AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
‘Cavit Çağlar Olayı’

Burada hatırlatmam üzerine, Sabah gazetesi, TCK ile Cavit Çağlar’a özel muamele yapıldığı haberinde ısrar etmekten, Ergun Babahan da sütununu aynı konuya ayırmaktan vazgeçti... Geçmişte Sabah’ı çıkaran kadronun bir bölümü tarafından yayımlanan Vatan gazetesi konuya sonradan dahil oldu; Cavit Çağlar’lı manşeti ile aynı gün yayımlanan Kulis onlar için de uyarıcı olmuştur umarım...

Konuyu biliyorsunuz: TCK’nın bir maddesiyle, bankalarına el konulup haklarında cezâî işlem yapılan işadamlarından yalnızca Cavit Çağlar kelebekler gibi özgür kılınıyor. Kaç eski bankacı, içettiği parayı ödese bile, kimbilir kaç yıl hapis yatacak... Yurtbank’ın patronu Ali Balkaner’e, yargıç, tam 34 yıl hapis cezası verdi nitekim. TCK’ya, yalnızca ‘dolandırıcılık’ suçunu 1999 öncesinde işleyip TMSF’den ‘helâllik’ alanların yararlanacağı ‘etkin pişmanlık’ maddesi (m. 168) eklenmiş... ‘Hortumcu’ diye anılanlar ‘dolandırıcılık’ değil ‘zimmet’ suçundan yargılanıyorlar ve atfedilen suçların işleniş tarihi hepsinde 1999 sonrası...

Sabah ‘kişiye özel af” diyor bu yapılana...Vatan’ın “Cavit Çağlar, gerisi ağlar” esprili manşeti de aynı anlama geliyor...

Saklayacak değilim: Cavit Çağlar’ı severim; milletvekili ve bakan olduğu dönemde kurak ve esprisiz siyaset ortamına sıcaklık getirmiştir. İşbilen-işbitiren kişiliğini takdir ederim. Bir ara, az kalsın, başbakan da olacaktı. 1999 seçimlerine Fazilet Partisi listesinden katılıp siyasî hayatını bir dört yıl daha sürdürmesine de ramak kalmıştı; ben burada Necmettin Erbakan’la adaylık konusunda anlaştığını yazınca tepkiler üzerine anlaşma bozulmuştu. Sonradan, “Annem bile FP’den adaylığıma karşı çıkmıştı; yanlış bir işi önledin” diye takdirine mazhar olmuştum Cavit Bey’in...

Vatan’ı ve Sabah’ı çıkaranlar da kendisini çok iyi tanırlar. Zaten, son ‘kişiye özel af’, Sabah’ın “TMSF teklif etti, Faruk Çelik ile Köksal Toptan sağladı” dediği yoldan olmadı. Siyasîlerin de etkisi vardır elbette, ancak 2004 yılı sonunda, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Sabah yazarı Yavuz Donat’ın ‘yılbaşı partisi’ adını verdikleri bir buluşmanın ürünü o madde. Duyduğunda, Hıncal Uluç’un da övgüsünü almıştı; yine Sabah gazetesinde...

Bunları yazan benim, ama bu işin eş-dost işi olduğuna kafası hiç basmayan da yine benim. Tarihin seyrinin değişmesinde ahbap-çavuş ilişkilerinin rolü olabilir; ancak TCK’ya bir madde olarak giren, bazı çevrelerce ‘kişiye özel af’ olarak yorumlanabilecek bir düzenlemeye, ne basın mensuplarının gücü yeter, ne de siyasîlerin... Bir siyasî yapmak istese bir başkası karşı çıkar; bir parti istese, muhalefet itiraz eder...

Oysa, görüyorsunuz, bazı maddeleri üzerine yapılan tartışmaları Mısır’daki sağır sultanın bile duyduğu TCK’nın ‘kişiye özel af’ olarak yansıtılabilen maddesi sessiz sedasız geçiverdi Meclis’ten... Basından itiraz da her şey olup bittikten sonra geldi. Bunun birkaç yazarla bir-iki siyasînin işbirliği sonucu gerçekleştiğine beni inandıramazsınız...

Maddedeki “1999 yılı öncesi” sınırlaması bana olağanüstü ilginç geliyor. 1999, o sırada milletvekili de olan Cavit Çağlar’ın isminin dünya çapında bir olayda duyulduğu yıldı da ondan... Dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in, “Amerikalıların bize neden teslim ettiklerini bugün bile bilmiyorum, ama hiçbir şart ileri sürmediler” dediği bir olay vardı hani... Şimdilerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ‘yeniden yargılansın’ kararıyla bir daha hatırladığımız bir olay: Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanıp bir operasyonla Türkiye’ye getirilmesi...

İşte o olayda geçiyordu Cavit Çağlar’ın ismi. Öcalan’ı teslim almak için Türkiye’den yola çıkan içi MİT görevlileriyle dolu uçak Cavit Çağlar’a aitti. Cavit Bey, çok sonraları, “Bana ismimi gizli tutacaklarına söz vermişlerdi; Ecevit daha ilk gün uçağın bana ait olduğunu ilân edince hayret ettim” sözleriyle benimle paylaşmıştı şaşkınlığını... Operasyondan sonra uçağı derhal elinden çıkardığını da o vesileyle öğrenmiştim...

Öcalan’ın Cavit Çağlar’ın uçağıyla Türkiye’ye getirilme tarihi Şubat 1999... Cavit Çağlar için TCK’ya yerleştirildiği ileri sürülen ‘kişiye özel af’ için öngörülen tarih de Ocak 1999... Cavit Bey’in o müthiş işadamlığı, pazarlık yeteneği ortada... Elbette ‘vatana hizmet’ tertibinden tahsis etmiştir uçağını ama... Uçağını tahsis etmesi konusu ilk açıldığında... Ya da, vatana hizmet için uçağını tahsis eden bir işadamına devlet kendiliğinden...

Herbiri tamamlanmadan bırakılmış bir dizi cümle size... Tamamladığım taktirde içerdikleri iddiaların doğruluk derecesini bilemeyeceğim için, en iyisi cümleleri yarım bırakmak... Yalnız ben, devletin, kendine hizmet edenlere karşı sorumluluk duygusu taşıyan bir varlık olduğuna inanırım... Hiç değilse onu buraya kaydedeyim...

Sabah’ta Cavit Çağlar konusunu üç gün üstüste haberleştirip yorumlayanlar, kervana sonradan katılan Vatan’ın yöneticileri, yanlış kişileri ve kurumları suçlayarak istedikleri sonucu elde edemezler. Arada daima birileri olur, başka birileri de yapılana mâzeret ve gerekçe üretir; ancak bu tür düzenlemeler, ancak, çok daha etkin bir yerden kotarılırsa sonuca ulaşır...

Bildiğimi buraya da yazayım: Devlet vefakârdır, sözünde durur...


2 Haziran 2005
Perşembe
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED