Haberciliğin son yıllarda çok hızlı teknolojik değişime uğradığına ve yaşaması gereken birçok değerin bu süreçte yok olduğuna dikkat çeken eski TRT haber spikeri Erkan Oyal, parlamento muhabirliğinin de 'dedikodu haberciliği' haline geldiğini kaydetti. Halen TV 8'de haber spikeri görevini sürdüren Oyal, 21. Yüzyıl Genç Vizyon Dergisi'nde yer alan yazısında, bugün radyo ve televizyon yayıncılığının dünle karşılaştırılamayacak kadar hızlı olduğunu vurgulayarak, aşırı derecede öne çıkan bu hıza paralel olarak doğruluk ve içeriğin de azaldığını kaydetti.

Meclis'le ilgili haberler bile artık İstanbul'da yapılıyor

Hükümet ve meclisle ilgili haberlerin artık Ankara'da yazılmadığını, İstanbul'da genel yayın yönetmenleriyle, bazı köşe yazarlarının elinden çıktığını vurgulayan Oyal, "Bir dönemin en saygın muhabirliği olan 'parlamento muhabirliği', son zamanlarda 'dedikodu haberciliği' haline geldi" ifadelerine de yer verdi. Oyal, bugün medyada toplumsal sorunlardan çok ekonomi ve iş dünyasının, finans sektörünün, bankacılık kesiminin sorunlarını öne çıkaran haberlerin yer aldığını da kaydetti.

Gazeteci ve bürokrat arasında mesafe kalmadı

Haberciliğin değişimiyle ilgili yazısında, rutin ve özel haber ayrımının ortadan kaltığını belirten Oyal, giderek grup gazeteleri modasının oluştuğuna, üç-beş kişiyle gazete çıkarılmaya başlandığına, maliyetlerin düşürülüp gelirlerin artırılarak, bir gazetede olması gereken kadroyla bir çok gazetenin çıkarıldığına dikkat çekti. Oyal, medyadaki değişime ilişkin ayrıca şu noktalara vurgu yaptı: "Genel yayın yönetmenleri özel haber peşinde koşmaya başladı. Bürokratlar ve siyasetçiler ile medya mensupları arasındaki mesafe yok oldu. Son dönemde bu ikililer arasında arkadaşlıklar doğmaya başladı. Kimse kimseye 'sayın' diye hitap etmemeye başladı."

Meslek etiği ayaklar altında

Erkan Oyal, özel haber yapmak için bakanlarla yediği içtiği ayrı gitmeyen, gazeteci gibi değil, parti üyesi gibi davranan bir meslek insanı doğduğunu belirterek, "Arkadaşlığı ilerlettikçe atlatma haber yapma şansınız artmaya başladı.

Anlaşılıyor ki basının meslek etiği, ahlak yasası, ticari ahlak, yeni koşullara uydurulmaya başlandı. Reyting peşinde koşan bazı televizyon kanalları da başka bir alem. Marjinal konular ve şiddet, özel yaşam haber adı altında izleyicinin önüne çıkarılmayaaşlandı. Dünyanın hiç bir ülkesinde görülmeyen bir medya türü oluştu" dedi.