Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell, "Türkiye'nin önüne Kıbrıs ile ilgili yeni bir koşul konulmuyor. Birileri '17 Aralık'tan evvel Kıbrıs'ı tanımamız lazım' diyorlar. Kim söylemiş, nerede söylemiş? Böyle bir ifade yok. Ama siz tanımasanız da onlar AP üyesi ve sizin için söz söyleyecek ve oy verecekler" dedi.

Borrell, İKV ve TOBB tarafından düzenlenen "Kritik Karar Eşiğinde Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türk toplumunun, tarihinin, kültürünün Avrupa'da pek bilinmediğini belirterek, şöyle dedi: "Şu anda Avrupa'daki kamuoyu Türkiye'nin hemen AB'ye üye olmasına karşı. İnanın çok önyargı var. Ama müzakereler sonunda Türkiye'nin Avrupa'da daha fazla tanınması, Avrupa'nın da Türkiye'de daha fazla tanınması sayesinde insanlar verilere dayalı karar verebilirler, önyargılara değil. Bu birbirimizi tanıma süreci."

İki taraf da kazanacak

Türkiye'nin AB üyeliğinin iki tarafa da kazandıracakları bulunduğunu anlatan Borrell, şöyle devam etti: "Ortadoğu'daki istikrar ve barış için istikrarlı ve müreffeh bir Türkiye olması lazım. Sizler İslam ve demokrasinin uyumlu olduğunun canlı örneklerisiniz. AB'nin en önemli hammaddeleri, tehlikeli ve istikrarsız olan bu bölgeden geliyor. Biz Türkiye'ye politik ve ekonomik bağlantıların güçlenmesini sağlarız ve bunlar demokratik değerleri ve insan haklarını güçlendirebilir. Türkiye de bize, İslam dünyasına Avrupa'nın bir Hıristiyan kulübü olmadığını ispatlayabilir. Ayrıca Türkiye'de hızlı bir ekonomik büyüme var ve AB ülkelerinden ithalat yapmakta. Genç bir nüfusa sahip ve bu AB'dekinin tam tersi."

Türkiye'nin "çok büyük bir ülke" olduğuna da işaret eden Borrell, "Estonya da fakir bir ülke ama 1 milyonluk nüfusuyla onu sisteme entegre etmek kolay. 70 milyonla bunu yapmak zor" dedi.

Para için AB üyesi olunmaz

Borrell, Avrupa'ya katılımın "para almak" anlamına gelmediğini belirterek, "Bu büyük bir hata olur. Avrupa'ya katılım politik bir projeyi paylaşmaktır. Yani bu iş değil sevgi olayıdır" dedi. Borrell, İspanya'nın AB'ye katılımından 6 yıl sonra, para almaya başladığını hatırlattı.

Kıbrıs'ı kim şart koşmuş?

"Kıbrıs Rumları, sınırları ile sorun yaşamasına karşın AB'ye üye olabiliyor da biz niye olamıyoruz?" sorusu üzerine Borrell, Türkiye'nin de Irak'la olan sınırının tehlikeli olduğunu öne sürdü.

Borrel, "Türkiye'nin önüne Kıbrıs ile ilgili yeni bir koşul konulmuyor. Birileri '17 Aralık'tan evvel Kıbrısı tanımamız lazım' diyorlar. Kim söylemiş, nerede söylemiş? Böyle bir ifade yok. Gerçek gerçektir. Avrupa Parlamentosu'nda oturan Kıbrıs'ı temsil eden parlamenterler var. Siz tanımıyorsunuz ama bunlar AB üyesi. Onların sözü dinlenecek ondan sonra oylama olacak. Ele almamız gereken yeterince sorun var. Yeni sorunlar icat etmeyelim. Komitemizin raporu bir hususa işaret ediyor: Sizi bir tür tanımayan kişilerle müzakere yapamazsınız. 25 üyeli AB ile üyelik müzakerelerinin başlaması 25 tane üyenin tanınmasıdır. Ama, bu müzakerelerin başlamasından evvel illa yapılması gereken birşey değil. Ama, mantık olarak bu ima edilmektedir" dedi.