AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Bir de zeytinyağı gibi üste çıkmaz mı?

Hatırlıyorsunuzdur, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz'ın babası ile birlikte Mardin-Kızıltepe'deki evlerinin önünde polis kurşunlarıyla öldürülmesi karşısında Hürriyet gazetesinin sergilediği kayıtsızlığı birkaç kere hatırlattık.

Hürriyet olaydan ancak on gün sonra uyanma emareleri gösterebildi. Gazetenin kayıtsızlığı ve "rötarı" başyazarı tarafından bile dile getirildi.

Nihayet, gazetenin genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün de 3 Aralık tarihli yazısında konu ile ilgilenmeye karar verdiğine şahit olduk.

Özkök (biraz da rötarın etkisiyle olacak) Uğur Kaymaz olayı hakkındaki tahminini bayağı kararlı bir biçimde ifade etmiş: "Altından bir yargısız infaz olayının çıkması kuvvetle muhtemel."

Hürriyet genel yayın yönetmeni bu arada, on gündür olay hakkında yazılıp çizilenleri de takdir ediyor: "Çok sayıda köşe yazarı olayı eleştiren, derinine inen yazılar yazdı."

Ancak Özkök'ün, Uğur'un ölümüne ilişkin yayınlar hakkında sarfettiği bu mültefit sözlerden hemen sonra, "Amiral Gemisi"nin rotasını süratle bir başka yöne çevirdiğini de şahit oluyoruz: "Kızıltepe olayını izlerken aklıma, bir başka olay geldi. Geçen eylül ayında Gümüşhane'nin Şiran İlçesi'nde güvenlik güçleri, iki kişiyi öldürdü. Güvenlik güçlerinin, PKK / KONGRA-GEL üyesi olduğunu sanarak öldürdüğü kişilerin, yaban domuzlarına karşı tarlalarını koruyan avcılar olduğu anlaşıldı. Yani olay Kızıltepe'dekine çok benziyordu. Tek fark, öldürülen kişiler arasında bir çocuğun bulunmamasıydı. Hürriyet dahil hiçbir gazete bu olaya fazla yer vermemişti. Bu olay üzerine tek bir köşe yazısı çıkmamıştı."

Peki, Uğur'un öldürülmesi Özkök'ün "aklına" bu Gümüşhane olayını acaba niçin, ne münasebetle getirdi? Uğur olayına kayıtsız kalan Hürriyet'in Gümüşhane olayını da işe katarak toplu bir günah çıkarması ile mi karşı karşıyayız?

Ne gezer! Özkök'ün derdi bambaşka...

Özkök, yazısına şöyle devam ediyor: "Kızıltepe olayı böylesine büyük bir yankı bulurken, Gümüşhane olayı neden es geçilmişti? Hepimizin bu olayı da böyle didik didik etmesi gerekmez miydi? Öyleyse neden ilgilenmedik? Sakın, aradaki fark, olaylardan birinin Gümüşhane'de ötekinin Güneydoğu Anadolu'da meydana gelmesi olmasın? Hadi gelin biraz daha açık soralım. Bir olayda öldürülen kişilerin Kürt, ötekinde Türk olması acaba böyle farklı bir sonuç mu doğuruyor?"

Görüyorsunuz; Uğur olayında bilinçli olarak "nal toplamayı" seçmiş bir gazetenin genel yayın yönetmeni bir de zeytinyağı gibi üste çıkmaya çabalıyor!

Uğur Kürtmüş de basının ilgisi bu yüzden yoğun olmuş; Gümüşhaneli avcılar Türkmüş de basın bu nedenle kayıtsız kalmış!

Peki hadi diyelim ki Özkök'ün tahmini yerinde. Peki o zaman şu soruya nasıl cevap verilecek: Hadi diyelim ki Hürriyet dışındaki hemen bütün gazeteler (buna kardeş gazeteler Milliyet ve Radikal de dahil) Uğur olayını Uğur'un Kürt olmasından dolayı on gündür gündemden düşürmediler ve bu arada Gümüşhaneli Türk avcıların öldürülmesine avcıların Türk olmasından dolayı kayıtsız kaldılar. Peki ya Hürriyet, o ne yaptı?

Gazetenin genel yayın yönetmeni bizzat açıklıyor ki, Hürriyet'i ne Kürt'ün ne de Türk'ün "yargısız infazı" ilgilendiriyor! Herhalde onu sadece söz konusu infazları gerçekleştiren "güvenlik güçleri" ilgilendiriyor!


5 Aralık 2004
Pazar
 
KÜRŞAT BUMİN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED