|
|
Sanayici satır arasında
Şubat krizinden bu yana reel sektörün adeta unutulduğunu belirten sanayiciler, Bakan Derviş'in güçlü ekonomiye geçiş programını topa tuttular. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Kavi, şubat krizinden sonra geçen dört ayda, varlıklarının çok önemli bir kısmını kaybettiklerini, çalışanların işlerini yitirdiğini belirterek, "Faizleri ödeyecek ne kaynak, ne de iş potansiyeli kaldı" dedi. Kavi, şöyle devam etti: "Program şubat krizinden önce terkedildi. Aradan dört ay geçti. İnsanlar maaşlarını ya alamadı, ya eksik aldı, ya da geç aldı. Piyasalar döküldü. Faiz yükleri inanılmaz şekilde arttı. Faizleri ödeyecek ne kaynak, ne de iş potansiyeli kaldı." Yapılan çalışmaları bugüne kadar hiçbir şekilde gözardı etmediklerini devurgulayan Kavi, bu tabloya yönelik önemli adımlar atıldığını bildirdi.
Halkbank kapatılmasınSanayiciler ayrıca hükümetin halkbankası'nın tasfiye kararına da karşı çıktılar. "Halkbank gibi küçük işletmelerin tanıdığı bankaları bir anda silip, kapatamazsınız" diyen Kavi, bu bankaların kapatılmasının ekonomiyi tahrip edeceğini savundu. Kavi reel sektörün sorunlarının çözümsüz kaldığını da belirtti. "Bize kaynak lazım" diyen Kavi, programda reel sektörden, satır arasında bir yerde bahsedildiğini ileri sürerek, şunları söyledi: "Programda ihracaata destek, Eximbank'a kaynak, bürokraside işi hafifletmek, yazılmasına karşın bunların daha hayata geçirilmediğini görüyoruz. Eximbank'a hala kaynak yok. Türkiye'nin tekrar üretime dönmesi lazım. Üretemiyorsanız, paylaşılacak bir katma değeriniz yoksa, ne paranız vardır, ne gelir dağılımı vardır, ne de mutlu insanlar. Eğer 2002'yi kazanmak istiyorsak, önümüzdeki 6 ayı içeride ve dışarıda fevkalade dikkatli değerlendirmemiz gerekir." Kavi, başarmak için tarafların birbirini adam yerine koyup itibar etmesi ve birikimlerin ortak bir kotada değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Dinçkök: 3 ayda 300 bin kişi işsizİSO Meclis Başkanı Ömer Dinçkök de ekonomik kriz çerçevesinde işsizliğin çığ gibi arttığını belirterek, üç ayda 300 bin kişinin işsiz kaldığını söyledi. Dinçkök, bazı siyasetçilerin popülist politikalar uygulayarak Devlet Bakanı Kemal Derviş'in adını IMF ile eş anlamlı olarak kullanıldığını kaydetti. Dinçkök, kamu savurganlığının devam ettiğini ifade ederek, "Sahadan farklı bir yenilgiyle ayrıldık. Üst lige çıkalım derken, küme düştük" dedi.
Arıkan: Yeni bir kriz gelebilirİstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Necati Arıkan, "Türkiye Arjantin gibi de olabilir. Kriz atlatıldı, başarı sağlandı, denirken, yeni bir krizle karşılaşılabilir" dedi. Kriz sonrasında şirketlerin varlıklarının önemli bir kısmını kaybettiklerini dile getiren Arıkan, pazar daraldığı için satışlar ve üretimin düştüğünü, faiz ve kur farkı yükünün arttığını ve nakit akışının bozulduğunu kaydetti.
Karaosmanoğlu: Programı anlamadıkİSO Danışmanı Atilla Karaosmanloğlu, reel sektör konusunda öz-eleştiride bulundu. Karaosmanoğlu, ülkelerin uyguladıkları birçok ekonomik programı inceleme fırsatı bulduğunu ve reel sektörün ayrı bir program olmadığını söyledi. Reel sektörün teşvik bağımlılığından kurtulması gerektiğini belirten Karaosmanoğlu, başta Japonya olmak üzere birçok ülkeden örnekler verdi. Söz alan İSO üyeleri de yaptıkları konuşmalarda; Türkiye'de artık rant ekonomisinin bittiğini ve bu ekonomik anlayıştan artık kurtulmak gerektiğini, kendi çıkarlardan ziyade ülke çıkarlarının ön plana alınması gerektiğini söylediler.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |