, disiplin cezalarının tekerrüründe disiplin cezasının değil işlenen fiilin esas alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu karardaki tekerrüre esas teşkil eden unsurun disiplin cezası değil işlenen fiilin olması gerektiğine katılıyoruz. Çünkü, daha önceki yazılarımızı takip edenler bu hususu göreceklerdir. Ancak, 4455 sayılı Kanunla bir disiplin cezası bütün sonuçlarıyla ortadan kalkmışsa bizim disiplin cezasının ortadan kalktığını ama işlenen fiilinse ortadan kalkmadığını iddia etmemiz mümkün değildir. Sonuçta Mahkeme kararlarına katılmasak da saygı duymak ve uymak mecburiyetindeyiz.




Tutuklanan bir memura ilişkin soru ve cevaplar

Bir kurumda görev yapmakta iken Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklanan ve dava sonuçlanıncaya kadar görevden uzaklaştırılan bir memura Ağır Ceza Mahkemesi'nce 5 ay 25 gün hapis cezası verilmesi ve bu cezanın da ağır para cezasına çevrilmesi ve bu cezanın Yargıtay'ca onanması halinde memur görevine başlatılabilir mi? Başlatılabilirse ve bu memura kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmişse aylıklarından kesilen 1/3'ler ödenebilir mi?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48-A/5 maddesinde memurluğa alınma şartları arasında "….ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis cezası ile hükümlü bulunmamak" yer almaktadır. Yine bu Kanunun 98'inci maddesinin (b) bendi ise memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan birinin kaybedilmesi halinde memurluğun sona ereceği düzenlenmiş bulunmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 140'ıncı maddesinde: Haklarında cezai kovuşturma yapılan devlet memurlarının görevden uzaklaştırılabileceklerini, 141'inci maddede; görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan ve gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisinin ödeneceğini, 142'nci maddede ise; soruşturma sonunda disiplin yüzünden memurluktan çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına lüzum kalmayan devlet memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu kanunun 139'uncu maddesinde ise; görevden uzaklaştırılan devlet memurları hakkında görevden uzaklaştırmayı izleyen 10 iş günü içinde soruşturmaya başlanacağı, 143'üncü maddede ise soruşturma ve yargılama sonunda yetkili mercilerce haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenlerin tekrar göreve başlatılmasının zorunlu olduğu belirtilmekte 141'- inci maddenin 2'nci fıkrasında ise; 143'- üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarından kesilmiş olan üçte birinin kendilerine ödeneceği ve görevden uzakta geçirilen sürenin kademe ilerlemesi ve derece yükselmesinden sayılacağı hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde,

1-) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48 A/5 maddesinde belirtilen suçlardan biriyle hükümlü bulunmaması sebebiyle devlet memuru olabileceğini,

2-) Mezkur kanunun 142'nci maddesi gereğince memurluktan çıkarma disiplin cezası veya cezai bir işlem uygulanmasına lüzum kalmayan devlet memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılıp göreve başlatılması gerektiğini,

3-) Hakkında memurluktan çıkarma gibi bir disiplin cezası olmamasından dolayı da görevden uzakta kaldığı dönemde kesilen üçte birlerin ilgiliye ödenebileceği ve görevden uzakta geçirilen sürenin kademe ilerlemesi ve derece yükselmesinde değerlendirilebileceğini, düşünmekteyim.


İki yıllık yüksekokul mezunları, yüksekokul sekreteri olabilir mi?

Meslek Yüksekokulu'nda Bilgisayar İşletmeni olarak çalışmaktayım. İki yıllık Ön Lisans programı olan Tarım Alet ve Makinaları Programı'nı bitirdim. Derecem 3/1'dir.

Yüksekokul sekreterliğine atanabilir miyim?

Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin Geçici 3'üncü maddesinde; "…Bu yönetmeliğin yayımı tarihinde görevde bulunanlardan iki yıllık yüksek öğrenim görenler, diğer koşullara sahip oldukları takdirde, 5'inci maddenin uygulanması bakımından dört yıllık yüksek öğrenim görmüş kabul edilirler…" hükmü bulunmaktadır.

"Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumları Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliği"nin 5'inci maddesinde, Yüksek Okul Sekreterleri görevde yükselme kapsamı dışında tutulmuştur. Diğer yandan, bu yönetmeliğin 6'ncı maddesinin (a) bendinde; "Bu yönetmeliğin 5'inci maddesinin (A) bendinin (a),(b),(c),(d),(e),(f),(g),(h),(i) ve (j) alt bentlerinde sayılan unvanlı kadrolara atanacakların en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş olmaları, … ve ilgili mevzuatta belirtilen şartları taşımları gerekir." hükmü yer almakta olup, 5'inci maddenin (h) bendinde ise Yüksek Okul Sekreterleri yer almaktadır. Bu yönetmeliğin Geçici 1'inci maddesinde, "18/4/1999 tarihinde kurum kadrosunda bulunanlar için, diğer şartları haiz olmak kaydıyla; genel sekreter haricindeki unvanlar itibariyle belirlenmiş bulunan öğrenim düzeylerinin bir alt öğrenim düzeyi uygulanabilir" denilmiştir.

Sonuç olarak, 18.4.1999 tarihinde kurum kadrosunda bulunan personelden iki yıllık yüksek öğrenim görenlerin diğer şartları taşıması kaydıyla Yüksek Okul Sekreterleri olarak atanabilmesi mümkündür.



Hazırlayan: Ahmet Ünlü
(memurlar.net editörü)

Faks: (0312) 472 68 80

4 Aralık 2004
Cumartesi
 
HAZIRLAYAN: Ahmet Ünlü


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED