ADM (Aydın Doğan Medyası) başyazarı Oktay Ekşi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektupta, dün yürürlüğe giren TCK'yla ilgili olarak eski Başbakanlardan merhum Adnan Menderes benzetmesi yaptı. Dünkü Hürriyet'te "Bu yol Menderes yoludur" başlığıyla verilen haberde ADM başyazarı Ekşi'nin mektubundan alıntılar yapıldı. Mektupta, Başbakan Erdoğan'a dolaylı olarak darbeye maruz kalabileceği uyarısında bulunuldu. Kamuoyunda 'darbe çağrısı' olarak değerlendirilen mektupta ilginç iddialar yer aldı.

Vatandaşlardan Aydın Doğan'a açık mektup

7 Aralık 1960'da MBK'de kabul edilen kanuna göre tesis edilen 1961 Kurucu Meclisi'nde Mili Birlik Komitesi üyeleriyle birlikte atanan üyeler arasında ADM başyazarı Oktay Ekşi de bulunuyordu. Meşru bir hükümeti devirerek kurulan Kurucu Meclis'te temsilci üye olarak bulunmakta bir sakınca görmeyen ADM başyazarı Ekşi'nin dün basına yansıyan "Açık Mektup" başlıklı metninde sarfettiği cümleler, Basın Konseyi'nin içine düştüğü acıklı durumu gözler önüne seriyor.

Öte yandan ADM başyazarı Ekşi'nin yazdığı 'Açık Mektup'un Hürriyet'te "Bu yol Menderes yoludur" başlığıyla verilmesi dikkat çekici bulundu. Hürriye'tte yer alan haberde ADM başyazarı Ekşi'nin ana muhalefet partisiyle ilgili olarak sarfettiği cümlelerin yer almaması da tuhaf karşılandı. Örtük olarak Başbakan Erdoğan'a Menderes benzetmesi yapılarak darbe imasında bulunulmasına tepki gösteren vatandaşlar, "Aydın Doğan, darbe imasında bulunan ADM başyazarı Oktay Ekşi'nin yazılarına derhal son vermelidir. ADM başyazarı Ekşi'nin başında bulunduğu Basın Konseyi de demokrasiye olan bağını koparmıştır. Tarafsızlığını ve demokrasiye olan bağlılığını kaybetmiş olan Basın Konseyi'nin de kendini feshetmesi gerekir. ADM başyazarı Ekşi'nin darbeye yeşil ışık yakan sözleri için de gecikmeksizin soruşturma açılmalıdır" dediler.

İşte o mektup

ADM başyazarı Ekşi, Açık Mektup'ta şunları yazmıştı: "Merhum Adnan Menderes de sizin gibi ve sizin çevrenizde bulunanlar gibi 'gazetecilerin yalan yazdığından, insanların şereflerine, özel yaşamlarına haksız saldırıda bulunduğundan' şikayetçiydi. Buna çare olarak o da, aynen sizin şimdi izlediğiniz yolu izledi ve 1956 yılında 6733 sayılı yasayı çıkarttı. Bu olayı en iyi, merhum Falih Rıfkı Atay'ın sahibi olduğu Dünya Gazetesi'nin Yazıişleri Müdürü Ali İhsan Göğüş, 'Karanlığa Girdik' şeklindeki manşetle ifade etti. Gerçekten karanlığa girdiğimizi sonraki yılların olayları kanıtladı" dedi. ADM başyazarı Ekşi, mektubunda devamla, "Sayın Başbakan Yeni Ceza Yasası'nın, gazetecileri hapse atmak için fırsat kollayan bir anlayışla düzenlenen, o nedenle de iletişim (bilgi edinme, basın, ifade) özgürlüğünü kısıtlayan hükümleri, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girecek. Bu hükümleri demokratik ve saydam bir toplum düzeninin ihtiyaçlarına göre düzeltmeyi amaçlayan çabalarımız, maalesef göstermelik birkaç değişiklik dışında sonuç vermedi. Böylece başında bulunduğunuz siyasi iktidar, anamuhalefet partisinin de desteğiyle (CHP milletvekillerinden Orhan Eraslan hariç), bu yeni dönemde karşılaşacağımız durumların sorumluluğunu üstlenmiş olmaktadır" ibaresine yer verdi. Tarihin, gerçekleri söyleyenleri susturma çabalarına ilişkin sayısız örnekle dolu olduğunu belirten ADM başyazarı Ekşi, mektubunu şöyle tamamladı: "Ama onlardan her zaman bir fazla sayıdaki örnek de bu çabaların boşa çıktığını göstermektedir. Çünkü iletişim özgürlüğüne karşı çıkanların, onu kısıtlayanların nihai zafere ulaştığına ilişkin tek bir örnek yoktur. Sizi tarihi sorumluluğunuzla baş başa bırakıyoruz. Saygılarımla."